TRT 2, kültür ve sanat alanında zengin içeriğiyle izleyicilere keyifli bir deneyim sunmaya devam ediyor. Kasım ayında da ödüllü ve prestijli filmleriyle dikkatleri üzerine çekecek olan kanal, edebiyattan tarihe, resimden tiyatroya uzanan geniş yelpazesiyle herkesi ekran başına kilitlemeyi hedefliyor.
Türkiye’nin önde gelen kültür ve sanat kanalı TRT 2, Kasım ayında gösterilecek filmlerin programını büyük bir heyecanla duyurdu. Birbirinden değerli yapımın yer aldığı bu zengin seçkide her akşam farklı bir film, sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. TRT 2, izleyiciye sadece eğlence değil, aynı zamanda bilgi ve kültür de sunmayı hedefliyor. Her alanda özel yapımlarla dolu bu programda yer alan filmler, hem yerli hem de yabancı sinema dünyasının en iyi örneklerini içeriyor. Kasım ayında evinizde geçireceğiniz her akşamı bir film festivaline dönüştürebilirsiniz.
Kasım ayı boyunca her akşam saat 21:30’da birbirinden iddialı ve ödüllü filmler:
Zengin bir orta yaşlı çiftin (Shin Saburi ve Michiyo Kogure tarafından canlandırılan) evlilik sorunlarına odaklanan film, bu çiftin bahanesi olarak ayarlanmış evlilik danışmanlık oturumlarına katılmaktan kaçınan yeğenlerini konu edinmektedir.
Etretat’ta bir polis ekibinin başı olan genç bir adam olan Laurent, günlük olarak farklı zorluklarla karşılaşmasına rağmen mesleğini keyifle icra etmektedir. Ancak, Laurent’in hayatı, bir çiftçiyi intihar etmeye çalışırken kazara öldürmesiyle tamamen değişir.
Proxima, bir kadın astronotun Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bir yıl sürecek görevine hazırlandığı hikâyeyi anlatıyor. Sarah adındaki bu astronot, Köln’deki Avrupa Uzay Ajansı’nda tek kadın olarak zorlu astronot eğitimine katılır. Sarah, 7 yaşındaki kızı Stella ile yaşamaktadır ve eğitim sürecindeki zorlukları aşmaya çalışmaktadır.
Bu film, yönetmenin kendi hayatından esinlenerek aşk, hatıralar, bağlılık ve belki de yaşam hakkında lirik bir anlatım sunuyor. Tarkovsky’nin mi olduğu kesin olmayan bir ormanda kulübe, II. Dünya Savaşı öncesi döneme yerleştirilmiş, yönetmenin eski eşi, annesi, babası ve hem kendi kuşağı hem de ebeveynlerinin kuşağının hikâyeleri arasında geçiş yapan bir rüya, Ayna’nın sunduklarıdır. Bu filmde efsanevi yönetmenin gerçek anne ve babası da rol alıyor ve film ailenin evinin eskiden bulunduğu yerde gerçekten inşa edilmiş bir kulübede çekildi.
Eve, Fransa’nın en prestijli bahçıvanlarından biri olarak tanınır. Ancak Eve batma tehlikesiyle karşı karşıyadır ve en büyük rakibi tarafından satın alınma olasılığı bulunmaktadır. Bu kritik dönemde, sadık sekreteri Vera, bahçecilik yetenekleri olmayan üç kişiyi işe alır. Kurtuluş yolu olarak, bu üçlünün güçlerini birleştirerek işi düzeltmesi gerekmektedir.
Zalim balıkçılık sektörü ve duraklamış ekosistem, miras kalan aile işlerinin risk altına girmesine sebep olur. Hastalanan eşi ve yeni doğmuş çocuğunun geçimini sağlamak adına, Jesmark kendini yavaşça illegal balıkçılık faaliyetlerine bulaşırken bulur.
Layla, genç ve enerjik bir eğitimcidir ve hayatının en güzel dönemindedir. Uzun zamandır beraber olduğu sevgilisiyle evlenme kararı alır ve bu birlikteliği resmiyete dökerler. Ancak ne yazık ki, Layla’nın yaşamı yakında tamamen değişecektir, fakat bundan habersizdir. Beklenmedik bir durum onun tam sekiz yılını alacak şekilde hayatına müdahale edecektir.
Japon drama filmi olan ‘Tokyo Twilight’, ünlü yönetmen Yasujirō Ozu’nun 1957 yapımı eserlerinden biridir. Hikâye, çocukluklarında terk edilen bir anne ile tekrar bir araya gelen iki kız kardeşin (Ineko Arima ve Setsuko Hara tarafından canlandırılan) yaşadıklarını anlatmaktadır. Film, Ozu’nun savaş sonrası dönemdeki en karanlık yapımlarından biri olarak kabul edilir ve eleştirmenler tarafından olumlu karşılanmasına rağmen genel olarak daha az bilinir. Aynı zamanda siyah beyaz çekilen son filmidir.
