Yeşilçam’ın dört yapraklı goncasından biri olan Filiz Akın, genellikle oynadığı zengin, kolejli ve modern kadın rolleri ile biliniyor. Beyaz perdenin Avrupai yüzü olarak tanınan usta oyuncu, 13 yıllık oyunculuk kariyerine tam 116 film sığdırdı. Oyunculuk hayatından sonra yazarlık ve sunuculuk yaptı. Kendi yazdığı toplamda dört kitabı bulunuyor. Peki Filiz Akın kimdir, kaç yaşında, nereli? Hangi filmlerde oynadı? Filiz Akın’ın hayatı ve biyografisi…
Filiz Akın Türk sinemasına damga vurmuş oyunculardan! Kendisiyle aynı dönemin yıldızlarından usta oyuncular Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik ile beraber Yeşilçam’ın dört yapraklı goncası olarak biliniyor. Genellikle modern ve zengin kadın rollerini oynayan Filiz Akın, aynı zamanda Kolejli Kız, Sarışın Yıldız gibi isimlerle anılıyor. İşte Filiz Akın’ın biyografisi…
Filiz Akın 2 Ocak 1943 yılında Suna Akın ismiyle Ankara’da dünyaya geldi. Annesi terzi babası ise bir hakimdir. İlköğrenimini Ankara Sarar İlkokulu’nda tamamlayan Filiz Akın, ortaokul ve liseyi Ankara Koleji’nde yatılı ve burslu olarak okudu. O yıllarda sanata ilgisi olan Filiz Akın, yaptığı resimler ve yazdığı kompozisyonlar ile çeşitli ödüller kazandı.
Filiz Akın 1960 yılında Ankara Koleji’nden mezun oldu. Mezuniyetinden sonra American Export Lines adlı bir şirketin Ankara şubesinde çalışmaya başladı. Burada çalışırken iyi derecede İngilizce ve Fransızca öğrendi. Çalışırken bir yandan da Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden bir dönem boyunca dersler aldı.
Filiz Akın 1962 yılında Artist mecmuasının düzenlediği yarışmaya fotoğrafını gönderdi ve bu yarışmada birinci oldu. Bu yarışma sayesinde kendisini keşfeden Memduh Ün, onu ikna etti ve 1962 yılında ilk defa Akasyalar Açarken filminde oynadı. Bu filmden sonra yaklaşık 13 yıl boyunca aktif olarak oyunculuk yapmaya başladı.
Toplamda 116 filmde oynayan Filiz Akın, Cüneyt Arkın, Kartal Tibet, Sadri Alışık, Tarık Akan, Yılmaz Güney, Ediz Hun ve Kadir İnanır gibi dönemin erkek oyuncularıyla başrol oynadı. Gurbet Kuşları, Kader, Ankara Ekspresi gibi filmleriyle birçok ödül kazandı.
Filiz Akın oyunculuğu bıraktıktan sonra bir dönem solist olarak çalıştı. 1975 yılından 1981 yılına kadar İstanbul, Ankara ve İzmir’de çeşitli gazino ve fuarlarda assolist olarak yer aldı. 2002 yılında kansere yakalandı ve tedavi olup kanseri yendi. 2004 ve 2007 yılları arasında Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Aynı yıllarda kanser hastalarına destek amaçlı birçok kampanya yürüttü.
2008 yılında sunuculuk kariyerine başladı ve Filiz Akın’la Sohbetler Programı’nı sunmaya başladı. 2009 yılında Filiz Akın’la Hafta Sonu Sohbetleri programını sundu. Filiz Akın’ın yayınlanan 4 adet kitabı bulunuyor. Bunlardan ilki olan Güzelliklere Merhaba’yı 1992 yılında çıkardı. 2005 ve 2006 yıllarında ard arda Hayata Merhaba ve Filiz Akın’la Güzellik, Zayıflama ve Genç Kalma Üzerine adlı diğer kitabı yayınlandı. 40 yaşından sonra mutfağa olan ilgisini keşfetti ve çeşitli tariflerini yayınladığı Lezzete Merhaba kitabı ise 2013 yılında yayınlandı.
Filiz Akın 1964 yılında Kadın Berberi adındaki filmin çekimlerinde tanıştığı Türker İnanoğlu ile evlendi. Bu evliliğinden 1965 ‘te oğlu İlker İnanoğlu doğdu. Çift 1974 yılında boşandı. Bundan bir yıl sonra Filiz Akın oyunculuğu bıraktı.
1982 yılında Leon Bubi Rubinstein ile evlendi ve Paris’e yerleşti. 11 yıl boyunca evli kalan Filiz Akın 1993 yılında eşinden boşandı. Bir yıl aradan sonra, 1994 yılında dönemin MİT müsteşarı Sönmez Köksal ile evlendi. Sönmez Köksal’ın Paris Büyükelçisi olarak atanması üzerine Paris’te yaşamaya devam etti.
Filiz Akın İstanbul dergisine verdiği röportajda kendisine ve hayatına dair açıklamalarda bulundu.
17 yaşında hem çalışıp hem okumaya çalışan Filiz Akın, hayal kuracak yaşta çok parlak bir yaşamın içerisine girdiğini söyledi. Geriye dönüp baktığında hiçbir şeyden pişmanlık duymadığını seçimlerinin ona büyük şeyler kazandırdığını ifade etti. ” Ben yaşamımla, seçtiklerimle, keşkelerimle buradayım… Bu hâlimle, bu birikmişliğimle bu kadar sevilip sayılmak çok hoş bir duygu. Büyük bir ödül…” sözlerini kullandı.
Türkan Şoray, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın… Sinemanın dört yapraklı goncası olarak ifade edilen bu dört isim Filiz Akın için dostluğun bir bileşkesi… Her ismin kendiyle özdeşleşen sıfatları olduğunu söyleyen usta oyuncu; Türkan Şoray’ın en ikon kişi olduğunu, Hülya Koçyiğit’in masumiyetiyle ön plana çıktığını, Fatma Girik’in kırsal kesimin gözdesi olduğunu ve kendisinin de zengin, soylu ve kolejli kız olarak sınıflandırıldığını belirtti. Filiz Akın ”Sinemamızın en güzel dönemlerinden birini anlatıyor bana dört yapraklı yonca tanımlaması… Arkadaşlığı, dostluğu, rekabetin en güçlü olduğu noktada asla çirkinleşmemeyi, kabalaşmamayı, kıskanmadan alkışlayabilmenin güzelliğini anlatıyor…” ifadelerini kullandı.
Filiz Akın günümüz kadın oyuncularının daha gerçekçi ve ayakları yere basan kadın rollerini oynadıkları için çok takdir ettiğini belirtti. Başkaldıran, sevdiğiyle yakınlaşmaktan korkmayan kadınlar oldukları için onlara hayran olduğunu ifade etti. Ezgi Mola, Serenay Sarıkaya, Beren Saat ve Dilan Çiçek Deniz gibi oyuncuların başarılarının uluslar arası platformlarda göreceğimizden emin olduğunu ifade etti.