TV neden güçlü kadın karakterleri sevmiyor? How I Met Your Mother seyircisini nasıl hayal kırıklığına uğrattı?

Dizilerde veya filmlerde genellikle zayıf ve güçsüz kadınlar görmeye alışkınız. Başrol karakterler genellikle erkek dünyasında şiddet uğramış, uğrayan çaresiz karakterler. Peki, hiç mi yok güçlü kadın karakterler? Aslında var. Ama nedense beyaz ekran onlara iyi davranmıyor. Robin Scherbatsky de bunlardan biri.

How I Met Your Mother, etkileyici ve hayran olunası karakterler yaratabilmiş (bence en çok Barney Stinson ve Marshall Eriksen) , dizinin her bölümünü belki de defalarca izlemiş, kemikleşmiş bir izleyici kitlesi bulunan, Friends ve Sienfeld tarzında sitcom bir yapımdır.

Dizinin ilk bölümünden (2004) son bölümüne (2014) kadar beş yakın arkadaşın (Ted Mosby, Marshall Eriksen, Robin Scherbatsky, Barney Stinson ve Lily Aldrin) New York’ta yaşadıkları birbirinden komik ve eğlenceli maceralara ve hayatlarında olan heyecan verici gelişmelere tanık olduk.

Ancak, dizinin asıl maksadı (yani bize ilk bölüm söylenen) adından da anlaşılabileceği gibi, baş karakter olan Ted Mosby’nin, çocuklarının annesiyle tanışma öyküsüydü. Bu tanışmaya en son sezonda şahit olduk ama hiçbir şey beklediğimiz gibi değildi. Dizinin finali büyük bir şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaşatmıştı. Bu şaşkınlık ve hayal kırıklığının bir sebebi de Robin karakterinin akıbetiydi. Uzunca bir süre yalnız ve mutsuz olan Robin finalde Ted’le yeniden evlendi. Oysa,  Robin kendi başına ayakları üstünde durabilen, mutlu olmak için kimseye ihtiyacı olmayan ve her zaman hayallerinin peşinden giden etkileyici bir karakterdi. Kendisi kadınlarla iyi anlaşamasa da oldukça feminist ve ilham verici bir karakter olduğunu söylemek istiyorum.

FİNALDE NE OLMALIYDI ANCAK NE OLDU?

Final bölümde Robin Barney’den boşanmıştı, Ted’i reddettiği için pişmandı. Arkadaş grubundan da olmuştu. Kısacası yalnız ve mutsuzdu. Tabii sonra Ted, beyaz atlı prens, geldi ve Pretty Woman’da ve diğer pek çok masalda, olduğu gibi kurtarılmayı bekleyen kadın karakteri kurtardı.  Bu son, ilişkilere geleneksel bir bakış açısıyla bakmayan ya da yalnız yaşamak isteyen, kariyerine veya kendine odaklanan kadınlara doğru bir mesaj vermiyor. Anlaşılan o ki, seyirci aksini yüksek sesle istemeye başlamadıkça bütün kadınlar için mutlu son; evlilik ve bir erkeğin size verebilecekleri olmaya devam edecek.