Studio Ghibli, Hayao Miyazaki’nin öncülüğünde kurulduğu 1985 yılından bu yana hem sanatsal hem de duygusal olarak izleyicilerini derinden etkileyen bir animasyon stüdyosu. Ruhların Kaçışı, Komşum Totoro, Prenses Mononoke gibi kültleşmiş eserleriyle tanınan stüdyo, aynı zamanda eşsiz bir görsel dile de sahip. Bu dili taklit edebilmek ise yıllarca yalnızca usta sanatçılara mahsustu. Ancak yapay zekanın son yıllarda kat ettiği mesafe, bu sınırı ortadan kaldırdı.
Artık bazı gelişmiş uygulamalar sayesinde kullanıcılar kendi fotoğraflarını Ghibli tarzında illüstrasyonlara dönüştürebiliyor. Üstelik bunu yapmak için ne profesyonel çizim bilgisi ne de gelişmiş yazılım becerisi gerekiyor. Sadece doğru uygulamayı seçmek yeterli.
Kullanıcıların Ghibli dünyasına adım atmasını sağlayan uygulamaların sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bazı araçlar hem kullanım kolaylığı hem de görsel kalitesiyle öne çıkıyor. İşte Studio Ghibli tarzı görsel yapan başlıca uygulamalar…
Yazılı komutlarla çalışan bu platform, girilen sahne tanımlarını Studio Ghibli’ye özgü bir üslupla çizer. Kullanıcılar aynı zamanda kendi yükledikleri fotoğraflar üzerinde filtreleme yaparak Ghibli tarzında yeniden çizim alabiliyor.
Sosyal medyada viral hale gelen bu araç, tek tıklamayla fotoğrafları anime stiline dönüştürüyor. Özellikle portre filtrelerinde Ghibli karakterlerini andıran sonuçlar elde ediliyor.
Gelişmiş yüz tanıma teknolojisiyle çalışan Fotor, yüz hatlarını analiz ederek fotoğrafları anime karakterlerine benzetiyor. Renk paleti ve çizim tarzı, Ghibli estetiğine oldukça yakın.
Hayal gücünü devreye sokmak isteyenler için metin tabanlı bir araç olan OpenArt, kullanıcıların komutlarına göre tamamen özgün Ghibli sahneleri yaratıyor. “Sisli bir dağın yamacında yürüyen küçük kız” gibi betimlemelerle eşsiz çizimler üretilebiliyor.
OpenAI’nin sunduğu bu çözüm, kullanıcıların yüklediği görselleri analiz edip “Studio Ghibli tarzında yeniden çiz” komutuyla dönüştürebiliyor. Gelişmiş yapay zeka motoru sayesinde yüksek kaliteli, detaylı anime çizimleri elde ediliyor.
Studio Ghibli’nin kurucusu Hayao Miyazaki, yıllar önce yapay zeka ile üretilen sanat eserlerine karşı olduğunu açıkça dile getirmişti. Ünlü yönetmen, “Bu tür ürünler insan ruhuna hakarettir” diyerek dijital sanatın ruhsuz ve mekanik olduğunu savunmuştu.
Ancak kullanıcıların ilgisi her geçen gün artıyor. Özellikle TikTok, Instagram ve X (eski adıyla Twitter) platformlarında #GhibliFilter etiketiyle paylaşılan videolar ve görseller milyonlarca kişiye ulaşıyor. Bu ilgi, yeni nesil uygulamaların daha da gelişmesine zemin hazırlıyor.
Japonya’nın kültürel miraslarından biri haline gelen Studio Ghibli, yalnızca animasyon stüdyosu olmanın çok ötesinde, dünya çapında milyonlarca insanın kalbine dokunmuş yaratıcı bir sanat evi olarak biliniyor. Peki bu büyülü dünyayı hayata geçiren isimler kimler? Studio Ghibli aslında kime ait?
Studio Ghibli, 15 Haziran 1985 tarihinde Japonya’nın başkenti Tokyo’da kuruldu. Stüdyonun arkasında, Japon animasyon tarihinde derin izler bırakmış üç önemli isim vardı: Hayao Miyazaki, Isao Takahata ve yapımcı Toshio Suzuki.
Bu üçlü daha önce birlikte çalıştıkları projelerde büyük bir uyum yakalamış, özellikle 1984 yılında gösterime giren “Nausicaä of the Valley of the Wind” (Rüzgarlı Vadi) filminin elde ettiği başarıdan sonra kalıcı bir stüdyo kurma kararı almışlardı. Bu film, aslında Studio Ghibli’nin temellerinin atıldığı ilk büyük adımdı.
“Ghibli” ismi, İtalyanca kökenli bir kelimedir. Sahra Çölü’nde esen sıcak rüzgar anlamına gelir ve İkinci Dünya Savaşı’nda İtalyan keşif uçaklarına verilen bir isimdir. Hayao Miyazaki, bu kelimeyi bilerek seçmişti; amacı, Japon animasyon sektörüne “yeni ve güçlü bir rüzgar” getirmekti. Yani stüdyonun ismi, yalnızca kulağa hoş gelen bir terim değil, aynı zamanda bir vizyonun simgesidir.
Studio Ghibli, hukuki olarak bir kabushiki gaisha yani anonim şirket statüsündedir. Tam adıyla Studio Ghibli, olarak biliniyor. Kuruluşundan bu yana pek çok değişim geçirse de, şirketin kreatif vizyonu her zaman kurucuların elinde şekillendi. Özellikle Hayao Miyazaki, hem yönetmen hem de senarist olarak stüdyonun ruhunu belirleyen ana figür olmuştur.
Kurucu ortaklardan Isao Takahata 2018 yılında hayatını kaybetti. Ardından Hayao Miyazaki, emeklilik planlarını birkaç kez rafa kaldırarak yeni projeler için tekrar yönetmen koltuğuna oturdu. 2023 yılında yayınlanan “How Do You Live?” (Sen Nasıl Yaşıyorsun?) filmi, onun “son işi” olarak duyurulmuş olsa da, Miyazaki üretmeye devam etmek istediğini açıklamıştı.
Şirketin yönetimi zamanla değişmiş ve daha kurumsal bir yapıya bürünse de, halen büyük ölçüde Suzuki ailesi ve Miyazaki’nin oğlu Goro Miyazaki gibi kurucu figürlerin etkisi altındadır.