Gün içinde hiç sebepsiz yere yorgun hissediyor, nefes darlığı yaşıyor ve kalp atışlarınızın hızlandığını fark ediyorsanız, bu belirtilerin kaynağı vücudunuzdaki kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) yetersizliği olabilir. Çoğu zaman kansızlıkla ilişkilendirilen eritrosit ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunudur. Peki eritrosit nedir, neden olur? Önlem alınabilir mi? İşte merak edilenler…
Gün içinde kendinizi yorgun ve bitkin hissediyorsanız dikkat! Genellikle çok fazla önemsenmeyen bu durum ciddi sağlık sorunu habercisi olabilir. Kendinizi yorgun hissetmenizin nedeni eritrosit olabilir! Peki eritrosit nedir, vücuttaki görevi ne? İşte tüm detaylar.
Vücudun hayati görevlerinden birini yerine getiren eritrositler oksijen taşıma görevine sahiptir. Kemik iliğinde üretilen bu hücreler, içerdiği hemoglobin proteini sayesinde akciğerlerden aldığı oksijeni vücudun çeşitli dokularına taşır. Bunun yanı sıra vücut hücrelerinden çıkan karbondioksiti akciğerlere geri getirir ve bu zararlı atık gazın dışarı atılmasını sağlar. Sağlıklı yaşamın anahtarı olan eritrositlerin sayısında düşüş olursa kişinin yaşam kalitesi olumsuz etkilenir.
Eritrosit sayısının normalin altına düşmesi, genellikle anemi yani kansızlık olarak adlandırılır. Bu durumda vücut, dokulara yeterince oksijen taşıyamaz ve kişinin hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyerek ciddi sağlık sorunları yaşamaya başlamasına neden olur. RBC düşüklüğü, birçok farklı nedenden kaynaklanabilir ve her yaş grubunda farklı belirtilerle ortaya çıkar.
Kırmızı kan hücresi eksikliği çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler arasında şunlar bulunmaktadır:
Demir Eksikliği
Demir, hemoglobin üretimi için elzemdir. Vücutta yeterince demir bulunmadığında, eritrosit üretimi azalır ve bu durum anemiye yol açar.
Vitamin Eksiklikleri
B12 vitamini ve folik asit gibi vitaminlerin yetersiz alınması da eritrosit düşüklüğüne neden olabilir. Bu vitaminler, kan hücrelerinin sağlıklı bir şekilde üretilmesinde rol oynar.
Kronik Hastalıklar
Böbrek hastalığı, kanser veya romatoid artrit gibi uzun süreli hastalıklar vücudun eritrosit üretme kapasitesini olumsuz etkileyebilir. Bu hastalıklar, kemik iliğindeki kırmızı kan hücresi üretimini yavaşlatabilir.
Kan Kaybı
Travmalar, cerrahi operasyonlar veya kadınlarda yoğun adet dönemleri gibi durumlar, ciddi miktarda kan kaybına yol açabilir. Bu kayıp, vücudun yeterince eritrosit üretememesine neden olur.
Genetik Bozukluklar
Talasemi veya orak hücre anemisi gibi genetik faktörler de eritrosit sayısını olumsuz etkileyebilir. Bu hastalıklar, kırmızı kan hücrelerinin üretim şeklini değiştirebilir veya hücrelerin sağlıklı işlev görmesini engelleyebilir.
Eritrosit seviyesindeki düşüklük, vücutta bir dizi belirtiyle kendini gösterebilir ve bu belirtiler kişinin eritrosit eksikliğinin şiddetine ve bireysel özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.
Eritrosit düşüklüğünün en yaygın belirtilerden biri, kişinin kendisini sürekli yorgun ve bitkin hissetmesidir. Vücuda yeterince oksijen taşınamadığında kişi kendini halsiz ve enerjisiz hisseder. Eritrosit düşüklüğünün en önemli belirtilerinden bir diğeri de cildin olduğundan daha soluk gözükmesidir. Fiziksel aktiviteler sırasında nefes darlığı çekmek, eritrosit düşüklüğünün en sık rastlanan semptomlarından biridir ve kalp bu durumu telafi etmek için daha hızlı çalışır, bu da çarpıntı hissine yol açar.
Eritrosit düşüklüğü yaşayan bireyler ani hareketlerde baş dönmesi yaşarlar. Ayrıca, kan dolaşımının yeterli olmaması ellerin ve ayakların soğuk hissetmesine neden olurken, oksijen eksikliği baş ağrıları ve konsantrasyon sorunlarına yol açabilir. Eritrosit düşüklüğünün en önemli belirtilerinden bir diğeri de dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemidir.
Eğer yukarıdaki belirtileri yaşıyorsanız, eritrosit düşüklüğüne karşı atabileceğiniz bazı adımlar var. İşte dikkat etmeniz gerekenler:
Dengeli ve Zengin Bir Diyet:
Demir, B12 vitamini ve folik asit açısından zengin besinler tüketmeye özen gösterin. Kırmızı et, ıspanak, baklagiller, yumurta ve süt ürünleri gibi gıdalar, eritrosit üretimini destekler.
Demir Takviyeleri:
Doktorunuzun önerisiyle demir takviyeleri kullanabilirsiniz. Ancak bu takviyeleri doktor kontrolünde almak önemlidir, çünkü fazla demir de zararlı olabilir.
Kronik Hastalıkların Kontrolü:
Eritrosit düşüklüğüne neden olabilecek kronik hastalıklarınız varsa, bu hastalıkların tedavisine özen gösterin. Düzenli doktor kontrolleri bu konuda yardımcı olabilir.
Kan Kaybını Önleme:
Kadınların bazıları adet dönemlerinde çok kan kaybetmektedir. Aşırı kanamalar, ameliyatlar ya da travmalar gibi nedenlerden dolayı oluşabilecek kan kayıplarına karşı önlemler alınmalıdır.
Düzenli Sağlık Kontrolleri:
Eritrosit düşüklüğü, birçok sağlık sorununa neden olabileceği için kan değerlerinizi düzenli olarak kontrol ettirmeniz önemlidir.
Bu durumun sebebine bağlıdır. Örneğin, besin eksikliklerinden kaynaklanan eritrosit düşüklüğü takviyelerle düzeltilebilir. Ancak genetik bozukluklar için sürekli bir tedavi gerekebilir.