Yayınlandığı andan itibaren büyük ses getiren, korku filmlerinin önemli figürlerinden birisi olan Annabelle’nin gerçek hikayesine bakalım…
2013’de vizyona giren The Conjuring’de ve 2014, 2017,2019 yıllarında yayınlanan Annabelle filmlerinin ilham kaynağı olan oyuncak bebeğin hikayesi 1970’li yıllara dayanıyor. İşte, Annabelle’in gerçek hikayesi…
1970’li yıllarda yaşanan bu olayda fakir bir anne, kızı Donna için ikinci el eşyalarının satıldığı dükkândan bebek hediye alır. Annabelle, filmdeki gerçek görüntüsünün aksine, gerçekte sevimli bir bebek idi.
‘HAREKET EDİYOR VE YAZILAR YAZIYORDU’
New York’ta yatılı lisede okuyan Donna ise odasını Angie isimli kız arkadaşıyla paylaşmaktaydı. Donna ve arkadaşı Angie bebeğin hareket ettiğini ilk başlarda görememiş olsalar da zaman geçtikçe bebeğin kendi kendine hareket ettiğini fark ederler.
Çok geçmeden bebeğin üzerindeki kan lekelerinin oluşmaya başladığını fark eden Donna medyum çağırmaya karar verdi.
Medyum, Annabelle Higgins isimli bir ruhla iletişime geçtiğini iddia etmiş, Higgins genç yaşta o apartmanda öldüğünü anlattı. Donna ve Angie, Annabelle’nin hikayesini duyunca ona karşı merhamet duydular.
‘GERÇEKÇİ RÜYALAR GÖRÜYORDU’
Sürekli bebekte bir şeyler olduğunu dile getiren erkek arkadaşı Lou bu olaydan sonra genç kadınların evinde kalmaya geldi. Orada kaldığı gece bebeğin kendisine saldırdığı çok gerçekçi rüyalar gördü. Ancak sabah uyandığında saldırıya uğradığına dair hiçbir iz yoktu…
Lou, bir gün odaya girdiğinde bebeğin yerde yattığını gördü. O sırada göğsünde büyük bir acı hissetti. Gömleği kan olmuştu çünkü, göğsünde birden yedi tane yara açılmıştı. Yaralar birkaç gün sonra hiç iz bırakmaksızın iyileşti. Ancak bu olay Donna için bardağı taşıran son damlaydı…
Bu olay üzerine Donna ve Angie bebeği ele geçiren ruhun iyi niyetli olmadığına kanaat getirdiler. Donna, Hegen isimli rahiple iletişime geçtiler. Hegen hikayeyi duyduktan sonra hemen şeytan çıkarma alanında uzmanlaşan Rahip Cooke’a haber verdi.
Donna’nın yardım istediği rahip, karşılaştığı kötülüğün boyutlarını ilk görüşte anladı! Bu sebeple vakayı, paranormal olaylar konusunda uzman olan Ed ve Lorraine Warren çiftine havale etti.
Çift, bebeğin şeytani varlık tarafından ele geçirildiği ve bebeğe yaklaşan kişinin de bu ruhtan etkilenebileceği söyledi. Ed ve Lorraine Warren çifti kadınların güvenliği için bebeği evden götürmeye karar verdi.
Warren’ler bebeği götürürken birçok kaza atlattılar. Eve götürür götürmez ayin yapmaya çalışsalar da bebeğinin kudreti karşısında başarısız oldular. İnsanlık için büyük tehdit olarak gördükleri bebeği, hiç değilse kilit altında tutmaya karar verdiler.
Bebek camekana kilitlendi ve camekanın önüne ‘Uyarı: Kesinlikle açmayın’ yazdırdılar. Ancak bebeğin hikayesini duyup görrmeye gelen ziyaretçiler müzede geçirdikleri süre boyunca kötü enerjiye maruz kaldıklarını ifade ediyor, bebekle dalga geçenler ise müzeden ayrılırken kazaların kurbanı oluyordu…
Günümüzde Annabelle bebeğinin birkaç yıl önce kapatılan müzedeki çelik bir kasada tutulduğu iddia ediliyor.
Her ne kadar gerçek olduğuna inananlar olsa da pek çok insan Annabelle bebeğinin hurafelerle dolu, sahte bir geçmişe sahip olduğu görüşünde…