T alfabenin 24. harfidir. T ile başlayan erkek ismi arıyorsanız bu isim galerimizde T ile başlayan dini, karizmatik ve değişik erkek isimlerini bulabilirsiniz.
Evlat sahibi olmak Allahü Teala’nın insana büyük ihsanıdır. Çok kıymetli evladımıza en güzel ismi vermek isteriz. Tufeyl ve Talha, Eshab-ı Kiram’ın isimlerindendir. Çocuklara, Eshab-ı Kiram, alim, evliya ve peygamber isimleri vermek ahirette onların şefaatine kavuşmaya vesile olabilir. Aşağıdaki isimler de çocuklara verilebilir.
Tacal: Üstün ol, baş ol
Tacaver: Padişah, hükümdar
Tacettin: Dinin tacı
Taci: Taçla ilgili
Tacik: İran ve Türkistan’da yaşayan İran asıllı, Farsça konuşan halktan olan kimse
Tacim: Noktalama, noktalatma
Tacir: Ticareti meslek edinmiş olan
Tafdil: Birini diğerinden üstün tutma
Taflan: Gülgillerden kışın yaprağını dökmeyen bir bitki
Tafte: Bükülmüş, katlanmış
Taftin: Akıl erdirme, anlama, tefhim
Tağalap: Dağ alp. Dağ gibi güçlü, gösterişli, heybetli yiğit
Tağalp: Dağ gibi yiğit
Tağar: Kapı, çanak, çömlek
Tağman: Dağ gibi iriyarı, gösterişli
Taha: Kur’an-ı kerimin 120. Suresi’nin adı. Büyük İslam alimi Taha-yı Hakkari’nin adıdır.
Tahir: Temiz, pak. Büyük evliya Tâhir-i Bedahşî’nin adıdır.
Tahrim: Haram kılma, kılınma. Kur’an-ı kerimin 66. sûresi
Tahsin: Güzel bulma, beğenme
Tahsir: Hasret bırakma, bırakılma. Hasret etme, edilme
Tahur: Pek temiz, temizleyici
Tahzir: Yeşil renk verme
Taib: Tevbe eden. Günahlarından dolayı pişmanlık duyup Allah’tan af dileyen, müslüman. Türk dil kuralına göre “b/p” olarak kullanılır
Taif: Tavaf eden. Dönen, dolaşan
Tail: Fayda, yarar
Tair: Uçan, uçucu
Takdir: Allah’ın isteği, Allah’ın yazdığı. İnsan için tesbit edilen hayat çizgisi
Takiyuddin: Dinde muttaki, Allah’tan hakkıyla korkan kişi
Takrin: Beraber bulundurma, yaklaştırma
Talac: Ses, seda, çığlık
Talas: Yelin kaldırdığı toz; kasırga, fırtına
Talaş: Yelin kaldırdığı toz. Fırtına, kasırga
Talat: Yüz, çehre, yüz güzelliği
Talay: Dal gibi ince, ay gibi güzel; çok büyük göl, deniz
Talayer: Dal ve ay gibi yiğit; çok yiğit; deniz eri denizci
Talayhan: Dal gibi kağan
Talaykan: Denizci kanı taşıyan
Talaykut: Kutsal deniz
Talayman: Deniz adamı, denizci
Talaz: Dalga, kasırga, fırtına.
Talha: 1) Güzellik, 2) Cennetle müjdelenen Eshab-ı Kiram’ın isimlerindendir.
