Değerli taşlar arasında yer alan obsidyen taşı, volkan lavlarının soğumasıyla meydana geliyor. Antik çağlardan beri kullanılan obsidyen taşı, günümüzde hala farklı amaçlarda kullanılmaya devam ediyor. Peki obsidyen taşının özellikleri ve faydaları neler? Obsidyen taşı nasıl temizlenir? İşte bilinmesi gerekenler…
Obsidyen şifalı taşlar grubunda yer alıyor. Yüzbinlerce yıl içerisinde oluşan obdisyen taşı fiziksel, zihinsel ve duygusal iyileştirici özellikleriyle biliniyor. Günümüzde alternatif tıp, kozmetik, mücevher ve spa alanlarında da sıkça kullanılıyor. Obsidyen taşının özellikleri ve faydalarını sizler için derledik:
Volkan camı olarak da bilinen obsidyen taşı, doğada kendiliğinden oluşuyor. Volkanik lavların su ile karşılaşıp hızlı bir şekilde soğuması ve donmasıyla ortaya çıkıyor. Obsidyen taşları, ilk oluşumunda parlak siyah renkte olur. Ancak geçirdiği doğal sebepler ile gri, yeşil, kırmızı, kahverengi, altın sarısı ve mavi renklere de dönüşebilir. Kristal bir özelliğe sahip olmaması sebebiyle şekilsiz, ince ve keskin yapılı olur. Bu sebeple eski çağlarda ok ucu, bıçak, mızrak ve balta olarak kullanılmıştır. Hatta o dönemlerde parlak yapısı nedeniyle ilkel ayna olarak kullanıldığı biliniyor. Günümüzde ise tıpta kullanılan neşter adlı kesici aletin ucunda kullanılıyor. Ayrıca birçok faydası sayesinde takı ve süs eşyası olarak da kullanılıyor.
Obsidyen taşı; fiziksel, ruhsal, zihinsel ve duygusal açıdan oldukça faydalı bir taş. Daha birçok faydası ile dünyanın en değerli taşları arasında yer alan obsidyen taşının faydaları şunlardır:
Siyah renkli obsidyen taşının üzerinde beyaz lekeler bulunuyor. Bu lekeler taşı ayıran en önemli özellik. Eğer elinizdeki taşın üzerinde beyaz lekeler bulunmuyorsa sahte olduğunu anlayabilirsiniz. Ancak daha garantili bir şekilde öğrenmek isterseniz taşı biraz yakmanız gerekiyor. Eğer taşın üzerindeki boya ise sıcaktan akacak, beyaz noktalar yok olacaktır. Bir diğer yöntem ise taşı kırmak. Taşın içi ve dışı birbirinden farklı ise sahte olduğunu anlamak mümkün.
Obsidyen taşı temizlenirken, çamaşır suyu, asit gibi kimyasallar kullanılmamalı. Değerli taşlar kimyasalları kolayca emer ve taşın yüzeyinde deformasyona neden olabilir. Aşırı sıcağa veya güneş ışığına maruz kalmamalı. Aksi taktirde taşın renginde kalıcı değişiklik meydana gelebilir. Obsidyen taşı çok dayanıklı bir taş olmadığı için çok çabuk çizilebilir. Bu nedenle tel, fırça gibi sert cisimlerle temizlenmekten kaçınmalı. Ayrıca tedavi amaçlı kullanıyorsanız taşınıza başkalarının dokunmaması önemli bir husus. Tüm şifalı taşlarda olduğu gibi bu taşı da temizlemenin birçok yöntemi bulunuyor:
Obsidyen taşı dünya genelinde daha çok siyah renkli olarak bulunuyor. Ancak geçirdiği doğal evrelerden dolayı gri, yeşil, kırmızı, kahverengi, altın sarısı ve mavi renklere bürünebiliyor. Nemrut Dağı’nın Tatvan bölgesinde yeşil renkli obsidyen taşı çıkarılırken, Rize’nin İkizdere bölgesinde ise kırmızı renkli obsidyen taşı çıkarılıyor. Obsidyen taşının en fazla bulunduğu yer Hasan Dağı bölgesi. Ülkemizde Nemrut dağı, Hasan dağı, Sarıkamış, Kars, Iğdır, Ağrı dağı, Tatvan, Rize bölgesinin volkanik dağlarında bulunuyor. Avrupa ülkelerinde ise Macaristan, Yunanistan, Slovakya, Ermenistan ve İtalya’da meydana geliyor.