Çocuk sahibi olmak isteyip de bir türlü bebek müjdesi alamayan çiftlerin bu isteklerine erişememelerinin altında yatan kaynakları sizlere araştırdık. Peki hamile neden kalınamaz? Hamile kalmayı engelleyen faktörler neler? Kadınlarda ve erkeklerde hamileliği önleyen hastalıklar…
Evlilik yolundaki çiftlerin ileriye dönük hayallerini süsleyen ya da evli çiftlerin yeni evlilik heyecanıyla bir an evvel anne baba olma arzusu toplumumuzda yaygın görülen bir durumdur. Ancak bilinmelidir ki her şeyde olduğu gibi bununda gerçek olabilmesi için belirli kriterlerin sağlanması ve doğru zamanın gelmiş olması gerekir. Hamile kalma ihtimalini yükseltecek her türlü yol denenmesine rağmen yine de bir türlü hamile kalınamıyorsa, bunun uzman kontrolünde denetlenmesi gerekir. Hamilelik oluşumunun önüne geçen etkenler kadından ya da erkekten olmak üzere her iki taraftan da kaynaklanabilir. Bu etkenler çoğunlukla kalıtsal yani doğuştan gelebilen bir problem olabileceği gibi yaşam şekline göre sonradan meydana çıkabilen durumlardan da kaynaklanabilir.
Doğurganlık oranı düşük olduğu tespit edilen çiftlerde eğer doktorun gerçekten nitelikli ve işin uzmanı olduğu yönünde emin olunursa, önereceği tedaviyi uygulamadan çocuk sahibi olma ihtimalinin az olabileceği söylenebilir.
Her kadının yumurta gelişimi ve kalitesi kendine has olabilmekle beraber yumurtanın döllenip rahme ulaşana kadar ki geçtiği evrelerde yaşanan tüm normal dışı gelişmeler hamilelik oluşumu üzerinde bir set görevi görmektedir. Kadınlarda hamileliğe dair engel oluşturan rahatsızlıkları sıralayacak olursak şu şekilde listeleyebiliriz:
Tıp dilinde bir diğer adıyla ‘Endometriozis’ olarak bilinen çikolata kisti, rahim içini saran endometrium tabakasının rahim dışına yayılmasıyla gelişir. Böylelikle kistler yumurtalardaki verimi düşürerek kaliteyi azaltır ve fallop tüplerinin işlevini bozacağı için de hamilelik oluşumunun önüne geçmektedir.
Fallop tüplerinde meydana gelecek olan tıkanıklık, hamilelik oluşumunu engelleyen en birincil etkenler arasında gelir. Çocuk sahibi olmak isteyip de olamayanlarda en sık karşılaşılan bir durum olan fallop tüpü tıkanıklığı, uzun süre boyunca tedavi edilmezse enfeksiyona ya da işlem uygulanması gereken cerrahi bir müdahaleye dönüşebilir.
Rahmin içinin perde gibi bir bölümle ikiye bölünmesi sonucu gelişir. Bu da bebeğin yerleşeceği rahim içi boşluğu daraltarak bebeğin tutunmasının önüne geçer.
Eşlerin yakınlaşmasına rağmen yeterli bir ıslaklık görülmemesi sonucunda başvurulan jel yöntemi, sperm kalitesini düşürebilir buda hamilelik oluşumunu güçleştirebilir.
Çiftlerden erkek tarafından kaynaklanan hamilelik oluşumuna mani durumlar; sperm kalitesi, sayısı ve spermin yumurtaya ulaşana kadar ki süreçle alakalıdır. Erkekte görülen gebeliği zorlaştıran rahatsızlıklar şöyle sıralanabilir:
Testislerdeki toplar damarların şişerek bulunduğu yerden daha fazla yer kaplaması sonucu varikosel gelişir. Buda sperm üretimini ve verimini olumsuz yönde etkileyerek hamilelik oluşumunu zorlaştırır.
Erkeğin salgıladığı menide sperm bulunmaması olarak özetlenebilir. Bu durumun ise iki temel sebebi vardır. Biri; sperm kanalının tıkanıklığı diğeri ise kalıtımsal bozukluklardır.
Kısır olan erkeklerde en yaygın olarak görülen bir durumdur. Bu da çocuk sahibi olma yönünde zorluk oluşturduğu için aşılama tedavisi ile spermlerin direkt olarak rahim içine enjekte edilmesi gerçekleştirilebilir.
Çocuk sahibi olabilme potansiyelinin en yüksek olduğu yaş aralığı 25 yaş civarlarındadır. Hamile kalabilme oranları 30’lu yaşlara doğru yol aldıkça azalmakla beraber, 35 yaşından sonra da çok net bir şekilde düşer.
En düşük yaş aralığı 40’lı yaş civarı iken 45. yaşlara gelindiğinde hamile kalma ihtimali neredeyse yok olacak kadar imkansızlaşabilir. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin hamilelik oluşumu üzerinde birincil etkenler arasında olan yaş faktörünü göz önğnde bulunduruo ona göre karar vermesi tavsiye edilmektedir.