Talih: Şans, talih, kader
Talik: Güleryüzlü
Talip: Arayan, isteyen, alıcı, müşteri
Talu: İyi, güzel, seçilmiş, seçkin
Talut: Bakara suresinde İsrailoğulları hükümdarlığına Allah tarafından tayin edilen ve az bir askerle Calut’un ordularını yok eden komutan
Tamay: Dolunay, ay’ın dolgun durumu
Tamer: Bütünüyle yiğit, tam yiğit
Tamerk: Tam güçlü, özerk
Tamerkin: Güçlü, kuvvetli kimse
Tamkut: Çok mutlu, talihli kimse
Tan: Güneş’in doğmasından önceki zaman, şafak
Tanaçan: Sabah alacakaranlık
Tanak: Garip, tuhaf, şaşırtıcı
Tanalp: Şafak gibi aydınlık ve yiğit; şafak yiğidi
Tanaltan: Al renkli şafak
Tanaltay: Tan altay
Tanay: Şafak kızıllığının ay’ı, şafak vaktinin ay’ı
Tanaydın: Şafak aydınlığı
Tanbay: Tan bay
Tanbek: Aydın bey
Tanberk: Şafak çizgisi, parlayan şimşek
Tanbey: Şafak beyi, şafak vaktinin beyi
Tanbolat: Tan renginde çelik
Tancan: Şafak vakti doğan can
Tandan: Tan vaktinde doğan
Tandoğan: Şafak vakti doğmuş olan
Tandoğdu: Şafak vakti doğmuş olan
Tandoruk: Doruktan yükselen şafak
Taner: Şafak gibi aydınlık ve yiğit; şafak yiğidi
Tanercan: Şafak gibi güzel ve can yiğit
Tanerk: Şafak gücü; güçlü şafak
Tanfer: Tan vaktinin yan aydınlığı
Tangör: Şafağın doğuşunu gör
Tangüç: Şafak gücü
Tangün: Şafak vaktinin güneş’i
Tangüner: Tan güneş’inin yiğidi
Tanhan: Şafak kağan
Tanıl: Herkesçe bilin, ünlen, tanın
Tanın: Herkesçe adın duyulsun, ünlen
Tanır: Anımsar, bilir. Bilip ayıran, seçen
Tanırcan: Cana yakın. Çabuk tanışıp yaklaşan
Tanırer: Cana yakın. Çabuk tanışıp yaklaşan
Tanju: Yücelik, ululuk, çinlilerin türk hakanlarına verdiği unvan, kağan, hakan, hükümdar
Tankan: Şafak gibi aydınlık, temiz soydan gelen
Tankut: Uğurlu şafak vakti; şafak uğuru; kutlu şafak
Tankutlu: Uğurlu şafak, kutlu şafak
Tanören: Şafakta çalışan
Tanpınar: Tan pınar.
Tansan: Tan gibi aydınlık, temiz adı olan
Tansel: Şafak seli, ışık seli
Tanser: Güne başlama
Tansev: Şafağı seven kimse
Tansever: Şafağı seven kimse
Tansoy: Şafak gibi güzel soydan kimse
Tansu: Şaşkınlık verecek denli güzel şey, olağanüstü şey, insanları hayran eden ve doğaüstü sayılan olay
Tantürk: Şafak gibi türk
Tanuğur: Şafak vaktinin uğuru
Tanver: Şafak gibi ışık saç, aydınlat
Tanyel: Şafak vaktinin yeli
Tanyer: Şafağın doğduğu yer
Tanyeri: Güneş doğmak üzereyken, ufukta hafifçe aydınlanan yer
Tanyol: Şafak yolu, aydınlık yol
Tanyolaç: Aydınlığa götüren, yol açan
Tanyücel: Şafak vakti yüce ol
Tanyüz: Yüzü şafak gibi güzel, güzel yüzlü
Tanzer: Altın renginde tanyeri
Taran: Tarla, geniş toprak, geniş yer
Tardu: Armağan, hediye
Tarhan: Oğuzlarda demirci ustası, tüccarlar, han ve komutan ünvanı
Tarhun: Hekimlikte kullanılan ıtırlı bir bitki
Tarık: Sabah yıldızı, zühre, venüs
