Ünlü oyuncu Özge Özpirinçci geçtiğimiz hafta babasının vefat haberiyle sarsılmıştı. Özpirinçci, cenaze töreninin ardından yaşadığı acıyı paylaşmak istedi ve içini döktüğü bir yazı kaleme alarak sosyal medya hesabından paylaştı.
Meslektaşı Burak Yamantürk ile mutlu bir evliliği olan ünlü oyuncu Özge Özpirinçci, geride bıraktığımız gün babası Kadri Emrah Özpirinçci’nin ölümüyle sarsıldı. Baba acısıyla dolup taşan Özge Özpirinçci, peş peşe fotoğraflar paylaşarak ve duygusal bir paylaşım yaparak hislerini paylaştı.
Özge Özpirinçci, babasının ilk hastalığını öğrendiği dönemleri ve aynı dönemde bir dizide rol almaya başlayarak aynı hastalık sahibi bir rol ile tanışmasını anlattı.
“2022 yazında başladı ilk semptomları. Uzun süre kamufle etti, başka rahatsızlıklarla karıştırdı. Hatta emin olup fıtık ameliyatı bile oldu. Oysa bana bahsettiği her semptom tek bir şeyi işaret ediyordu. 2016 yılında Acı Tatlı Ekşi filminde oynadığım Duygu karakteri için ön hazırlık çalışmaları yaparken tanıştığım farklı seviyelerdeki ALS hastası olan insanlar ve senaryoda yer alan, sayfalarca konuştuğum ve hastalığın nasıl başladığını ve ilerleyeceğini anlattığım sahne aklıma geldi. Teşhis koymak için yapılan tetkikler ve tahliller yaşadığı şehir olan Bodrum’da yeterli olmayınca İstanbul’a gitmesi gerektiği söylendi. Bir hafta boyunca hastanede kaldı ve o süreçte de teşhis konamadı. Her ne kadar doktorlarına ‘ALS değil mi bu?’ diye sorsam da net bir cevap alamadım. Babam yaşarken yeryüzüne bile sığmayıp olan vaktinin çoğunu farklı ülkelerde, denizin derinliklerinde geçirmeyi seven bir insan olduğu için onu yatağa bağlı bir şekilde ben bile hayal edemiyordum. Hastalık hepimizin düşündüğünden daha hızlı ilerledi. Bir taraftan yurtdışında araştırmaları süren ilaçlarla ilgili haberleri takip ederken bir taraftan da ‘Ben bu şekilde çok yasamak istemiyorum’ diyordu kararlılıkla. Yaz sonuna doğru cerrahi müdahalelerin gerekliliğinden İstanbul’a geldi, ameliyatlarını oldu.”
37 yaşındaki oyuncu Özge Özpirinçci, babası Emrah Özpirinçci’nin ölüm haberini nasıl aldığı şu sözlerle anlattı;
“Hastalığın tedavisi için herhangi bir umut kapıda olsaydı eminim dayanırdı, sabrederdi. Hatırlar mısınız bundan seneler önce kafamızdan aşağıya buz dolu kovalardan su dökmüştük ALS hastalığına farkındalık oluşturmak ve araştırmalar için bağış toplamak adına. İşte o araştırmalar her ne kadar devam etse de bu nadir bir hastalık ve tıp dünyası için henüz dipsiz bir kuyu… Çarşamba gecesi Mercan’ın odasında uyumadan önce son kudurmalarımızı yaparken Burak yanıma gelip ‘Emrah Abi’yi hastaneye götürüyorlarmış. Hadi hazırlanıp çıkalım’ dediğinde anlamıştım aslında. Kazım bana canının hiç yanmadığını ve huzurlu bir şekilde gittiğini söyledi. Bunu duymak bana o an iyi gelen tek şeydi.”
