İslam aleminde Müslümanlar için mübarek olan üç ayların başlangıcı; dini vecibelerini yerine getirebilmek ve Allah (c.c)’a manen daha yakın olabilmek maksadıyla son derece önemli bir yere sahiptir. Müslüman kimseler için yılın en mübarek ve kutsal sayılan zaman dilimlerinden olan üç aylarda Recep, Şaban ve Ramazan olmak üzere her biri manen çok önemli özellikler taşımaktadır.
Sahih bir hadis-i şerif kaynağında belirtildiği üzere mübarek üç ayların anlam ve önemi şu hadis-i şerifle açığa çıkabilmektedir: “Recep Allah’ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423) Peki her biri birbirinden değerli olan bu üç aylarda nasıl ibadet etmek gerekir? Mübarek üç ayları dolu dolu geçirmek için yapılabilecek bazı öneriler….
Alemlerin Efendisi Sevgili Paygamber Efendimiz (SAV)’in sahih bir hadis-i şerifinde geçen “Allah’ım! Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-evsat, 4/189 [3939]; Beyhakî, Şuabü’l-îmân, 5/348-349 [3534]; (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I/259). ifadesinden anlaşılacağı üzere bu üç ayın Allah katında feyzi ve kıymeti çok büyüktür.
Kişinin ömrünün yetmemesi gibi durumlar göze alındığında herkese her sene nasip olmayan bu üç aylara sağlıkla ve sıhhatle denk gelebiliyorsak, Müslüman bir kimse olarak üzerimize düşeni yapmalı ve Allah’ın değer verdiği bu üç ayı ibadet ve dualarla karşılamayız.
Dünyevi isteklerimize bir süreliğine de olsa Allah (c.c) rızası için ara verip; O’nun istediği şekilde bir yaşam sürdürüp kendisine en Sevgili olarak gördüğü Sevgili Peygamberimiz (SAV)’in sünnetleri doğrultusunda bir yaşam şekli düzenleyebiliriz. Allah (c.c) katında üstün olan bu üç aylar ve içerisinde bulunduğu mübarek geceler hürmetine yapabileceğimiz bazı ibadet tavsiyesi olarak şu adımları izleyebiliriz:
HADİS-İ ŞERİF: Receb ve Şaban aylarında; Hz. Peygamber’in (SAV)’in diğer aylara oranla daha fazla nâfile oruç tuttuğu, ancak Ramazan’ın dışında hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediği hadis kaynaklarında yer almaktadır. (Buhârî, Savm, 52-53 [1969-1973]; Müslim, Sıyâm,)
HADİS-İ ŞERİF: “Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder” buyurulmaktadır. [İbni Mace]
HADİS-İ ŞERİF: Hz. Abdullah ibni Amr ibni As (R.A)’dan rivayetine göre Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurdu: “Kur’an oku da yüksel, okuduğun nisbette cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin” (Ebu Davud, Vitir 20, Tirmizi Fezailül Kur’an 18)
HADİS-İ ŞERİF: – Hz. İbni Ömer (R.A)’dan rivayet edildiğine göre Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurdu: “Sadece şu iki kimseye imrenilebilir, onlar gibi olmak istenebilir. Veya bu iki kimseye hased edilir ve bunlardaki bu nimetin yok olması istenir. Biri Allah’ın kendisine Kur’an bilgisi verdiği onunla gece gündüz meşgul olup gereğiyle amel eden kimsedir. Diğeri de Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz onun yolunda harcayan kimsedir.” (Buhari, İlim 15, Müslim, Müsafirin 266)
HADİS-İ ŞERİF: İbnü Abbas’ın (r.a) rivayetine göre Efendimiz (SAV) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Her kim Recep, Şaban ve Ramazan aylarında, öğle ve ikindi (namazları) arası: أَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ الْعَظِيمَ الَّذِي لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ الْحَيَّ الْقَيُّومَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ تَوْبَةَ عَبْدٍ ظَالِمٍ لِنَفْسِهِ لَا يَمْلِكُ لِنَفْسِهِ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا “Kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan, Hayy ve Kayyûm olan O büyük Allah-u Teala’dan, mağfiret talep ederim. Kendisi hakkında ne bir zarara ne bir faydaya, ne ölüme, ne de yaşamaya ve ne de dirilmeye mâlik olmayan, (günahlar işleyerek) kendisine zulmetmiş bir kulun tevbesiyle, O’na tevbe ederim’ derse,
Allah-u Teala (o kişinin sevab ve günahlarını yazmakla görevli) iki meleğe: ‘Bu kulun amel defterindeki günahlarıyla alakalı yazıları yakın!’ diye vahyeder.”