Allahın sevgili Muhammed aleyhisselam Hicretten 53 sene evvel, Rebi’ül-evvel ayının 12. Pazartesi gecesi dünyaya teşrif etmiştir. Mekke’nin Haşimoğulları mahallesinde, Safa Tepesi yakınında bir evde doğmuştur. Doğduğu gece, 571 senesinin 20 Nisan tarihine rastlamaktadır.
Kainatın serverinin doğduğu gün henüz güneş doğmamıştı ki Alem nûr ile dolmuştu. Sevgili peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem doğduğu geceye “Mevlid Gecesi” denir. Bu gece öyle bir gecedir ki, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Mevlid gecesinde, sevgililer sevgilisinin doğduğuna sevinenler affolunur. Mevlid gecesinde Peygamberimizin (sallâllâhü aleyhi ve sellem) doğduğu sırada görülen halleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevabtır.
Peygamber Efendimizin Doğumu Esnasında Yaşanan Mucizeler
Efendimiz doğduğu gece Amine Hatunun yanında bulunan Safiye Hatun, peygamberimizi yıkamak istediği sırada biz onu yıkanmış olarak gönderdik diye ses işitti. Aynı zamanda göbeği kesilmiş ve sünnet edilmiş olarak görüldü.
Efendimiz aleyhisselamın doğduğu gece Kâbe’de bulunan tüm putlar yüz üstü yere yıkıldı. Urvetübni Zübeyr rivâyet eder: “Kureyşte bir cemaatin bir putu vardı ve yılda bir kere onu tavaf eder, develer keserler ve şarap içerlerdi. Yine öyle bir gündü ve putu tavaf etmek için yanına vardıklarında, putun yüzüstü yere yıkılmış olduğunu gördüler. Putu kaldırdılar ancak put yine yüzüstü yere kapandı. Tekrardan 3 kere daha putu kaldırdılarsa da yine yıkıldı. Bunun üzerine putun yere yıkılmaması için etrafına destek yaptıkları sırada şöyle bir ses işitildi: “ Bir kimse doğdu ve yer yüzünde her yer harekete geldi. Ne kadar put varsa yıkıldı ve kralların korkudan kalpleri titredi.” Bu hadiseler Muhammed aleyhisselamın doğduğu geceye rastlıyordu.
Efendimizin doğduğu gece Medâyin şehrindeki İran hükümdarı Kisrânın muhteşem sarayının on dört kulesi (burcu) yıkıldı. O gece Kisra ve halkı gürültü ve dehşet içinde uyandı. Kendi içlerinde bazı ileri gelenlerin gördükleri korkunç rüyaları tabir ettiler ve bu durumun büyük bir şeye alamet olduğunu anladılar.
Sevgili peygamberimizin aleyhisselavatü vesselam doğduğu gece Mecusilerin yani ateşe tapanların bin yıldır yanan kocaman ateş yığını bir anda söndü.
Peygamber efendimiz sallalahü aleyhi vesselemin doğduğu gece, Tahran yakınında bulunan ve mecusilerin mukkaddes saydığı Sâve Gölünün suyu bir anda çekildi ve kupkuru kaldı.
Efendimizin doğduğu gece Şam tarafında bin yıldır akmayan ve kuruyan Semave Nehrinin vadisi o gece su ile doldu taştı ve bir anda akmaya başladı.
Peygamberimizin doğduğu geceden itibaren artık şeytan Kureyş kahinlerine vuku bulacak hadiseleri haber edemez oldu ve kehanet sona erdi.
Efendimizin doğduğu gece İran’da ateşperestlerin İstahrabad şehrindeki tapınağında on asırdır fasılasız yanan ocağın ateşi söndü.
Efendimiz doğdu ve devrin ileri gelenleri garip garip rüyalar görmeye başladılar. Rüyalarında; Şam’ın İran’ın Irak’ın Fırat’ın Dicle’nin İslamın mülkü olacağını haber verdiğine dair en namlı kahinler yorumlar yapmaya başladı.
Muhammed aleyhisselâmın doğduğu gece ve daha sonra o zamâna kadar görülmemiş bu hâdiselerden başka pekçok hâdise vukû buldu, bunların hepsi son Peygamber Muhammed aleyhisselâmın dünyâyı teşrif ettiğine işâret olmuştur.