Mehmet Yalçınkaya’dan “Şefler mutfakta neden sert?” sorusuna şaşırtan cevap: Restoranlar şefkat yuvası değil
Ebrar oral
NTV ekranlarından yayınlanan ve sunuculuğunu Ceyda Düvenci’nin üstlendiği “Bambaşka Sohbetler” programının bu haftaki özel konuğu Masterchef jüri üyesi Mehmet Yalçınkaya oldu. MasterChef Türkiye’nin sevilen jüri üyesi Mehmet Yalçınkaya, Düvenci’nin sunduğu programda samimi açıklamalara yer verdi.
Programda yemeklerle ilgili konuşan şef Mehmet Yalçınkaya, şeflerin sert görünümünün arkasında yatan etkenden de bahsetti.
ŞEF MEHMET YALÇINKAYA: “YEMEK HER ŞEYİN ŞİFASI”
“Yemek her şeyin şifası aslında” diyen Mehmet Şef, “Çorbalar var… Mesela bizim Bolu’da kızılcık tarhanası vardır. Ne hikmetse bol sarımsaklı kızılcık tarhanası çocukluğumuzdaki en büyük ilaçtır.
İşin içine şefkat de giriyor. O çorba anne tarafından yapıldığında daha çabuk iyileşiyorsunuz. Bunun psikolojik bir tarafı var bence” ifadelerinde bulundu.
İlgili Haberler
AMACINDAN BAHSEDEN YALÇINKAYA: “BİZİM DERDİMİZ STANDARTI SAĞLAMAK”
Ceyda Düvenci’nin kendisine yönelttiği “Şefler mutfakta neden sertler?” sorusuna cevap veren şef Mehmet Yalçınkaya, şu ifadelerde bulundu:
“Sürekli mutfağın içinde bağıran adamlar var gibi görünüyor ama orada olay şöyle oluyor… Bizim derdimiz standartı sağlamak ve müşterinin hak ettiğini vermek. Biz belirli bir zaman zarfında o yemeği hazırlamak zorundayız. Ve bunu aynı anda yüzlerce kişi için yapınca ‘Lütfen domates verir misin?’ diyerek bunu başaramayız.
Servis süresince her şeyin kusursuz ilerlemesi gerekir ve o şefkati servis bittiğinde ekibimize gösteririz. Sonuç olarak restoranlar da şefkat yuvası değil. Müşteriler bizi seçip geliyorsa bu konuda hata kabul etmek ne yazık ki mümkün değil.”
ÜNLÜ ŞEF MEHMET YALÇINKAYA: “İNSANLARIN DAMAK TADININ ANNEDEN GEÇTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Anne eli lezzetinin önemine dair konuşan sevilen jüri üyesi şef Mehmet Yalçınkaya, “Baktığınızda herkesin en iyi şefi annesidir. Ben insanların damak tadının anne sütünden geçtiğini düşünüyorum. Birçok şefin menüsünde annesinden bir yemek mutlaka vardır” açıklamasında bulundu.