Özpirinçci, babasının nasıl biri olduğuna dair ip uçları verdiği ve dostlarından kendisini taziye boyu dinleme fırsatı bulduğu o anları şu sözlerle anlattı;
“Azıcık daha onunla olmak isterdim tabii ki bencil bir yerden bunu demiş olsam da. Bu süreçte gördüm ki harika bir baba olmanın yanı sıra çok da iyi bir arkadaşmış. Bütün dostları onu sonsuza kadar yaşatacak anılarından bahsetti bana taziye konuşmalarında. Kimilerini zaten çok yakından tanıyorum. Daha ben annemin karnındayken tanımışlar beni. Cenaze sonrası anma töreni yaptık. Babam hayattayken gezmeyi ve video, fotoğraf çekmeyi çok severdi. Onu tanıyanlar da diyebilir ki en iyi yaptığı şeylerden biri seyahat etmekti. Gezmediği çok az ülke kalmıştır diyebilirim. Çektiği fotoğraflar ve videolardan oluşan arşivinden bir video hazırladı AKA kızları. Zaten bütün gün beni bir an olsun yalnız bırakmadılar dostlarım gibi… O videoyu izlerken babamın 69 yıllık hayatına imrendim. Bana hep ‘Hobilerin olsun kızım’ derdi. O zamanlar anlamazdım ne demek istediğini ama şimdi çok iyi anlıyorum. Yaşamayı çok güzel becerirdi ve çok severdi! Çocukluğumu düşündüğümde onunla olan bütün anılarım eğlence ve tecrübeyle dolu. Bana yaşamaktan keyif almayı öğretti. Büyüdükçe onun babam olmasının yanı sıra bir ‘insan’ olduğunu fark etmemi sağlayan hatalar yaptı. İyi ki de yaptı. Bugün olduğum kişinin inşasında çok büyük etkisi olan biri babam. Cenazesine katılan, beni bu zor günümde yalnız bırakmayan, taziyeleriyle üzüntümü hafifletmeye yardım eden herkese çok teşekkür ederim.”
Ünlü oyuncu, 1 Nisan 1986 tarihinde İstanbul’da doğdu. İlkokul ve ortaokulu İstanbul’da tamamladı. Lise eğitimini AFS programı kapsamında bir yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri’nde aldı. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Bölümünden 2008 yılında mezun oldu. Annesi İngilizce öğretmenidir. Kariyerine ilk adımını, Kanal D’de yayımlanan “Cesaretin Var Mı Aşka” ve “Kavak Yelleri” adlı dizilerle atmıştır. Ayrıca Eti, Browni, Algida ve Cornetto gibi markaların reklam filmlerinde de rol almıştır. Kanal D’de yayımlanan “Kavak Yelleri” dizisinde, kanser hastası duyarlı “Ada” karakterini canlandırmıştır ve bu dizide beş bölüm boyunca yer almıştır. 2009-2010 yılları arasında Show TV’de yayımlanan “Melekler Korusun” adlı dizide “İpek Taşkır” karakterini canlandırdı. Ayrıca Zülfü Livaneli’nin yönettiği 2010 yapımı “Veda” filminde “Fikriye Hanım” karakterini oynamıştır. 2010 yılında Show TV’de yayımlanan ve 11. bölümü ile sona eren “Deli Saraylı” adlı dizide “Dilruba” karakterini canlandırmıştır. Ayrıca “Anadolu Kartalları” filminde “Üsteğmen Ayşe Dinçer” karakterini canlandırdı. 2011-2012 yılları arasında ATV’de yayımlanan “Al Yazmalım” dizisinde “Asiye” karakteri ile başrol oynadı ve TRT Okul’da yayınlanan “Toplu Hayat” adlı programı sundu. “Kayıp” filminde de rol almıştır. Star TV’de yayımlanan “Aramızda Kalsın” adlı dizide “Görkem” karakterini canlandırmıştır. 2014 yılında çekilen “Karışık Kaset” filminin baş karakteri “İrem” karakterini oynamıştır. 2015-2016 yılları arasında “Aşk Yeniden” dizisinde “Zeynep” karakterini canlandırmıştır. Ayrıca Özpirinçci, Athena Grubu’nun “Arsız Gönül” klibinde de yer almıştır. 29 Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirilen 42. Altın Kelebek Ödülleri’nde “En İyi Kadın Komedi Oyuncusu” ödülünü kazanmıştır. 2017-2020 yılları arasında FOX’ta yayımlanan “Kadın” dizisinde, iki çocuk annesi “Bahar Çeşmeli” karakterine hayat vermiştir. Ayrıca bu rol ile 45. Altın Kelebek Ödülleri’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazanmıştır.