Uzun yıllar modayı ünlü markaların sonbahar ve ilkbahar kreasyonları belirledi. Ancak her zaman ‘işte tarz budur’ dedirten yıllarca modayı etkiliyecek akımlar çıkmıyordu. Bazıları gerçketen ‘saçmalık’ olarak tarihe geçen, günümüz sosyal medya akımlarına rahmet okutan cinstendi. İşte ‘bunları giymiş olamayız’ dedirten, saçmalıkta birbirleriyle yarışan moda akımları…
Günümüzde bir mağazaya girdiğinizde her çeşit tarza hitap eden kıyafetleri bulabilirsiniz. Fakat 10 -15 yıl önce durum böyle değildi. Sosyal medyanın günümüzdeki kadar etkin olmadığı yıllarda insanlar sadece o dönem moda olan kıyafetleri giyiyorlardı. Tabi bu durum, o dönem kıyafetlerinin güzel olduğunu göstermez. Çünkü geriye dönüp baktığımızda tek kelimeyle saçmalık diyeceğimiz tarzların zayısı hiç de az değil.
Önünde yazılar yazan, kaba şekilli bu şapkalar takan herkesi Ordu’dan Edirne’ye fındık taşıyan bir kamyon şoförü gibi gösteriyordu. Özellikle 2000’lerin başında ünlü şarkıcıların kliplerinde kullanmasıyla moda olan bu şapkalar, ülkemizi kamyoncular derneğine çevirmişti.
Bazı kıyafetler vardır ki, dünya starı değilseniz giymeniz gerekmez. Cepleri dışarıda kalan mini şortlar da bunlardan. Görenlerde eline bir makas alıp dışarda kalan kumaşı kesme isteği uyandıran bu şortlar bir dönemin vazgeçilmezlerinden biriydi. Hafif kilolu ya da orta yaşlı kadınlarda nasıl gözüktüğünden bahsetmiyoruz bile…
Tüylü bot dediysek günümüzde kullanılan içi tüylü botlardan bahsetmiyoruz. Bir zamanlar her tarafı tüyle kaplı, eski Vikinglerin bile artık giymediği botlardan bahsediyoruz. Özellikle taytların altına giyilen bu botların bazı insanların gözünü kanattığı bile olmuştur.
Son birkaç yıldır hafif hafif geri dönmeye çalışsa da yüksek topuklu spor ayakkabılar bir nesli düz taban problemiyle baş başa bırakmıştır. Bir de bu ayakkabıların topuklu converse modelleri vardı ki, görenlere sebep sorgulatıyordu.
Birdenbire ortaya çıkıp ülke genelinde hastalık gibi yayılan ve aynı hızda aşısı bulunmuş gibi yok olan moda akımlarından birtanesi emo saçlardır. Özellikle lise ve üniversite ilk sınıflarda görülen bu saçlar, bir müzik türünün yansıması olsa da, bittiğine şükredilen akımlardan birtanesi.
Justin Bieber’ın ön ayak olduğu bu pantolonlar, erkek giyiminin en kötü örneklerinden biri. Her an belden düşecek gibi gözüken bu pantolonlar, giyen kişiye en az 3 beden büyük gelmesiyle sanki bir çocuğun gizlice babasının pantolonunu giymesine benziyor. Günümüzde adı bile anılmayan bu pantoonlar, sanki hiç varolmamışlar gibi çoktan unutuldular bile.
Ortaya çıktığı günden itibaren bitsede gitsek isteği uyandıran bu tırnaklar, gerçekten öyle oldu. Kocaman yuvarlak şekilli tırnaklar hem görsel olark görenlerin gözünü kanattı hem de kullanım açısından hiç rahat değillerdi.
Bir dönemin modasını açıp kapatan bolerolar, askılı tişörtlerin, bluzların hatta gelinliklerin üzerine bile giyiliyordu. Ne anlama geldiğini , ne işe yaradığını kimsenin anlamadığı bu giysi, neyse ki tarihin tozlu sayfalarında kayboldu.