Tarkan: Eskiden bey, vezir gibi kullanılmış bir san; saygıdeğer kimse; dağılmış bir durumda olan, karmakarışık, dağınık
Taşan: Coşkulu, taşkın
Taşcan: Taş gibi sağlam kimse
Taşdemir: Taş ve demir gibi güçlü, sağlıklı
Taşel: Sağlam güçlü el
Taşer: Sağlam güçlü kimse
Taşgan: Pınar, kaynak
Taşkan: Sağlam, güçlü soydan gelen
Taşkın: Coşmuş, taşmış halde bulunan, akarsuların yatağına sığmayacak biçimde taşması
Taşkınay: Taşmış halde bulunan. Coşkun. Aşırı
Taşkıner: Kabına sığmayan yiğit, coşkun yiğit
Taştan: Taş gibi, taştan yapılmış gibi sağlam, taştan yapılmış
Taştekin: Taştan yapılmış ve biricik olan; taş gibi sağlam şehzade
Tatar: Bir Türk kavmi
Tatu: Barış, sulh
Tavgaç: Çekicilik, cazibe
Tavil: Uzun. Çok süren
Tayanç: Arka, dayanılacak şey; kayıran, koruyan
Taybars: Yavru pars
Taybe: Medine-i Münevvere
Taycan: Genç ve güçlü kimse, tay canlı
Tayf: Bileşik bir ışık demetinin bir pirizmadan geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü
Tayfun: Genellikle okyanuslarda görülen şiddetli fırtına
Tayfur: Küçük bir kuş türü
Taygan: Eşi benzeri olmayan, eşsiz, biricik
Taygar: Uçan uçucu. Gaza dönüşen
Taygun: Çocuk genç
Tayguner: Genç yiğit
Tayı: Bir işi kendi isteğiyle yapan
Taykara: Esmer, karayağız çocuk
Taykut: Genç ve kutlu, uğurlu
Taylak: Yeni doğmuş at yavrusu. Biniye gelmiş iki yaşında at yavrusu. Deve yavrusu
Taylan: İnce, kibar, boylu poslu
Tayman: Genç
Taymaz: Düşmeyen, kaymayan, dengeli kimse
Taytimur: Genç demir
Tayuk: İnce, kibar genç
Tayyar: Uçucu, uçan
Tayyip: İyi, hoş, güzel, helal çok temiz
Tazim: Ululama, büyük sayma. Saygı gösterme, ikram etme
Tebar: Soy
Teber: Küçük balta. Dervişlerin kullandıkları uzun saplı küçük balta. Meşin kesmek için kullanılan araç
Teberhun: Kızıl söğüt, tarhun
Tecik: Tutumlu, idareli tasarruflu
Tecimen: Ticaret adamı, tüccar
Tecimer: Tüccar
Tecmil: Süs, tezyin
Tedü: Bilge, zeki, anlayışlı kimse
Tefhim: Anlatma, bildirme
Tekalp: Biricik yiğit, tek yiğit
Tekant: Biricik yemin, tek yemin
Tekay: Biricik ay
Tekcan: Değerli, eşsiz
Tekdoğan: Eşsiz, benzersiz doğmuş olan
Tekecan: Mert, sözünde duran. Özü sağlam kimse
Tekin: Bir tane, biricik, bir benzeri daha olmayan; beyoğlu, yiğit şehzade
Tekinalp: Biricik yiğit; yiğit, şehzade
Tekinay: Biricik ve hayırlı ay
Tekindağ: Uğurlu dağ
Tekinel: Hayırlı el
Tekiner: Biricik yiğit
Tekinsoy: Biricik soydan, biricik soy
Tekiz: Bir tek iz; ikiden azız, biriz
Tekmil: Kemale erdirme. Bitirme, bitirilme, tamamlanma, tamamlama. Tam, eksiksizce, bütün, hep
Tekrim: Ululama, saygı gösterme
Teksen: Sen teksin, eşsizsin anlamında
Teksoy: Biricik soy
Temdih: Çok övme
Temel: Birşeyin gelişimi için gerekli ilk öğeler, ana, esas, yapının taşıyıcıları
Temim: Nazar boncuğu, nazarlık
Temircan: Demir gibi sağlam kimse.
