Dünya Sağlık Örgütü’nün yayımladığı rapora göre, dünyada her üç kadından biri hayatının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Peki eşinden şiddet gören kadın ne yapmalı? Eşi tarafından şiddete maruz kalan kadın nerelere başvurmalı?
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre kadınların üçte biri, yaşamlarının bir noktasında fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. Şiddet gören kadınların başvuruda bulunacağı kurum ve kuruluşlar için sadece ‘fiziksel’ şiddet görmesi gerekmiyor. Cinsel, psikolojik veya ekonomik şiddet gören her kadın başvuru yapma hakkına sahiptir. Hakaret, tehdit etmek, cinsel ilişkiye zorlamak, paraya el koymak, takip etmek, sosyal hayatını baskı altına almak, şiddet tehdidi altında olmanız da bir şiddettir.
Ülkemizde her geçen gün kadına uygulanan yeni bir şiddet vakasına tanık oluyoruz. Bunu gerçekleştiren, karısını döven erkekler ahirette hesaba çekilecektir. Güzel dinimiz İslamiyet’in kadına verdiği değeri şu Hadîs-i şeriften de görebiliriz. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki, (Bir erkek, zevcesini döverse, kıyâmette ben onun davâcısı olurum). Peki şiddete uğrayan kadın nereye başvurmalı?
Şiddete maruz kalan bir kadın bu durumu yaşadığında ilk olarak polis veya jandarmaya başvurmalı. Ancak şiddet görüp de tıbbi müdahaleye acil ihtiyaç duyuyorsa derhal sağlık kuruluşuna gitmeli ve bunu dile getirmeli. Bu durumda vaka, hastane polisine haber edilir.
Avukat Serpil Çınar bu konu hakkında şu sözleri ifade ediyor: “Aile içinde şiddete maruz kalan çok fazla kişi vardır ve ne yazık ki ülkemizde çok yaygın bir durumdur. Şiddete maruz kalan birçok insan nereye başvuracağını ve hangi kurumlardan yardım talep edeceği konusunda bilgisi bulunmamaktadır. Aile içi şiddete maruz kalanların başvuruda bulunacağı kurum ve kuruluşlar; Cumhuriyet Savcılığı, Baroların Kadın Danışma Merkezleri ve Adli Yardım Kuruluşları, Kadın Sivil Toplum Kuruluşları, Polis Merkezleri, Jandarma Karakolları, ALO 183, Sağlık Kuruluşları ve İl Sosyal Hizmet Müdürlükleri gibi kurumlardan yardım almaları mümkündür.”
Avukat Ceren Yanık, şiddet gören kadının yardım alabileceği kurumlarının içinde en önemlisinin şiddet Önleme ve İzleme Merkezi olduğunu dile getirmiştir.
Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM); Şiddete uğrayan ve şiddet uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişiler hakkında 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun kapsamında tedbir kararı talep edilebilir.
Şehrinizde bulunan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin yerini bilmiyorsanız yaşadığınız yerin muhtarlığına veya kaymakamlığına başvurarak ŞÖNİM’e ulaşım sağlayabilirsiniz. ŞÖNİM’ler Barolarla koordinasyonlu bir şekilde çalışarak şiddete uğrayan kadınları Baroya yönlendirmektedir. Baro tarafından da mağdur kadınlarımıza ücretsiz avukat ataması yapılmaktadır.
Kadının fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış kadına yönelik şiddettir. Eşinden şiddet gören kadın şu adımları izlemeli:
155 Polis veya 156 Jandarma imdat hatlarını arayıp olayın yaşandığı yere ekip yönlendirmelerini isteyin
Olay mahallinde bulunmuyorsanız, en yakın polis veya jandarma karakoluna gidip aile içi şiddete uğradığınızı belirtin. Olay halka açık bir alanda gerçekleşmişse, çevredeki güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesini talep edin. Şiddet eylemine tanık üçüncü şahıslar bulunuyorsa, onları da tanık olarak gösterebilirsiniz. Verdiğiniz ifadenin tutanağa geçirilerek adli şikayet dilekçesi olarak düzenlenmesini talep edin. Düzenlenen dilekçeyi imzalamadan önce muhakkak okuyun; eksik veya yanlış ifadeler varsa bunların değiştirilmesini isteyin. Dilekçenin imzalı bir örneğini saklamak üzere mutlaka yetkililerden isteyin.
