Maymun Çiçeği virüsü Afrika’da acil durum alarmı verdi. Hızla yayınlan virüsün Türkiye’de olup olmadığı merak konusu oldu. Maymun Çiçeği virüsü nasıl bulaşıyor, belirtileri neler, iz bırakır mı, nasıl tedavi edilir? İşte Maymun Çiçeği virüsüne dair tüm detaylar
Afrika’da hızla yayınlan Maymun Çiçeği virüsü, dünyayı alarma soktu. Afrila’nın acil duruma geçiren virüs sonrası Türkiye’de de virüs hakkında araştırma yapılmaya başlandı. Peki Maymun Çiçeği kimden bulaşır, belirtileri neler, tedavisi nasıl yapılıyor, ölümcül mü? İşte detaylar
Prof. Dr. Ahmet Demir’in YouTube kanalından verdiği bilgilere göre; 6 Mayıs’ta İngiltere’de bir vaka bildirilmesinin ardından, tüm dünyada yeni bir virüs pandemisi kaygıları ortaya çıktı. Ancak, bu hastalık aslında 1980’lere kadar Orta ve Batı Afrika’da endemik olarak görülen bir hastalıktı. 1980 yılı, çiçek hastalığının aşısı sayesinde tüm dünyada yüzde 85 oranında kontrol altına alındığı bir dönem.
1980’den sonra Orta ve Batı Afrika’da maymun çiçeği hastalığının sıklığı artmaya başladı. İngiltere’deki ilk vakadan sonra, bu hastalığın endemik bölgeler dışında da bulaşabileceği endişesi doğdu.
Özellikle, bu vakayı bildiren kişinin endemik bölgelere seyahat etmemiş olması, virüsün farklı yollarla bulaşabileceği anlamına geliyor. Şu anda, dünya genelinde 100’den fazla vaka tanımlandı.
Maymun çiçeği virüsü, koronavirüsten farklı olarak, ciltteki lezyonlar, öksürük yoluyla yayılan damlacıklar veya enfekte bireylerin temas ettiği kontamine materyaller (yatak çarşafları, çamaşırlar vb.) aracılığıyla bulaşabilmektedir. Ayrıca, kan, vücut sıvıları ve hayvanlarla temas yoluyla da bulaşma riski var.
Hastalığın en önemli belirtisi ateştir. Ateşin ortaya çıkmasından yaklaşık üç gün sonra, yüzde, kol ve bacaklarda döküntüler görülmeye başlar.
Döküntülerin temel özellikleri şunlar:
Öncelikle ciltte belirgin bir renk değişimi, Ardından kabarık döküntüler, Son olarak içi sıvı dolu kesecikler (veziküller) oluşur. Bu keseciklerin içindeki sıvı başlangıçta berrakken, zamanla sarı veya yeşil bir renk alabilir. Döküntüler, el ve ayak tabanında da görülebilir.
Diğer önemli bulgular arasında boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerinde lenf bezlerinde büyüme, halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, kemik ve kas ağrıları yer alıyor. Ayrıca, gözün şeffaf bölgesi olan korneada tutulum meydana gelebilir, bu durum körlüğe yol açabilir.
Hastalığın kuluçka süresi, temas sonrası 5 ile 13 gün arasında değişebilir. Temas öyküsü olan veya şüpheli bulunan vakalar, en az 30 gün karantinaya alınmalıdır.
Tanı, alınan örneklerin PCR yöntemiyle özel laboratuvarlarda incelenmesiyle konuluyor. Tedavi süreci, istirahat, iyi uyku ve destek tedavileri ile yönetilir. Şu anda, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından onaylanmış özel bir antiviral ilaç bulunmaktadır; ancak bu ilaç henüz tüm ülkelerde erişilebilir değil.
Sonuç olarak, henüz pandemi oluşturabilecek nitelikte bir tablo oluşmadı. Türkiye’de henüz vaka olayı yok. Fakat dikkatli ve özenli olunması gerekmektedir.
NOT: Belirtilerden şüphelendiyseniz lütfen önce kendi doktorunuza başvurun.