Ramazanda oruç tutarken bazılarımız için yaşanan en büyük zorluk susuzluk oluyor. Oruç tutarken susuzluluğu engelleyen yiyecekler ve ve dikkat edilmesi gereken püf noktaları bulunuyor. Ramazanda susamamak için ne yapılır? Oruç tutarken susuzluk nasıl gider? Oruçluyken susamamak için sahurda ne içilir, ne yenir? İşte ipuçları…
Ayların en güzeli Ramazan için mutfaklarda tatlı bir telaş olur. En güzel iftar sofraları, en lezzetli sahurluklar için tatlı bir telaşla 11 ayın sultanını karşılarız. İftarda, sahurda ne yersek yiyelim, ne çersek içelim oruç tutarken susarız ve acıkırız. Ancak bazılarımız için susuzluk gerçekten sabır sınırlarını zorlar. Oruç tutarken susuzluğu gidermek, en azından belli bir seviyede tutmak aslında elimizde. “Ramazanda susamamak için ne yapılır, sahurda ne içilir? Oruçluyken susuzluk nasıl gider?” Bu sorulara verilecek doğru cevaplar sahur ve iftarda yediklerimiz, içtiklerimize ayar yapmamıza ve bazı alışkınlıklar edinmemizden geçiyor. Diyetisyen Nil Şahin Gürhan Ramazan’da susuzluğu önlemek için yapılması gereken maddeleri bir bir sıraladı.
Normal zamanlarda gün içerisinde tüketilen çay ve kahve oruçluyken vücudun su dengesini bozabileceği için azaltılmalıdır. İftar ve sahur arasında tüketilen bu içecekler hem kafein içeriyor hem de vücudun sindirim sistemini kötü olarak etkiliyor. Bunlar yerine sindirim sistemini destekleyen; şerbet, meyve suyu ya da ayran tüketebilirsiniz.
Oruçlu günlerde vücudun enerjisi biraz daha az olduğu için, hareketsiz kalınabilir. Fakat oruçluyken hareket etmek insanı zinde ve dinç tutar. Yavaş yavaş yapılan yürüyüşler hem iftara kadar geçecek olan süreyi kısaltır hem de açlık ve susuzluğu azaltır. Oruç tutarken az da olsa yürümeye, hareket etmeye dikkat edilmesi gerekir.
Oruç en sağlıklı şekilde ya hurma ile ya da su ile açılmalıdır. Uzun saatler boyunca aç kalan vücut birden yemek yemeye başlanıldığında, yenilen yemekleri kolayca sindiremeyecektir. Bu yüzden ilk olarak su ya da hurmayla oruç açılmalı. Çarba tercih edilmeli ve bir süre beklenmeli. Mide rahatladıktan sonra ana yemeğe geçilmelidir. Böylelikle mide yavaş yavaş yenilen yemekleri daha kolay sindirecek ve oluşabilecek sindirim problemlerinin önüne geçilecektir. Böylece vücudun su tutmasını engelleyen en önemli sorun ortadan kalkacaktır. Oruçluyken susamamak için en önemli faktörlerden biri budur.
Nasıl ki kahvaltı yaparken en az yarım saat, 1 saat ayırıyorsak, sahur yaparken de en az bu kadar süre ayırmalıyız. Çünkü kısa sürede çok fazla tüketilen yiyecekler gün içerisinde çok fazla su ihtiyacına neden olacaktır. Bu yüzden yavaş yavaş uzun sürede yapılan sahur, oruç tutarken susuzluk çekilmeini engelleyecektir.
En çok yapılan hatalardan biri iftarla sahur arasında su içmeyip, sahurda litrelerce su içmektir. Vücudumuzun her gün en az 3 litre suya ihtiyacı vardır. Bu suyu vücuudun sindirmesine izin vererek aralıklarla içmek en faydalı olanıdır. Böylelikle gün içerisinde hissedilen su ihtiyacı en aza inecektir.
Normal zamanlarda nasıl ki günde bir defa su içmiyorsak Ramazan ayında da su ihtiyacımızı sadece sahurda içerek karşılayamayız. Sahurda litrelerce su içmek, böbrekleri çalıştırarak fazla suyun hemen dışarıya atılmasını sağlayacaktır. Dolayısıyla gün içerisinde çok fazla su ihtiyacı olacaktır. Bunun yerine iftarla sahur arasında her saat başında bi rya da iki bardak su içmek gün içerisinde yaşanacak olan susuzluğu gidermek için yeterli olacaktır.