Herkesin aile albümünde annesinin – teyzesinin ya da tanıdığı birilerinin vatkalı bir fotografı vardır. Omuzları aşırı yüksek gösteren bu vatkalar bir de bele kemer takıldığında kadınları Naim Süleymanoğlu gibi gösteriyordu. Günümüzde de vatka modası yavaş yavaş geri gelmeye çalışsa da eskisi kadar yüksek ya da belirgin olarak kullanılmıyor.
Her yerden bir moda faciası çıkar da Kore eksik kalır mı? Kore’den çıkan bu akım, saçların ön kısmındaki kahküllerin kalp şeklinde yapılmasıyla ortaya çıkıyor. Manasız bir akım olan Heart Bangs hair de bir anda ortaya çıkıp, bir anda kaybolan akımlardan biri.
Yaz aylarında özellikle sahil kesimlerde görülen bu sandaletler, göreni adeta düelloya çağırıyormuş gibi bir izlenim veriyordu. Boyu dize kadar olan bu sandaletler yaz aylarında güneş yakması sonucu bacaklarda desen oluşturuyordu. 300 Spartalı’nın Türkiye sahillerinde dolaştığı izlenimi veren bu sandaletler neyse ki yerini daha rahat, düz terliklere, sandaletlere bıraktı.
Günümüzde yüksek belli ya da normal belli pantolonlar moda olsa da 2000’lerin başında aşırı düşük belli pantolonlar modaydı. İnsanın eğilmemesi için tasarlanmış bu parçalar neyse ki 2010’lardan sonra kendini normal- yüksek belli pantolonlara bıraktı.
Rengarenk saçlardan, kıyafetlerden sonra bir de renkli koltuk altı tüyleri çıktı. “Çok mu lazımdı?” Diye soracağınız bu akım, özellikle hippi tarz giyinenler tarafından epey tutuldu. Koltuk altı kıllarına dökülen simler, glitterlar yetmediğinde bir de saç gibi boyanan koltuk altı kılları, bir dönem insanlara hayatı sorgulattı.
Piercing, vücuda tıpkı küpe gibi deldirerek takılan takılara verilen isim. Bir dönem moda olan tırnak piercingleri de insana ‘’Ya siz tırnaklarınızı hiç mi kullanmıyorsunuz?’’ diye sorgulatacak türden. Kullanışsız olmasıyla öne çıkan bu akım da, göz açıp kapayıncaya kadar bitti.
Ne gerek vardı ki? Diyeceğiniz diğer bir moda katliamı kot pantolonlar üzerinden gerçekleştirildi. Arkadan fermuarlı kot pantolonlar da bir dönem akım olmuş, sevilerek giyilmiş ürünlerden biri.Pantolonun içine sığmak için epey efor harcanılan bu pantolonlar bir dönem hızlıca geldi, hızlıca ortadan kayboldu.
Kylie Jenner’in dünyanın en genç milyarderi olmasını sağlayan bu dudak trendi,onun lip balm işinde dünyada en çok satış yapan kişi olmasını sağlamıştı. Bu trend, botokslu dudakların üzerine taşırılarak sürülen rujlarla dudakların etrafında yeni bir çizgi oluşturularak, kocaman bir görüntü oluşturuyordu.
2010’larda bir anda ortaya çıkıp, ülkemiz kızlarını Kanada ormanlarında geziyormuş gibi hissettiren bu taytlar, neredeyse her 5 kızın 3’ünün üstündeydi. Tabi bu taytların eşlikçisi olan UGG botları da unutmamak lazım. Kış aylarının biricik giysisi olan bu taytlara ne olduğu hala belli değil.
Hayvanların toynağı varsa benim neden olmasın? Düşüncesiyle ortaya atılmış bu akım, kadınların ayakkabılarının hayvan toynağı şeklinde tasarlanmış hali. Kıskana kıskana hayvan toynağını mı kıskandınız? Diye sorgulatan bu akımda, bir anda ortaya çıktı ve bir anda yok oldu.