Temirhan: Demir gibi sağlam güçlü hükümdar. Timur han
Temirkut: Demir gibi güçlü ve uğurlu
Temizalp: İyi ahlaklı kimse
Temizcan: İçi temiz olan kimse
Temizel: Dürüst kimse
Temizer: Dürüst kimse
Temizhan: İyi vasıflı lider
Temizkal: Her zaman doğru ve dürüst kal
Temizkan: Temiz soydan gelen
Temizöz: Özü temiz, dürüst olan
Temizsan: Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse
Temizsoy: Temiz ve dürüst soydan gelen
Temren: Ok, kargı gibi delici silahların ucundaki sivri demir
Temür: Demir
Tendubay: Yiğit, cesur erkek
Tengiz: Deniz
Tengizalp: Denizci yiğit
Tenşit: Şenlendirme, keyiflendirme
Tenvir: Aydınlatma, ışıklandırma
Tenzil: İndirme, aşağı düşürme. Azar azar indirme (Kur’an-ı kerimin)
Teoman: Hun imparatoru mete’nin, yani oğuz han’ın babası
Tercan: Genç, delikanlı, kırmızı buğday
Terim: Bilim ve sanat kavramlarından birini anlatan sözcük
Terlan: San renkli, büyük pençeli, kartala benzeyen bir kuş
Tesmi: İşittirme, işittirilme, duyurma
Tesmin: Sekizleme, sekize çıkarma
Tesrir: Sevindirme, sevindirilme
Teşci: Yüreklendirme
Teşerru: Şeriata göre davranma
Teşne: Susamış. Çok istekli
Tetiker: Uyanık, çevik, becerikli kimse
Tevfik: Uygun düşme, uyma, başarma, Allah’ın yardımına ulaşma
Tevfik: Uydurma, uygun düşürme
Tevil: Durum, biçim. Süs
Teymin: “Uğurlu olsun” demek
Teymullah: Allah’a hizmet eden, itaat eden
Tezal: Çabuk ol
Tezalp: Çabuk, hızlı yiğit, tez canlı yiğit
Tezay: Çabuk ol
Tezcan: Acele eden, telaşlı, heyecanlı, beklemeye dayanamayan, sabırsız
Tezel: Eli çabuk kimse
Tezer: Eli çabuk yiğit, aceleci yiğit
Tezeren: Çabuk yetişen
Tezkan: Kanı kaynayan, heyecanlı
Tınaz: Ot ya da saman yığını; ekin yığını
Tibet: Çin’in batısında bağımsız bir bölge
Timur: Demir, türk-moğol imparatoru
Timurcan: Demir can
Timurhan: Demir han, sert kağan
Timurkan: Demir kan
Tokay: Dolunay; dere kıyılarındaki sık çalılık
Tokcan: Doymuş kimse
Toker: Gözü gönlü tok yiğit
Toktamış: Yerleşik kimse; altınordu beylerinden
Toktaş: Tok gözlü ve taş gibi
Toktimur: Tok gözlü ve demir gibi; sağlam demir
Tokyay: Tok gözlü ve yay gibi çevik
Tolga: Savaşta askerlerin başlarına giydikleri demirden yapılmış koruyucu başlık
Tolun: Dolgun, dolun, bedir
Tolunay: Dolunay, ay’ın on dördündeki durumu
Tolunbay: Dolgun ve zengin
Tonguç: İlk çocuk; çocuk
Toprak: Toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla çürümüş organik cisimlerden oluşan ve üzerindeki bütün canlılara yaşama ortamı sağlayan madde; kara; ülke, yurt; topraktan yapılmış
Toralp: Eğitilmemiş, toy yiğit
Toraman: Sonradan ortaya çıkan, sonradan türeyen; tombul, iri yapılı
Toros: Anadolu’nun güneyinde, akdeniz boyunca uzanan ünlü sıradağ
Torun: Bir kimseye göre çocuğun çocuğu
Toycan: Deneysiz genç, toy kimse, genç insan
Toygar: Çayırkuşu, tarlakuşu, torgay, turgay
Tufan: Nuh peygamber zamanında yağıp, dünyayı sular altında bırakan güçlü yağmur
Tufeyl: Eshab-ı Kiram’ın isimlerindendir.
