Ünlü Türk televizyon sunucusu Nursel Ergin aylardır kanserle mücadele ediyor ve tedavisinin bir parçası olarak yakın zamanda saçını kazıttı. Bu anın duygusal bir videosunu sosyal medyada paylaştı ancak yalnızca destek almak yerine bazı kullanıcılardan sert eleştirilerle de karşılaştı. Zorluklara karşı her zaman güçlü kalmayı başaran Ergin, tepkilere güçlü ifadelerle yanıt vererek, böylesine zor bir zamanda olumsuzluğa tahammül etmeyeceğini açıkça belirtti.
Sıcak kişiliği ve başarılı televizyon kariyeriyle tanınan Ergin, hastalıkla savaştığı anlardan kalma bir videoyu paylaştıktan sonra tepkilere maruz kaldı. Saçlarını kazıttığı video sonrası gelen eleştirilere yanıt olarak, amacının asla medyasının ilgisini çekmek olmadığını belirtti. Gelen yanıtlara tepki olarak sosyal medya hesabından şu sözleri paylaştı:
“Telefonum hiç susmuyor. İstesem her gün farklı bir TV programında veya platformda olabilirdim ama bu benim önceliğim değil. Kalbime en çok güveniyorum. Her zaman nezaket seçerim ve başkalarının mutluluğunu kendi mutluluğumdan daha çok düşünürüm” diye yazdı sosyal medya paylaşımında.
Ergin’in aldığı eleştirilerin ana noktalarından biri, kanser tedavisi görmesine rağmen çalışmaya devam etme kararıydı. Bazıları neden hala televizyonda göründüğünü sorguladı. Buna karşılık kendini sert sözlerle savundu:
“Çalışmayı bırakmalı mıyım? Kiramı öder misiniz? Çocuğuma bakar mısınız? Ekrana geri döndüğüm ve tedavim hala devam ettiği için yolculuğumu paylaşmak zorundaydım. Her zaman örnek olmak ve başkalarını motive etmek istedim!”
Olumsuz yorumlardan bıkan Ergin, eleştirmenlerine seslenmekten çekinmedi.
“Bazı insanlar neler yaşadığımı anlamıyor ama yine de yargılıyorlar. Bir röportajın veya gönderinin küçük bir bölümünü alıp kurtlara atıyorlar. Soğuk kalpli ve sığ zihinli olanlar aç piranalar gibi üzerine atlıyorlar. Kendini sevmeyen ve başkalarını aşağı çekmeye çalışan insanlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz.”
Ayrıca Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmi’nin sözleriyle birlikte bir çocukluk fotoğrafı paylaştı:
“Hayatımı yargılamadan önce ayakkabılarımı giy ve yolumu yürü. Yaşadığım üzüntüyü, acıyı ve sevinci deneyimle. Tökezlediğim taşlara takılıp düş ve yaptığım gibi tekrar kalk. Ancak o zaman beni yargılayabilirsin.”