Oyuncu Nejat İşler, Suudi Arabistan’daki Süper Kupa krizi sonrasında kendi adına paylaşım yapan sahte hesapları sosyal medyada ifşa etti ve pazartesiye kadar müddet verdi.
Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde, cuma akşamı oynanacak olan Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa maçında Atatürk pankartı krizi yaşandı. Bu olayın ardından maç iptal edilmiş ve takımlar ülkelerine dönmüştü. Konuyla ilgili Twitter’da, Nejat İşler adına açılan sahte bir hesaptan yapılan paylaşım, kısa sürede büyük ilgi görünce Nejat İşler sinirlendi.
Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, bu hesabın Nejat İşler’e ait olduğunu zannetti ancak hesap, gerçekte Nejat İşler’e ait değildi. Yaşanan bu durum üzerine; oyunculuğunun yanı sıra özel hayatıyla da zaman zaman gündeme gelen ünlü isim, sosyal medya hesabından önemli bir paylaşımda bulundu. Sosyal medyada, adına sahte hesaplar açan kişilere hitap ederek bu hesapların kapatılması çağrısında bulundu.
29 Şubat 1972 tarihinde İstanbul’un Eyüp semtinde doğan, dedesi Feshane işçilerinden sayacı bir usta, babası da işçi olan Nejat İşler, soyadını dedesinin mesleğinden almıştır. İlkokuldan sonra eğitimine Cağaloğlu Anadolu Lisesinde devam etti. Yeni okulunda ortama alışamayarak popüler olmak ve derslerinden kaçmak için okulun tiyatro koluna katıldı. Liseyi tamamladıktan sonra üniversiteye giremeyince para kazanmak amacıyla çay partileri düzenlemeye başladı. Ancak parti organizasyonlarındaki işler planladığı gibi gitmeyince borçlanmaya başladı. Borçlarını kapatmak için Mahmutpaşa’dan tişört alarak Teşvikiye’de bu tişörtleri satma kararı aldı. Kış aylarında ise tişört yerine kitap, dergi ve plak satışına yönelerek erken yaşlarda para kazanmaya başladı.
İki yıl sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf Bölümüne kabul edilen Nejat İşler, askerlik görevini yerine getirmek amacıyla bölümü okumaktan vazgeçti.
27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde Taksim’de dolaştığı bir gün, bir tiyatro sahnesinde ücretsiz gösterimde olan “Danton’un Ölümü” adlı eserini izledi. “Neden bu işi yapmıyorum?” diye düşünen Nejat İşler, dayısının yanına gittiği sırada Eskişehir’de konservatuvar sınavına girmeye karar verdi. İstanbul’a döndüğünde, 1991 yılında ilanını gördüğü Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvar Bölümüne başvurdu ve kazandı. 1995 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olana kadar devlet tiyatrosunda ve televizyon dizilerinde rol aldı. Bu süreçte CD ve kitap sattığı işporta tezgâhını işletmeye devam etti.
1995 yılında mezun olduktan sonra iki arkadaşı Aşkın Şenol ve Bekir Köşker ile birlikte “Kahramanlar ve Soytarılar Kumpanyası”nı kurdu. Tiyatronun kurulmasından sonra kendi oyunları için hikâyeler yazmaya başladı. “Belki hiç okumayan biri de yazabilir bunları, benim yazı yazmamın nedeni yazmak değil, sadece oynayalım diye yazıyorum” dediği, “Tuhaf Şehir Hikayeleri”, “Biz Zavallı Erkekler” ve “Yalnızlık Benim Gizli Sevgilim” adlı üç kitap yazdı.
1994 yılında TGRT’de yayımlanan, rol aldığı televizyon dizisi Gurur’dan sonra, Deli Yürek, Şehnaz Tango, Nasıl Evde Kaldım, Dedem, Gofret ve Ben, Aşk ve Gurur, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir gibi dizilerde rol aldı. Asıl popülerliğini ise “Gülbeyaz” ve “Aliye” adlı dizilerde yakaladı. 1999’da ilk sinema filmi Eylül Fırtınası’nda rol aldı. Mustafa Hakkında Her Şey ve Anlat İstanbul filmleri ile sinema oyunculuğuna devam etti.
2021 yılında SOL Parti üyesi oldu. 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri için kurulan Sosyalist Güç Birliği kuruluşunda, kamuoyunca yakından tanınan akademisyen, sanatçı, gazeteci, hukukçu, yazar, siyasetçi gibi 226 önemli ismin yer aldığı ortak açıklamaya imza attı.
2013 Eylül’ünde, “İntikam” dizisinden ayrılarak sedef hastalığı nedeniyle Bodrum Gümüşlük’teki evine giden Nejat İşler, tedavi olmak istemediği yönündeki beyanatları için Facebook sayfasında aşağıdaki açıklamayı yapmıştı;
“Tedaviyi reddetmek, erken ölmek gibi niyetim yok. Bazen cevabını kaldıramayacağını bilsen de yine de gerçeği öğrenmek istersin. Milyon tane kazık yiyince, bedenin zarar görüyor. Çıplak geldim, çıplak gideceğim. Amacım zamanı satın almak. Mülk edinmek gibi bir derdim yok. Mülkiyet hırsızlık gibi bir şey. Sevmiyorum işte. Biz kuşak olarak böyleyiz. Bize sevmeyi, bir şeylere bağlanmayı öğretmediler. O tarafımız gelişmedi. Ben dünyanın bir parçasıyım. Şurayla ve bedenimle sınırlı değilim. Bir şeyler yanlış gidiyor, birileri acı çekiyor. Ben de çekiyorum aynı acıyı. Altıma son model bir araba çekip güzel bir ev alınca mutlu mu olacağım yani? Hayır, olmam. Aramızda mutlu olanlar varsa zekâlarından şüphe ederim, bir de gözlerinden. Çünkü iyi görmüyorlardır. Siz beni yenmediniz çünkü: ben sizinle daha oynamadım. Ben gidiyorum dediğimde ‘gitme’ diyen birini değil, ‘Ben de geliyorum, yalnız gidemezsin’ diyen birini istiyorum.”
17 Ocak 2014’te hastaneye kaldırılarak yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Nejat İşler, 22 Ocak 2014’te tedavi gördüğü Bodrum’daki hastaneden İstanbul’daki Acıbadem Maslak Hastanesine nakledildi. 30 Ocak 2014’te doktorlar, Nejat İşler’in konuşmaya başladığını bildirdi. Nisan 2014’te Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nden taburcu oldu.