Kalın Bağırsak Farkındalık Ayı nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr. Yıldırım, kanserin, vücuttaki hücrelerin kontrolden çıkıp hızla çoğalmasıyla başladığını söyledi.
Kolorektal kanserin, kalın bağırsak (Kolon) ya da rektumda başladığını hatırlatan Prof. Dr. Yıldırım, “Bu kanserler, başladıkları yere göre kolon kanseri ya da rektal kanser diye isimlendirilir. Kolon kanseri ve rektal kanser genellikle birçok ortak özelliğe sahip olduğundan birlikte değerlendirilir” şeklinde konuştu.
Kolorektal kanserin erken evrelerinde belirti vermeyebileceği için, kanserin gelişimine dair erken işaretlerin tanınması gereklidir. Bu, toplumu daha dikkatli olmaya teşvik edebilir. Örneğin, kronik kabızlık, karın ağrıları, dışkıda kan görme gibi belirtilere karşı duyarlılık artırılabilir.
Kolorektal kanser tedavisi, birden fazla uzmanlık alanının işbirliği ile yapılıyor. Bu bağlamda, multidisipliner yaklaşımın daha çok vurgulanması, tedavi süreçlerini daha etkili hale getirebilir. Özellikle hastaların tedavi süreçleri hakkında bilinçli olmalarını sağlamak önemli.
Kolorektal kanser, genetik yatkınlıkla da ilişkili olabiliyor. Bu nedenle, ailesinde kanser öyküsü bulunan bireylerin düzenli taramalara yönlendirilmesi ve genetik testler ile daha erken teşhis imkanı sunulabilir.
Kanser tedavisi süreci, sadece fiziksel değil, psikolojik anlamda da oldukça zorlu bir süreçtir. Bu nedenle psikolojik destek hizmetleri, kanserle mücadele eden bireylerin tedavi sürecinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle kanserin tanısı ve tedavisi sırasında psikoterapi ve destek grupları ile hastaların psikolojik iyilik halleri korunabilir.