Prenses Diana’nın ölümü üzerine ortaya atılan şüpheler, hala gündemdeki yerini koruyor. ”Paris’te Ölüm” başlıklı belgesel, 1997’de Paris’te sevgilisi Dodi Fayed ile birlikte yaşadığı trajik kazanın ardındaki gizemleri yeniden gündeme taşıdı.
31 Ağustos 1997 yılında trajik bir kaza ile hayata gözlerini yuman Galler Prensesi’nin ölüm yıl dönümünün yaklaşmasıyla birlikte ”Paris’te Ölüm” başlıklı belgesel yeniden gündeme geldi. Belgeselde verilen bir detay, prensesin ölümünün suikat mi kaza mı sorularının yeniden alevlenmesine sebep oldu.
Belgesele göre, Prenses Diana, kazadan iki yıl önce avukatı Lord Mishcon’a, kendisinin araba kazası süsü verilmiş bir suikastle öldürüleceğini ifade etmiş.
Şoke edici bir diğer detay ise şu: Lord Mishcon, Diana’nın bu ifadelerini İngiltere polislerine aktarmıştı, ancak dosya saklandığı yerde kaldı ve Fransız yetkililere iletilmedi.
Diana’nın kardeşleri, bu yazılı ifadenin varlığından ancak on yıl sonra haberdar oldu. Belgesel, İngiltere polisinin bu trajik olayla ilgili tutumuna dair tartışmalarını da yeniden alevlendirdi.
Galler Prensesi Diana, 31 Ağustos 1997’de, Fransa’nın Paris kentindeki Pont de l’Alma tünelinde paparazilerden kaçarken bir araba kazasında öldü. Diana’nın sevgilisi Dodi’nin babası ve ünlü iş insanı Muhamed El Fayed, kazanın bir cinayet olduğunu ısrarla savunuyor.
Otelden ayrıldıktan sonra paparazzilerden kaçmaya çalışırken tünelde gerçekleşen trajik kazada, Diana, Dodi ve şoför Henri Paul hayatını kaybetmiş, koruma görevlisi ise ağır yaralanmıştı.
İngiltere Kraliyet Ailesi’nin Diana’nın Fayed ile olan ilişkisini onaylamadığına dair iddialar sürerken, Muhamed El Fayed, olayın basit bir kaza değil, planlı bir cinayet olduğuna dair görüşünü sürdürüyor.
#vd-1793#