İftardan hemen sonra uyuyakalanlar ya da sahurdan sonra uyuyanlar için yastık yüksekliğini ayarlamak önemlidir. Çünkü yemekten sonra mide sindirim için çalışacaktır. Bu durumda yatar pozisyonda uyumak hem mideyi zorlayacak hem de reflü, mide yanması gibi mide sorunlarına yol açacaktır. Yastığın hafif dik bir şekilde ayarlanıp yatılması sindirim sisteminin daha rahat çalışması için gereklidir. Daha rahat sindirilen yiyecekler gün içerisinde de daha az susatacaklardır.
Her ne kadar su tüketimi doğru yapılsa da yüksek sıcaklığa maruz kalmak susuzluk hissi yaşatacaktır. Bbu sebeple oruçluyken sıcak ortamlarda mecburiyet dışında bulunmamak gereklidir. Vücudun serin kalması susuzluk hissini azaltacaktır.
Tuzlu ve asitli yiyecekler gün içerisinde su ihtiyacını arttırır. Asitli yiyecekler zaten sindirim sistemine iyi gelmediği için Ramazan ayında tüketilmemelidir. Bunun yerine şerbet, komposto ya da hoşaf gibi sağlıklı alternatifleri tüketilmelidir. Tuzlu yiyeceklere gelecek olursak, turşu, zeytin, kızartmalar, soslu kuruyemişler vb. gibi yiyecekler oruç tutarken susatacaklardır.
Ramazanda susamamak için iftarda ve sahurda içilen içeceklerin şekerli ve hazır olmaması gerekir. Ev yapımı kompostolar, şerbetler bu ayda oruç tutarken içilmesi gereken içeceklerin başında gelir.Hem doyurucu hem de susuzluğa iyi geldiği için, özellikle sahur sofralarında sütiçilmesi önerilir. İftar sofralarında gazlı içecekler yerine, ayran ve hoşaflar içilebilir. İftardan sonra mide şişkinliklerini gidermek amacıyla bir taneden fazla olmamak kaydıyla maden suyu içilebilir.
Susuzluğu gideren ön önemli gıdalar yeşil sebzelerdir. Yeşil sebzeler, çiğ olarak yenilebileceği gibi, haşlanarak ya da çorbası yapılarak tüketilebilir. Susuzluğun en büyük sebpleri yağlı ve aşırı tuzlu yiyeceklerdir. Dolayısıyla susuzluğu önlemek için, yağsız ve tuzsuz yiyeceklere iftar ve sahur sofralarında daha çok yer verilmelidir. Haşlama yiyecekler, az tuzlu salatalar, bol protein içeren kuru baklagiller iftar ve sahur sofralarında yenilmelidir.
Oruçluyken susuzluk çekmemek için hoşaf, komposto ve şerbetler içilebilir. Hem ferahlık verirler hem de yapımları oldukça kolaydır. Ramazan’da susuzluğu önleyen 3 içecek tarifi…
Malzemeler: Yarım kilogram çekirdeksiz kuru üzüm, 3 litre su ve 1 su bardağı şeker.
Yapılışı:Üzümlerin çöpleri varsa ilk olarak çöpler çıkartılır. Daha sonra yaklaşık 5-10 adakika kadar suda bekletilir. Sudan çıkartılan üzümler, derin bir tencereye alınır. Kalan malzemeler de eklenip ocağın altı açılır. Kaynamaya başlayan hoşaf, 5 dakika daha kaynatılır ve ocağın altı kapatılır. İsteğe göre ılık ya da soğuk olarak tüketilir.
Malzemeler: 1 kilogram elma, 1 su bardağı şeker ve 3 litre su.
Yapılışı: İlk olarak elmaların kabukları soyulur ve içlerindeki çekirdekler çıkartılır. Daha sonra elmalar isteğe göre küp küp ya da julyen biçimde doğranır. Doğranan elmalar geniş bir tencereye alınır ve üzerine su eklenerek ocağa koyulur. Kaynamaya başlayan elmaların yumuşaması içn yaklaşık 15- 20 dakika daha kaynatılır. Son olarak kompostonun içerisine şeker eklenir ve karıştırılarak eritilir. İsteğe göre ılık ya da soğuk olarak servis edilir.
Malzemeler: 1 kilogram vişne, 1 su bardağı toz şeker, 1 adet çubuk tarçın, 4-5 adet karanfil ve 3 litre su
Yapılışı: Vişneler güzelce yıkandıktan sonra derin bir tencerenin içerisine alınır. Daha sonra kalan malzemelerin hepsi eklenerek karışım kaynamak üzere ocağa alınır. Kaynadıktan sonra vişneler bir süzgeç yardımı ile süzülür. Şerbet soğuduğunda içilmeye hazırdır.