Kan Çiçekleri’nin Dilan’ı Yağmur Yüksel ödül gecesine annesiyle gitti!
ebrar oral
Kanal 7’de yayınlanan Kan Çiçekleri dizisinin Dilan’ı Yağmur Yüksel’e Golden Palm Awards Ödül Töreni Gecesinde annesi eşlik etti.
Yükselen starlardan ödüle doymayan ‘Kan Çiçekleri’nin genç yıldızı Yağmur Yüksel, ödül alacağı görkemli geceye annesi ile beraber katıldı. Gerek oyunculuk kabiliyetiyle gerek de güzelliğiyle büyüleyen isimlerden olan Yağmur Yüksel ve annesi, ödül töreni başlamadan önce basın mensubuyla ayaküstü sohbet ettiler.
Kan Çiçekleri dizisinin Dilan karakterini oynayan kızı Yağmur Yüksel’in başarısından dolayı ailecek gurur duyduklarını söyleyen Yüksel, “Çok başarılı bir kız, kalbi de çok güzel. Her şey daha da güzel olacak inşallah. Kızımın bu kadar iyi gideceğini hayal etmiyorduk. Çok şükür, şans… nasip.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
İlgili Haberler
KAN ÇİÇEKLERİ’NİN DİLAN’I YAĞMUR YÜKSEL KİMDİR?
‘Dilan’ karakteri ile ekranlarda tanıdığımız genç isimlerden biri olan oyuncu Yağmur Yüksel, 21 Ocak 2002’de Amasya’nın Merzifon ilçesinde dünyaya geldi. Aslen Amasyalı olup, genç yaşında kendini oyunculukta bulan Yağmur Yüksel ilk oyunculuk deneyimini Kanal 7’de yayınlanan Kan Çiçekleri dizisinde yaşadı.
Oyuncu Yüksel Kan Çiçekleri dizisinde Barış Bektaş ile beraber başrol oynamaktadır.
YAĞMUR YÜKSEL’İN ASIL MESLEĞİ ŞAŞIRTTI! MEĞER OYUNCULUĞA…
Yüksel’in özel hayatına bakıldığında parlayan genç ismin esas mesleğini hemşirelik olduğu görülen Yağmur Yüksel, keşfedilme sürecinden şöyle bahsetmişti:
Aydın Üniversitesi’nde okurken, İstinye Hastanesi’nde staj yapmaya başladım. Altı sene öncesinden bahsediyorum. Influencer çok arkadaşım vardı. Ben çalıştığım için sosyal medyaya çok fotoğraf yüklemiyordum. O süreçte bir arkadaşım ajansa görüşmeye gidecekti, “Benimle gelir misin” dedi.
Gittik, orada beni şu anki menajerim Banu Susur gördü. Oyunculuk yapmak isteyip istemediğimi sordu. Okulum olduğunu söyleyip numaramı verdim. Sonra irtibatımız kesildi. Ama beni unutmamış, yıllar sonra bu karakter için tekrar aradı. Gidip görüştük, demek ki zaman bu zamanmış. Yolun çok başındayım, öğrenmem gereken çok şey var. Ama öyle güzel gidiyor ki, aşk olarak bakıyorum, gerçekten işimi çok seviyorum. Sahne, kamera, senaryo hepsi benim için çok başka, değerli ve çok kıymetli.”
