Geçmişten günümüze sözleri ve türküleriyle içimize işleyen Aşık Veysel ölüm yıldönümünde anılıyor. Eserlerindeki hoşgörülü ve sevgi dolu sözleriyle herkesin gönlüne taht kuran Halk Ozanı Aşık Veysel’in hayatı merak ediliyor. Küçük yaşta hastalık nedeniyle gözlerini kaybeden Aşık Veysel yüreklere dokunan hayat hikayesiyle ilgi çekiyor. İşte gönüllerin Ozanı Aşık Veysel hayatı, eserleri ve türkülerine dair tüm detaylar…
Küçük yaşta gözlerini kaybetmesine rağmen sözlerine yaşama sevincini en derin bir şekilde yansıtan Aşık Veysel hafızalara kazınan birçok eser bıraktı. Herkesin gönlünde derin bir etki bırakan ve yaşam hikayesiyle de yürekleri sızlatan Halk Ozanı bugün ölüm yıldönümü dolayısıyla anılıyor. Aşık Veysel için 21 Mart'ta memleketi Sivas'taki mezarının başında anma programı düzenlenecek. 'Uzun ince bir yoldayım' sözleriyle küçük büyük herkesin tanıdığı Aşık Veysel Şatıroğlu’nun hayatı, eserleri ve vefatına dair tüm detaylar merak ediliyor. İşte sevilen, gönüllere taht kuran Halk Ozanı Aşık Veysel’in yaşam hikayesi…
Besteleri ve sözleri ile milyonlarca kişinin gönlüne taht kuran Aşık Veysel, Sivas Şarkışla'da doğdu. Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Şatıroğlu'ndan önceki soyadı Ulu olan halk ozanının annesi Gülizar, babası "Karaca" lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi. Veysel'in iki kız kardeşi, o dönem yaşadıkları yerde yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak hayatını kaybetti. Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü yitirdi.
Babasının, oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başlayan Veysel, 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen şairler gecesinde tanıştı. Kutsi Bey'in de desteği ile birçok ili dolaşmaya başladı.
Aşık Veysel, babasının teşvikiyle 10 yaşındayken saz çalıp şiir okumaya başladı. Büyük ozan, o dönemde saz ustaları Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin'den ders aldı.
Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok ve Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Âşık Veysel'in çocuklarından öğretmen olan Bahri Şatıroğlu, babasının saz ve söz geleneğini sürdürmektedir.
Eserlerinde yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk iç içedir. Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı.
Sivas'ta öğretmenlik ve milli eğitim müdürlüğü görevlerinde bulunan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer'in davetiyle köy enstitüsünde saz hocası olarak görev yapan Veysel'in adı ilk kez 5 Ocak 1931'de düzenlenen "Sivas Aşıklar Bayramı"nda duyuldu.
Ömrü yoksulluk ve zorluklarla geçen Aşık Veysel, Cumhuriyet'in 10. yılı için yazdığı destanın yayınlanması ve Sivas Aşıklar Bayramı'ndaki başarısı ile dikkati çekti.
Aşık Veysel, 1950 yılında senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı, Metin Erksan'ın yönetmenliğini üstlendiği "Karanlık Dünya" adlı bir filmde, yaşadığı Sivrialan köyü çevresiyle konu edildi.
Tasavvuftan izler sunan, şiirleri konu bakımından zengin çeşitlilik gösteren Aşık Veysel, Yunus Emre'nin etkisindeki şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük ustalarından biri olarak hafızalara kazındı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, "Anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü" 1965 yılında özel bir kanunla halk ozanına 500 lira aylık bağladı.
Aşıklık geleneğinin son büyük temsilcilerinden ünlü halk ozanı, 1971 yılında Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde son konserini verdi.
Ölümünden birkaç saat öncesine kadar bile "Birbirinizle, konu komşuyla iyi geçinin, dirliğiniz, düzeniniz bozulmasın" diyerek, "Kürt'ü Türk'ü ne Çerkez'i / Hep Adem'in oğlu, kızı / Beraberce şehit, gazi / Yanlış var mı ve neresi" dizeleriyle birlik ve beraberliğe vurgu yapan ünlü halk ozanı, şiirlerinde yaşama sevinciyle hüznü, iyimserlikle umutsuzluğu iç içe işledi.
Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Aşık Veysel, şiirlerinde verdiği mesajlarla Türk milletine her zaman birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.
Aşık Veysel'in vatan, tabiat, birlik, beraberlik, çalışma, yardımlaşma konularını işlediği şiirlerinde, vatana bağlılık ve idealistlik dikkati çeken en önemli nokta oldu.
Ozanın eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. ABD'li elektro gitar virtüözü Joe Satriani, 2008'de çıkardığı albümde "Aşık Veysel" isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi.
1973 yılında akciğer kanseri sonucunda hayatını kaybeden Aşık Veysel'in Bahri Şatıroğlu, Ahmet Şatıroğlu, Menekşe Şatıroğlu Süzer, Zekine Şatıroğlu, Hayriye Özer adında beş çocuğu vardır.
Gülizar ve Ahmet Şatıroğlu çiftinin çocuklarından Veysel Şatıroğlu, çocukluğunu ve gençlik yıllarını Sivrialan'da geçirdi.
İlk evliliğini 1919'da Esma Hanım ile yapan Veysel Şatıroğlu, annesini ve babasını 1920'de kaybetti.
Aşık Veysel, eşinin kendisini terk etmesi üzerine 1928'de ikinci evliliğini Gülizar Hanım ile yaptı.
Veysel'in bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında 7 çocuğu dünyaya geldi. Çocuklarından Hüseyin birkaç aylıkken hayatını kaybetti. Ozanın büyük oğlu Ahmet Şatıroğlu 84 yaşında 11 Ocak 2018'de, büyük kızı Zöhre Başer ise 2 Şubat 2020'de 85 yaşında yaşamlarını yitirdi.
Aşık Veysel 21 Mart 1973 günü saat 03.30'da doğduğu köy olan Sivrialan'da, şimdi adına müze olarak düzenlenen evde hayata gözlerini yumdu.