Z kuşağının oluşturduğu yeni bir kişisel bakım trendi olarak ‘yatak çürüğü’ sosyal medya platformlarında hızla yayılmaya başladı. Bu trend, gün boyu yatağa uzanmayı ve dinlenmeyi tercih edenleri işaret ediyor. Ancak uzmanlar bu alışkanlıkların sadece tembellikten kaynaklanmadığını aynı zamanda zihinsel sağlıkla ilgili problmeleri içerebileceğini söylüyor.
‘Yatak çürüğü’ kavramı gençler arasında yaygınlaşan ve gün boyunca yatakta kalma eğilimini tanımlıyor. 1994 yılında kurulan popüler Kanada-Amerikan dergisi VICE tarafından 2022 senesi çürüme yılı olarak adlandırılmıştı. Bu, yatak çürümesi eğiliminin de başlangıcı olarak kabul ediliyor. TikTok ve benzeri sosyal medya platformlarında popüler hale gelen bu terim, özellikle kış aylarında mevsimsel duygusal bozuklukların etkisiyle odalarda daha fazla zaman geçirme eğiliminde olanları yansıtıyor.
Yatak çürüğü, depresyon semptomlarına işaret edebilecek olsa da aynı zamanda akıl sağlığı hakkında yapılan tartışmalarda da önemli bir rol oynuyor. Birçok genç yatak çürüğünü kişisel bakım trendi olarak kabul ediyor. Geleneksel kişisel bakım alışkanlıklarından ziyade, artık gençler arasında yatakta kalmanın ve dinlenmenin zihinsel sağlık için önemli olduğu düşünülüyor. Son zamanlarda sosyal medyada ‘yatakta çürüyen kızlar’ gibi topluluklar, birbirlerine sağlıklı kalmaları için yatakta çürüme hakkında önerilerde bulunuyorlar. Bunlar arasında susuz kalmamak için içecek hazırlamak gibi basit ancak etkili yöntemler bulunuyor.
Bununla birlikte yatak çürüğü sağlık uzmanları ve psikologlar arasında tartışma konusu haline geldi. ABD’de kıdemli uyku uzmanı olarak tanınan Martin Seeley, yatak çürüklüğünün zihinsel sağlık üzerindeki etkilerini ele aldı. Uzman, zaman zaman bir günü yatakta geçirmenin depresyon ve anksiyete belirtilerini hafifletebileceğini vurguladı. Ancak, bu davranışın u davranışın kaçınma haline dönüşmemesi ve sürekli hale gelmemesi önem taşıyor.
Seeley’nin uyarıları, yatak çürüklüğünün sadece bir hobi olarak değil, sağlık sorunlarının bir belirtisi olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor. Yatak çürüğünün risklerini azaltmanın yolları arasında, düşük enerjili alternatif aktiviteler öne çıkıyor. Banyo yapmak, dışarıda oturmak veya basit bir yürüyüş yapmak gibi aktiviteler, zihinsel sağlığı desteklemenin ve depresyon duygularını azaltmanın etkili yolları olabilir. Bu aktiviteler, gençlerin sosyal izolasyondan kaçınmasına ve ruh halini iyileştirmesine yardımcı olabilir.
Seeley’e göre özellikle depresyon veya anksiyete gibi ruh sağlığı sorunlarıyla mücadele edenler için yatakta uzun süre vakit geçirmek büyük tehlike taşıyor. Uzmanın bu konuda tavsiyeleri şu şekilde:
Depresyon veya moral bozukluğu yaşayanlar, yatakta daha fazla vakit geçirmeye meyilli olabilirler. Ancak, bu alışkanlık, ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Dolayısıyla, yatakta uzun süre geçirmekten kaçınılmalı ve aktif olunmalıdır. Seeley, kişilerin zihinlerini canlı tutmaları ve sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini vurguluyor.
Martin Seeley, gün içinde yapılan şekerlemelerin uyku düzenini ciddi şekilde etkileyebileceğini belirtiyor. Bu konuda şu noktalara dikkat çekiyor:
Sirkadiyen Ritim: Vücudun doğal saati olan sirkadiyen ritmin, gün içindeki ışık değişimlerine yanıt olarak düzenlendiğini açıklıyor. Dolayısıyla, gün içinde yapılan şekerlemeler, vücudun bu ritmini bozabilir ve gece uykusuzluğa neden olabilir.
Melatonin Dengesi: Gün içinde şekerleme yapmak, vücudun melatonin üretimini etkileyebilir. Bu da gece uykusuzluğa ve derin uyku evresine ulaşmada zorluk çekmeye yol açabilir.
Martin Seeley, sosyal izolasyonun zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olabileceğini belirtiyor ve bu nedenle arkadaşlarla vakit geçirmenin önemini vurguluyor.
Not: Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır tanı ve tedavi tavsiyesi içermez.