Hititler dönemine ait tuz mağarası, Türkiye genelinden gelen KOAH ve astım hastalarına umut oluyor. ‘Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’ kapsamında hastaların tedavi sürecinde yüzde 50 oranında iyileşme izlendi.
Çankırı’da hayata geçirilen yeni projeyle birlikte, Türkiye’nin dört bir yanından gelen KOAH ve astım hastaları, Hititler dönemine ait ve yerin 150 metre altında bulunan tuz mağarasında sağlık bulmaya çalışıyor. Proje kapsamında, hastaların tedavisinde olumlu sonuçlar alınmaya başlandığını belirten Dr. Tuba Öztürk Haliloğlu, hastalarda yaklaşık yüzde 50’lik bir iyileşme görüldüğünü ifade etti.
Çankırı Valiliği’nin ve diğer kurumların işbirliğiyle yürütülen ‘Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’, KOAH ve astım hastalarına büyük bir umut ışığı oluyor. “Yer Altı Tuz Şehri” olarak bilinen tuz mağarasında, hastalara yönelik çeşitli sosyal, kültürel ve sağlık etkinlikleri düzenleniyor. Bu özel mağarada hastalar, 4 ila 6 saat boyunca tuzlu havaya maruz kalıyor ve bu süre zarfında keyifli vakit geçiriyorlar. 15 gün süren tedavi sürecinin onuncu gününde Dr. Haliloğlu, hastaların sağlık durumuyla ilgili olumlu gelişmeleri aktardı.
Hastaların yaşam kalitesinin yükselmeye başladığını söyleyen Dr. Tuba Öztürk Haliloğlu, “Hastalarımızda belirgin değişiklikler gözlemliyoruz. Buraya geldiğinde ikinci katı yürüyerek çıkamayan hastalar, şimdi dördüncü kata kadar yürüyebiliyorlar. Özellikle konuşurken bile zorluk yaşayan hastalarımız, artık rahatça sohbet edebiliyorlar. Ayrıca, hastaların mukus atımında da ciddi bir artış yaşandı. Daha önce balgam çıkaramayan hastalarımız, şimdi daha rahat bir şekilde balgam çıkarabiliyorlar. Balgamla birlikte akciğerde biriken siyah tortuların da dışarı atıldığını görüyoruz. Şu anda KOAH ve astım hastalarında yaklaşık yüzde 50’lik bir iyileşme kaydettik. Tuz terapisi, hastalığın ne kadar ağır olduğuna göre daha fazla etki gösteriyor. Özellikle daha ciddi KOAH ve astım vakalarında daha hızlı olumlu sonuçlar aldık” şeklinde konuştu.
Mağaradan koşarak çıkabileceğine inandığını söyleyen Ahmet Saraçer, “Buraya sürünerek geldim desem abartmış olmam. Beni Çankırı’ya geldiğimde otogardan aldılar ve mağaraya ilk geldiğimde inip çıkarken çok zorlanıyordum. Şimdi ise çok daha rahatım. Ciğerlerimdeki rahatsızlık geçerse, buradan koşarak çıkacağıma gerçekten inanıyorum” dedi.
Konya’dan Çankırı’ya tedavi için gelen Nevzat Doğruöz, “Yaklaşık 30 yıldır KOAH hastasıyım. Buraya geldiğim günden beri bu mağarada temiz hava soluyup rahat nefes alabiliyorum. Tedaviden de gerçekten çok faydalandım. Bu sisteme hayran kaldım. Keşke tüm Türkiye burayı tanısa ve tüm KOAH hastaları burada tedavi olabilse” dedi.
Çankırı merkeze yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan bu mağara, 18 bin metrekarelik kapalı alanıyla dikkat çekiyor. Tahminen 200 yıllık bir geçmişe sahip olan mağara, bozulmadan korunmuş eşekler, çeşitli tahnit edilmiş hayvanlar ve çok sayıda heykel ve sanat eseriyle dolu.
Çankırı Belediyesi’nin düzenlediği tuz festivalleri sayesinde, 2023 yılında mağara 1,5 milyon ziyaretçiyi ağırladı. Şu anda yapılan çalışmalarla bu mağaranın sağlık turizminin yanı sıra kültür, sanat ve spor etkinliklerine de ev sahipliği yapması hedefleniyor.