Türk sinemasının efsane isimlerinden Kadir İnanır, sağlık sorunlarıyla geçirdiği zorlu sürecin ardından anlamlı bir geceyle onurlandırılacak. Uzun süredir tedavi gören usta oyuncu için, sevenlerinin ve meslektaşlarının bir araya geleceği özel bir vefa gecesi düzenlenecek. Geceye, İnanır’ın sanat dünyasından dostları, ailesi ve sevenleri katılacak.
Geçtiğimiz yıl 24 Mart’ta beyin damarına pıhtı atması nedeniyle hastaneye kaldırılan ve yoğun bakım sürecinin ardından taburcu edilen Kadir İnanır, tedavisine evinde devam ediyor. Yapımcı Ali Gündoğdu da geçtiğimiz günlerde ünlü sanatçıyı ziyaret etmişti. Bu süreçte, İstanbul Demokrat Ordular Platformu (İDOP), Kadir İnanır’ın sanat hayatına ve toplum üzerindeki etkisine duyulan minnettarlığı göstermek adına bir vefa gecesi organize etti. Şişli Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleşecek olan etkinlik, 6 Nisan’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Geceye, İnanır’ın sanat dünyasından dostları, ailesi ve sevenleri katılacak.
Vefa gecesi, usta oyuncunun sinema ve toplum üzerindeki etkisini vurgulayan şu sözlerle duyurulacak: “Bir halk kahramanının ete kemiğe bürünmüş hali olarak karşımıza çıkan, bizimle yaşayan, mücadelemize omuz veren Kadir İnanır’ın vefa gecesine davetlisiniz.”
Türk sinemasının efsanevi isimlerinden Kadir İnanır, 15 Nisan 1949’da Ordu’nun Fatsa ilçesinde dünyaya geldi. Ailesinin en küçük çocuğu olan İnanır, ilk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladı. Genç yaşlarda sahne yeteneğini okul etkinliklerinde sergileyerek sanat dünyasına olan ilgisini gösterdi. Lise eğitimi için İstanbul’a giderek Haydarpaşa Lisesi’nde yatılı okudu. Daha sonra Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon Bölümü’nden mezun oldu.
1967’de Ses Dergisi’nin düzenlediği Sinema Artisti Yarışması’nda finale kalırken, 1968’de Saklambaç Gazetesi’nin Fotoroman Artisti Yarışması’nda birincilik elde etti. Kariyerine fotoromanlarla başlayan İnanır, 1968 yapımı Yedi Adım Sonra filminde küçük bir rolle sinema dünyasına adım attı. 1970’te Atıf Yılmaz’ın yönettiği Kara Gözlüm filminde Türkan Şoray’la başrolü paylaşarak büyük çıkış yakaladı.
Zaman içinde, nitelikli projelerde yer alarak Türk sinemasının en önemli aktörlerinden biri haline geldi. Atıf Yılmaz’ın yönettiği Utanç (1972), Selvi Boylum, Al Yazmalım (1977) ve Bir Yudum Sevgi (1984) gibi filmlerle sinema tarihine adını yazdırdı. Ah Güzel İstanbul (1981), Kırık Bir Aşk Hikayesi (1981), Amansız Yol (1985) gibi yapımlarda rol alarak yeteneğini bir kez daha kanıtladı.