Tugay: İki alaydan oluşan askeri birlik
Tuğalp: Tuğlu yiğit, sorguçlu yiğit
Tuğer: Tuğlu yiğit
Tuğlan: Sorguç sahibi ol
Tuğra: Osmanlı imparatorlarının imza yerine kullandıkları mühür
Tuğrul: Yırtıcı bir kuş. Selçuklu Devleti´nin kurucusu
Tuğtekin: Tuğlu şehzade
Tulga: eski zamanlarda üstlerine giymek için kullanılan zincir şeklindeki zırh
Tuna: Karaormanlardan doğup karadeniz’e dökülen, Avrupa’nın Volga’dan sonra en uzun ırmağı
Tunacan: Sevgili tuna, can tuna
Tunadan: Tuna ırmağın’dan; (mecaz olarak) tuna’dan tutulmuş çocuk
Tunaer: Tuna ırmağı’nın yiğit kişisi
Tunca: Meriç ırmağının bir kolu
Tuncal: Al renkli tunç
Tuncalp: Tunç gibi yiğit, tunç yiğit
Tuncay: Tunçtan yapılmış ay; (mecaz olarak) tunç gibi sağlam, ay gibi güzel
Tuncel: Tunçtan yapılmış el
Tuncer: Tunçtan yiğit, tunç gibi sağlam yiğit
Tunç: Bakır, çinko ve kalayın karışımından oluşan, pirince benzeyen koyu kızıl alaşım
Tunçal: Kızıl tunç, al renkli tunç
Tunçaslan: Tunçtan yapılmış aslan; (mecaz olarak) tunç gibi sağlam, aslan gibi güçlü
Tunçbay: Tunç gibi sağlam ve zengin kimse
Tunçbilek: Tunçtan yapılmış bilek; (mecaz olarak) çok güçlü bilek
Tunçok: Tunçtan yapılmış ok
Tunçsoy: Sağlam soy, güçlü soy, tunç gibi soy
Tunçtürk: Tunç gibi Türk
Turaç: Keklik türünden, eti yenen bir av kuşu
Turan: Türklerin orta asya’daki en eski yurtlarına eski iranlıların verdiği ad
Turgay: Tarlalarda yuva yapan, boz renkli, küçük, ötücü bir kuş, bir tür serçe çayırkuşu, tarlakuşu, toyga da denir
Turgut: Oturulacak yer, konut; ünlü Türk denizcisi turgut reis’in adı
Turgutalp: Osmanlı imparatorluğu’nun kuruluş yıllarında inegöl kalesini alan yiğit kişi
Turhan: Onurlu, soylu kişi; eski türklerde kağanın huzuruna izin almadan girebilen, vergi vermeyen ayrıcalıklı kişi; koruyucu kişi, muhafız
Tutku: Bir şeye karşı duyulan aşırı istek eğilim
Tuyan: Duyumsayan, duyan; semiz, şişman; zengin
Tuygan: Duyumsayan, duygulu, duyan
Tuygun: Duyumsayan, duyan, duygulu; genç, güçlü
Tümay: Ay’ın on dördündeki durumu, dolunay
Tümcan: Her şeyiyle can, bütünüyle can
Tümer: Her şeyiyle yiğit, tüm yiğit
Tümhan: Tam bir kağan gibi olan kimse
Tümkan: Soylu kan, tam kan
Tümtürk: Her şeyiyle türk, tam türk
Tünay: Gece doğan ay, gece ay’ı
Türe: Görenek ve gelenek, töre; hak ve hukuka uygunluk duygusu
Türkaslan: Aslan türk
Türkay: Ay gibi parlak türk
Türkcan: Can türk, sevgili türk
Türkdoğan: Türk doğmuş olan
Türkdoğdu: Türk olarak doğmuş olan
Türkekul: Türk’ün hizmetinde olan
Türker: Yiğit türk. Uçkan delişmen, havai
Türkeş: Uçar sezgi, anlayış, dikkat
Türkmen: Oğuz Türklerinin bir kolu ve bu koldan olan kimse
Türknoyan: Türk başkomutanı
Türköz: Özü Türk olan
Türksan: Sanı Türk olan, Türk sanlı
Tüzün: Düzenlilik, düzgünlük; doğruluk
Tüzünalp: Düzgün yiğit, doğru yiğit
Tüzüner: Düzgün yiğit, doğru yiğit