Mahsun Kırmızıgül: Siz çadırlara girmeden ben eve dönmeyeceğim

Mahsun Kırmızıgül, Kahramanmaraş merkezli 10 şehirde büyük yıkımlara yol açan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından yardım için Adıyaman’a gitmişti. Depremzedeler için seferber olan Kırmızıgül, “Sözüm söz… O çadırlara siz girmeden ben eve dönmeyeceğim” ifadelerini kullandı.

Türkiye’yi sarsan Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da büyük yıkım yaşanmasına neden oldu. Türkiye’nin adeta deprem bölgelerine akın ettiği bu günlerde ünlü isim Mahsun Kırmızıgül de bölgeleri ziyaret etti. Vatandaşlara yardımda bulunan Kırmızıgül’ün duygusal bir mesajı da vardı.

MAHSUN KIRMIZIGÜL AFET BÖLGESİNDE

Son olarak 35 bin kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan depremin ardından Mahsun Kırmızıgül de soluğu Adıyaman’da almıştı. Haluk Levent’in başkanı olduğu AHBAP Derneği ile koordineli bir şekilde çalıştıklarını söyleyen Kırmızıgül, Adıyaman’daki son durumu sosyal medya hesabından yayınladığı mesajlarla aktarıyor.

“SİZ ÇADIRLARA GİRMEDEN BEN EVE DÖNMEYECEĞİM”

Yeni bir paylaşımda bulunan  Mahsun Kırmızıgül; “Depremin ikinci gününde Adıyaman’a geldik. Merkezde, ilçelerde, köylerde halka tek tek çadır, battaniye, tulum dağıttık. Dağıtmaya devam edeceğiz. Önceliğimiz özel çocuklar, yaşlılar, hamile veya bebekli kadınlar. Çadırımız bitti. Sözüm söz… O çadırlara siz girmeden ben eve dönmeyeceğim” dedi.

“BURASI ARTIK ‘ADIYAMAN’ DEĞİL ‘ACIYAMAN’ DEDİ”

Önceki günlerde deprem bölgesinde yaşadığı hüzünlü anlardan bahseden Mahsun Kırmızıgül; “Ölen eşinin ve oğlunun yanı başında duran acılı babaya teselli etmek için sarıldım. Babanın gözlerinde yaş kalmamış… Bana bakıp ‘Benim babam, burası ‘Adıyaman’ değil, buranın adı artık ‘Acıyaman’ dedi ve sustu, konuşmadı bir daha” ifadelerini kullanmıştı. 

“ACININ EN DİBİNİ YAŞIYORUZ”

Daha sonra “Burası ‘Adıyaman’ değil, artık burası ‘Acıyaman” diyen Mahsun Kırmızıgül, sözlerine şöyle devam etmişti; Sahada işimiz şimdi bitti. Burada halkla birlikte acının en dibini yaşıyoruz. Halkın büyük çoğunluğunun yoksul olduğu bölgede halk çok öfkeli, çok kızgın… Bu öfke öyle kolay kolay geçecek türden değil.”