Himalaya’nın muhteşem manzaraları arasında geçen bir filmde, bir Tibetli çobanın karşılaştığı zorluklar anlatılır ve bir kervanın vahşi doğa koşullarında ilerleyişi epik bir şekilde ele alınır. Gelecekte kabile lideri olacak genç karakterin hikâyesi, dayanıklılık ve gurur temaları etrafında şekillenir…
Yıllar önce, bir scrabble oyunu nedeniyle evi terk eden Alan’ın oğlu tarafından ailesinden uzaklaşır ve onu aramak için hiçbir zaman pes etmez. Alan’ın diğer oğlu Peter ile ilişkisini iyileştirerek, kayıp oğlu Michael’ın kim olabileceğini düşündüğü gizemli bir internet oyuncusunu bulmaya çalışarak ailesiyle olan bağlarını güçlendirmeye çalışır.
Minas Gerais bölgesinde ikamet eden Zeze, oldukça yaratıcı bir çocuktur. Ailesi son derece yoksul olan Zeze’nin en büyük mutluluğu, düşlerini evinin bahçesindeki bir portakal ağacıyla paylaşmaktır. Zeze’nin gençlik yılları, arkadaşlıkları ve hayalleri filme aktarılıyor.
Nikos, ailesinin terzi dükkânının üst katında yaşamaktadır ve babasının hastalanmasıyla birlikte bankanın dükkâna el koyma riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu durum üzerine Nikos, harekete geçerek seyyar bir terzi dükkânı açar. Bu yeni girişim sayesinde hem kendini yeniden keşfeder hem de Atinalı kadınlara zarafet ve özgüven kazandırarak onlara hizmet eder.
Taeko’nun yaşamı, eşi Jiro ve önceki evliliğinden olan oğluyla mutlu bir şekilde devam etmektedir. Ancak, oğlunun trajik bir şekilde vefat etmesiyle birlikte, çocuğun babası Park yeniden hayatlarına dâhil olur. Taeko, bu sağır ve evsiz adamın acı ve suçluluk duygularını hafifletmek için elinden gelen desteği sunmaya çalışır.
Aşçı yardımcısı olan Cathy, bir restoran açma hayali kurmaktadır ancak maddi zorluklarla karşı karşıyadır. Bu nedenle genç göçmenler için bir sığınma evinde işe başlar. Başlangıçta bu görevden hoşlanmasa da zamanla mutfaktaki tutkusu dönüştürmeye başlar.
Theo James, Stacy Martin, Rhona Mitra, Peter Ferdinando, Timea Maday Kinga, and Toby Jones başrollerde bulunmaktadır. 2038 yılında geçen film, yapay zekâyı insanlığın ötesine taşımaya çalışan ve karısını hayata geri döndürmeye çalışan bir bilim insanının hikâyesini anlatmaktadır.
İtalya’ya kitabını tanıtmak için seyahat eden bir Fransız yazar olan Shimell, Floransa yakınlarında bulunan bir sanat galerisinin sahibi olan Fransız Binoche ile tanışır. Film boyunca, Toscana manzarası eşliğinde, sanatta orijinal – kopya ilişkisinden hareketle kadın – erkek ilişkisini ele alırlar.
Charles Dickens’ın kitabından beyaz perdeye uyarlanan film, David Copperfield’ın yaşamının her aşamasını detaylı bir şekilde ele alıyor. Zorlu bir çocukluktan yazarlık ve anlatıcılık kabiliyetini keşfetmesiyle nasıl zenginlik ve başarıya ulaştığını göstererek, hayatının nasıl değiştiğini izleyiciye aktarıyor.
Otel çarşaflarını yıkayarak geçimlerini sağlıyorlar, ancak su kaynakları düzensiz ve sık sık kuruyor. İşte burada hikâyenin akışına bir çift sondaj ekibi müdahale ediyor… Film, bu basit ve huzurlu yaşamın dengesini bozan sondaj ekipleriyle patlamayı tetikliyor.
Carmen, Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik korkunç ve tehlikeli bir yasadışı sınır geçişinden sağ çıkarken, diğer iki göçmen arkadaşını öldüren acımasız bir gönüllü sınır muhafızıyla karşı karşıya kalır. Bu durumda, Carmen’in hayatta kalma mücadelesi daha da zorlaşır.
ABD Ulusal Satranç Şampiyonası’nda zafer elde eden lise satranç ekibinin başarısını anlatan “Eleştirel Düşünme”, Miami’de kısıtlı imkânlarla mücadele eden beş genç üzerinde duruyor. Bu gençler, onları teşvik eden öğretmenlerinin yardımıyla Ulusal Satranç Şampiyonası’na katılmaya karar verirler.
Japonya hükümeti, yaşlı nüfusu gereksiz bir yük olarak görenleri teşvik etmek amacıyla 75 yaş ve üzerindeki bireylere ötenazi seçeneğini düşünmeleri için teşvik eden bir inisiyatif başlatmıştır.
Genç ve oldukça çalışkan olan Andres ile eşi Krõõt, kredi alarak yeni bir çiftlik satın alır. Bu az verimli toprakları istedikleri gibi geliştirmek için ellerinden geleni yaparlar. Ancak, hem doğanın zorlu koşullarıyla başa çıkmak hem de Andreas’ın muhafazakâr tavrı, hedeflerine ulaşmalarını engelleyebilir.