Bahar aylarında kendinizi rahat mı yoksa kaygılı mı hissedersiniz? British Columbia Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, mevsimlerle birlikte ahlaki değerlerin de değiştiğini buldu. Buna göre insanların, sonbahar ve ilkbahar aylarında kaygı seviyeleri daha yüksek olduğu için kurallara uyma eğilimi de daha fazla oluyor.
Kanada’da bulunan British Columbia Üniversitesi’nin (UBC) yürüttüğü yeni bir psikoloji çalışması, insanların ahlaki değerlerinde mevsimsel değişimler olduğunu gösterdi. 10 yıl boyunca ABD’de 230 binden fazla kişiden alınan anket yanıtlarını analiz eden araştırma, insanların grup uyumunu ve genel uyumunu destekleyen ahlaki değerleri, ilkbahar ve sonbaharda yaz ve kışa kıyasla daha güçlü benimsediklerini ortaya koydu.
Bu bulgular, siyaset, hukuk ve sağlık alanlarında çeşitli etkiler doğurabiliyor.
Çalışmanın ilk yazarı ve UBC Psikoloji Bölümü doktora öğrencisi Ian Hohm, “İnsanların grup uyumunu ve toplumsal normları destekleyen ahlaki değerleri, yaz ve kışa kıyasla ilkbahar ve sonbaharda daha güçlü bir şekilde benimsediğini gözlemledik. Ahlaki değerler, bireylerin karar alma ve yargı oluşturma süreçlerinde temel bir rol oynar. Bu nedenle, bulgularımızın sadece yüzeydeki kısmı yansıttığını düşünüyoruz; zira bu değerlerin mevsimsel değişimleriyle ilgili daha derin ve çeşitli etkiler olabilir” dedi.
Araştırmanın bulguları, mevsimsel değişimlerin ahlaki değerler üzerindeki etkisini vurguluyor. İlkbahar ve sonbaharda grup uyumu ve bağlılığı ön plana çıkaran “bağlayıcı” değerlerin daha güçlü benimsendiği gözlemlendi. Bu değerler arasında sadakat, otorite ve saflık yer alıyor ve genellikle muhafazakâr görüşlerle ilişkilendiriliyor. Yaz ve kış aylarında ise bu değerlerin benimsenmesi azalıyor. Araştırmacılar, bu mevsimsel değişikliklerin 10 yıl boyunca tutarlı bir model oluşturduğunu belirtiyor.
Çalışmanın mevsimsel kaygı ile ahlaki değerler arasındaki ilişkiyi de incelediği görülüyor. Özellikle ilkbahar ve sonbaharda kaygı seviyelerinin zirveye ulaşması ve bu dönemlerde bağlayıcı değerlerin daha güçlü benimsenmesi arasında bir bağlantı olduğu gözlemlendi. Çalışmanın kıdemli yazarı ve UBC’de psikoloji profesörü olan Dr. Mark Schaller, “Kaygı seviyelerinin ilkbahar ve sonbaharda zirveye ulaştığını fark ettik. Bu dönemler, insanların bağlayıcı değerleri daha güçlü bir şekilde benimsediği dönemlerle örtüşüyor” dedi.
Bulguların çeşitli alanlarda önemli etkileri olabilir. Örneğin, seçimlerin zamanlaması, mevsimsel ahlaki değer değişimlerinden etkilenebilir ve bu, seçim sonuçlarını etkileyebilir. Hukuki yargılamalarda da benzer bir etki görülebilir; bağlayıcı değerlere sahip bireyler, suçluları ve toplumsal normları ihlal edenleri daha sert bir şekilde cezalandırma eğiliminde olabilirler. Sağlık alanında ise, ahlaki değerlerin mevsimsel değişimi, COVID-19 gibi sağlık krizlerinde sosyal mesafe ve aşı gibi davranışları etkileyebilir. Bu bilgiler, daha etkili sağlık kampanyaları düzenlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, grup içi önyargılar da mevsimsel değişimlerden etkilenebilir.
Araştırmacılar, kaygı ile ahlaki değerler arasındaki ilişkileri daha derinlemesine incelemeyi ve mevsimsel değişimlerin önyargılar ve yasal yargılar üzerindeki etkilerini araştırmayı planlıyor. Bu bulgular, ahlaki değerlerin zamanla nasıl değiştiğini ve bu değişimlerin toplumsal ve bireysel davranışlar üzerindeki etkilerini anlamak için önemli bir temel sunuyor.