Psikolog Esra Ezmeci uzun süreli ilişkilerin şifrelerini açıkladı: ‘Bu durumu atlatan…’

17 Eylül 2024
0 Yorum
psikolog esra ezmeci uzun sureli iliskilerin sifrelerini acikladi bu durumu atlatan

Çiftler, ilişkilerinde en büyük testi kıskançlık krizlerinde yaşar. Bu gibi durumlarda çevrenizden gelen uyarıları dikkatle gözden geçirmelisiniz. “Öfkede akıl bulunmaz” diyerek soğukkanlı kalmalı, dedektif gibi soruşturmalara girmeden endişelerinizi onunla paylaşmalısınız.

Kıskançlık bazen ilişkiye canlılık katan, bazen de ilişkiyi engelleyip ilişkinin sona erme tetikleyicisi olan oldukça güçlü bir duygudur. Eğer kıskançlık dozunuz ilişkinize ciddi zararlar veriyorsa, bu duyguyla başa çıkma zamanı gelmiş demektir. İşte kıskançlığa çözüm bulabilecek 6 çözüm yöntemi…

6 AŞAMADA KISKAÇLIK KRİZİ YÖNETİMİ

DUYGUNUZ ÇOK ARTTIĞINDA HAREKETE GEÇMEYİN

Kıskançlık duygusu sizi esir aldığında, hislerinizi kontrol edebilmek, sakin kalıp mantıklı düşünmek oldukça zordur. Bu duygu giderek sizi daha fazla zorlamaya başlar. Kıskançlık hissini hissettiğiniz andan itibaren zihniniz bu konuyu destekleyecek kanıtlar aramaya başlar. Bu durum yavaş yavaş dozunu artırır. Bu nedenle, duygunuzun aşırı yoğunlaştığını hissettiğinizde kendinizi mantık çerçevesine çekip durumun somut yani görünür yanlarına odaklanın. Duyguları kontrol altına almanın en önemli adımı, düşüncelerinizi süzgeçten geçirmektir. Eşiniz veya sevgilinizin belirli bir süre telefona yanıt verememesi, kesinlikle sizi aldattığı anlamına gelmez. Gerçek nedenleri olmayan hislerinizin partneriniz tarafından bilinmesi veya bunun bir tartışma konusu haline getirilmesi, sizi partnerinizin karşısında zor durumda bırakabilir. Duygu yoğunluğuna girdiğinizde sizi bu karmaşadan çıkaracak bir yöntem bulun. Yanlış düşünerek yanlış hislerin girdabına kendinizi sokmayın. Kendinizi mantıklı bir müdahaleyle sağlıksız davranışlardan uzaklaştırın.

DUYGULARINIZI DIŞINIZDA DEĞİL İÇİNİZDE YAŞAYIN

Partnerinizin davranışlarıyla ilgili bir sorun yaşıyorsanız ve bu davranışların sizi kıskandırmak amacıyla yapıldığını düşünüyorsanız, bu düşüncenizi kendi içinizde yaşayıp kurgulamak yerine ona sakin ve anlaşılır bir şekilde açıklamaya çalışın. Konuşmaya başlarken “Sen şunu yapıyorsun, böyle davranıyorsun” gibi suçlayıcı bir dil kullanmak yerine, önce olumlu bir dille iletişime geçebilirsiniz. Örneğin, “Sana gerçekten güveniyorum ama son zamanlarda böyle bir his yaşıyorum” diyerek düşündüğünüzü açıklayabilirsiniz. İletişiminiz, partnerinizin kendisini savunmasına değil, sizi anlamaya çalışmasına ve karşılığında onun kendisini size anlatmasına olanak tanımalıdır.

KENDİ DEĞERİNİZİN BİLİNCİNDE OLUN

İnsanın kıskançlık duygusunu tetikleyen en önemli durumlardan biri, kişinin düşük özsaygıya sahip olmasıdır. Bireyin kendisini sürekli başkalarıyla karşılaştırması, diğerlerinden daha değersiz olduğunu düşünmesi kişisel olumsuz duygulardır. Bu olumsuz duyguları anlamaya çalışın ve kökenine inin. Bu tür durumlarda kendinize şu durumu sık sık hatırlatın: Hep sizden daha iyi, daha çekici, daha yakışıklı insanlar olacaktır. Bu durum hem sizin hem de partneriniz için geçerlidir. Partneriniz için yeterince iyi olamama düşüncesinden kurtulup, kendinizin eşsiz bir insan olduğunun farkına varın. Sonuç olarak, bir ilişki içindesiniz ve birbirinizin eşsiz özelliklerini sevdiniz. Partnerinizden onay ve takdir görme ihtiyacı hissetmeniz oldukça doğaldır; bazen birbirinizin bu ihtiyaçlarını karşılamak ilişkinizi güçlendirebilir.

GEÇMİŞ TECRÜBELERİNİZİ KAVRAYIN

Geçmişte yaşadığınız ilişki tecrübelerinin sonrasını etkilemesi genellikle beklenen bir durumdur. Önceki ilişkilerde zarar gördüyseniz, sonraki ilişkilerde de bu durumla ilgili tetiklenmeniz oldukça doğaldır. Geçmişten gelen yüklerinizi üzerinizden atın. Bu, yaşadığınız ilişki için oldukça yorucu bir duygu olabilir. Geçmiş deneyimlerinizin mevcut ilişkinizi etkilemesine izin vermeyin. Geçmişinizin bugünü etkilemesine izin vermeyin.

basliksissz 1

EŞİNİZE GÜVENİN

Güven duygusunu hissetmenin ilk adımı, partnerinize güvenmeye çalışmak değil, kendi içinizde güven duygusunu oluşturabilmektir. Kontrolünüzde olmayan durumların yönetimini sağlamaya çalışmak hem imkansız hem de oldukça yorucudur ama yaşanan olayların üzerinizdeki etkisini anlamaya başladığınızda, zaten kendinizi güçlü hissetmeye başlarsınız. Kuruntu, endişe, öfke gibi duygulara kendinizi kaptırmadan, kendinizi güven duygusunun içinde bulabilirsiniz.

DEDEKTİFÇİLİK OYNAMAYIN

Kıskançlık duyguları arttığında kişi, bir dedektif gibi inandığı düşünceyi doğrulamak için kanıtlar aramaya başlar. Partnerinizi sürekli denetlemeye çalışmak, sosyal medyasını, mesajlarını, telefonunu karıştırmak sadece ilişkinizi zedeler ve partnerinizin size karşı bakış açısını olumsuz bir hale getirir. Bu tür durumlarda öncelikle kendinize güvenin. Sürekli şüphenin sizi tüketmesine izin vermek yerine, bu şüpheleri aşarak kendinizin güveniyle yaşadığınız bir hayatı tercih etmeye çalışın.

bb