Tgrt Haber

Çanakkale Savaşı'nın bu röportajı hiç yayımlanmadı

18 Mart 2015 17:17 - Güncelleme : 16 Şubat 2022 12:18
Çanakkale Savaşı'nın bu röportajı hiç yayımlanmadı

Afyonkarahisar'dan Çanakkale Savaşları ile Milli Mücadele'ye katılan yaklaşık 600 gaziyle bir dergi için 1930'lu yıllarda yapılan ancak yayımlanmayan röportajlardan 7'si, söz konusu kişilerden birinin torununun muhafaza ettiği belgeler arasından çıktı.

Yerel tarih araştırmacısı Hasan Özpunar, bir gazinin torununa babasından kalan belgeleri incelerken daktiloyla yazılmış bu röportaj metinlerinden 7'sini buldu. Gazi Halil İbrahim Gökbuğa, bulunanlar arasında yer alan röportajında, Seddülbahir'deki çatışmalarda 52'nci Alay'a destek için gittiklerini, hem karadan hem de denizden işgal güçlerinin ateşine maruz kaldıklarını ve birçok İngiliz askerini esir aldıklarını anlatıyor. Gazi Halil İbrahim Gökbuğa, verdiği röportajda, işgal güçlerinin çıkarma yapması nedeniyle kendisinin de bulunduğu alayın Seddülbahir'e 52'nci Alay'a takviye olarak gönderildiğini belirtiyor.

Bölgeye gittiğinde, düşman kuvvetlerini denizden çıkarma yapmış olarak gördüğünü aktaran Gökbuğa, o günleri şöyle anlatıyor:

"Bir manga ile bölüğün önünde ilerliyordum. Vazifem, düşmanın ne vaziyette olduğunu bölüğüme haber vermekti. Önümüzdeki arazi çalılıktı. Erlerin yerini ona göre uydurdum. Kendim de ortalarında ilerliyordum. Bulunduğumuz yer yüksekte, düşman ise aşağılarda olduğundan onların ne yaptıklarını görüyorduk. Düşmanın istihkam kazdığını ve yakın bir zamanda taarruza geçeceğini anlayarak emrimde bulunan erlerden Gönenli Ahmet ve Gesirgenli İsmail ile birliğime 'Düşman taarruz etmek için hazırlanıyor' şeklinde haber gönderdim.

Rapor bölüğe ulaşınca bölük komutanı İzmirli Yüzbaşı Cemal Bey, olduğumuz yerde durmamızı ve düşman ateş etmedikçe bizim de ateşle mukabele etmememizi emretti. Bulunduğumuz yerde siper kazmaya başladık. Düşman 700-800 metre mesafeye geldiğinde seri olarak ateş etmemiz için emir geldi. Ateş etmeye başlayınca düşman da hemen olduğu yere yatarak ateş etmeye başladı. Aynı zamanda gemilerinden de ateş ediliyordu. Siperlerimize sığındık ve o gün hiç yerimizden kımıldamadık. İkinci gün, alayca taarruza kalktık, düşmanı bulunduğu siperlerden geriye attık ve birçok İngiliz askerini de esir aldık. Üçüncü gün, bize takviye kuvvet geldi. Düşman da hem denizden ağır silahlarla ateş etti hem de karaya asker çıkardı."

İnegöllü İsmail Hakkı Efendi'nin yaralanması üzerine takımın kendisine emanet edildiğini belirten Gökbuğa, bu görevini yürütürken bir piyade kurşununun alnını sıyırarak geçtiğini dile getiriyor.

Tüfeğini doldururken üzerlerinde patlayan bir şarapnel misketiyle sağ elinden yaralandığını ifade eden Gökbuğa, röportajda, hastanedeki tedavisi tamamlanınca İstanbul'a gönderildiğini, Kurtuluş Savaşı'nda ise Haymana'da Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün komutası altında Yunan güçlerine karşı savaştığını aktarıyor.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...