Hastanelerin acil servisinden darp raporu alın
Mağdur kişi karakolda darp edildiğinde dair şikayete bulunur, daha sonra polis aracılığıyla hastaneye sevk edilerek rapor alması sağlanır. Sağlık ocakları darp raporu vermeye yetkili kuruluşlar değildir. En yakın hastaneye başvurun. Doktora muayene olurken, yaşadığınız şiddeti tüm açıklığıyla çekinmeden anlatın. Darp sonrası bedeninizdeki morluk, çizik, ezik, şişlik ve yara izlerinin yanı sıra, vücudunuzun henüz gözle görülmeyen ancak acı hissettiğiniz tüm bölgeleri dahi doktora gösterin. Adınıza düzenlenen adli raporu ilgili hastanede görev yapan polislere imzalatın.
Şiddet gördüğünüz şahıstan şikayetçi olmak ve şikayeti resmileştirip vakayı yargıya taşımak için, hastaneden almış olduğunuz darp raporuyla birlikte şiddet vakasının gerçekleştiği yere bağlı İlçe Emniyet Müdürlüğüne gidin. Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliğine müracaat edin. Darp raporlarıyla birlikte yapılan başvurularda mağduru koruma ve şiddet uygulayan şahsı uzaklaştırılma kararı uygulandığından, böyle bir talepte bulunabilirsiniz. Avukat talebinde bulunmanız halinde ise, Baro size ücretsiz bir vekil atayacaktır.
Vücudunuzda oluşan darp izlerini fotoğraflayın veya kamera kaydına alın
Darp raporu almış olsanız bile, maruz kaldığınız şiddet sonrasında vücudunuzda oluşan darp izlerini fotoğraf veya kamera aracılığıyla belgelemek, muhtemel bir dava sürecinde delil teşkil etmesi bakımından büyük önem arz ediyor. Eğer hastaneye gidemeyecek durumdaysanız, bu adımı kesinlikle atlamayın. Şiddet izlerini, size ait olduğunu belli edecek şekilde, çekim tarihini değiştirmeden ve fotoğraf/video kaydı üzerinde herhangi bir değişiklik yapmadan belgeleyin.
Kadın kuruluşlarına danışın
Kadın kuruluşlarına danışarak, ihtiyaç duymanız halinde maddi, hukuki ve psikolojik destek talep edin. Dernek, vakıf, meclis, örgüt adı altında toplanan ve her şehirde hizmet veren bu kuruluşlar dayanışma ve doğru bilgilendirme için gidebileceğiniz doğru adreslerden. Ayrıca belediyelere bağlı hizmet veren kadın danışma merkezlerine de başvurabilirsiniz.
Şiddet gördüğünüz şahsın size ulaşmasını engelleyin
Daha fazla psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmamak için şiddet uygulayan kişinin telefon, SMS, çeşitli mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla ve sosyal medya hesapları gibi kitle iletişim araçlarıyla size ulaşmasını engelleyin.
Aile bireylerinizi ve yakın arkadaşlarınızı konuyla ilgili bilgilendirin
Aile bireylerinizi, yakın akrabalarınızı konuyla ilgili bilgilendirmeniz, onları da olası tehdit ve saldırılardan korumak adına en doğru adım. Ailenizin öğrenmesini istemiyorsanız, güvendiğiniz arkadaşlarınızdan bu süreçte size destek olmalarını isteyebilirsiniz.
Psikolojik destek alın
Son olarak mutlaka psikolojik destek alın. Şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili yapılan araştırmalara göre, şiddet mağdurlarının yalnızlık, korku, çaresizlik, suçluluk, şüphecilik, kendine güvensizlik, huzursuzluk, gerginlik ve içine kapanma gibi ruhsal belirtilerin yanı sıra stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete, depresyon ve alkol madde bağımlılığı da bireyin yaşadığı şiddetin ve travmanın boyutuna göre şekillenen psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıktığını gösteriyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan ALO 183 Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı, şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan ve desteğe gereksinimi olan kişilere psikolojik, hukuki ve ekonomik alanda danışmanlık sunmakta ve yararlanabilecekleri hizmet kuruluşları konusunda bilgi vermektedir. ALO 183 ücretsizdir ve Türkiye’nin her yerinden 7 gün 24 saat ulaşılır. ALO 183 dışında acil durumlarda arayabileceğiniz telefon hatları şunlardır:
KADES kadın destek uygulaması nedir? Nasıl indirilir ve ne işe yarar? Tıklayınız
Kadınların indirmesi gereken uygulamalar nelerdir? Tıklayınız
Kadınlara kapısını açan sığınma evlerinde kurallar ve yasaklar nelerdir? Tıklayınız