Tgrt Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği Lawrence kimdir?

13 Ekim 2014 16:17 - Güncelleme : 16 Şubat 2022 12:19
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği Lawrence kimdir?

Lawrence kimdir? İngiliz casus Lawrence kimdir? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bahsettiği Lawrence kimdir? Arabistanlı Lavrence kimdir?

Yarbay Thomas Edward Lawrence Britanyalı arkeolog, askeri stratejist, casus ve yazar. Profesyonel olarak T.E. Lawrence veya T.E. Shaw isimlerini kullandı. 1916-1918 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'na karşı yürütülen Arap Ayaklanmasında, Birleşik Krallık irtibat subayı olarak aldığı görev nedeniyle Arabistanlı Lawrence olarak tanınmıştır. Şövalyelik nişanını reddetmiştir, "Üstün Hizmet Madalyası" ve "Fransız Şeref Lejyonu Madalyası" ile ödüllendirilmiştir.
Arapların birçoğu, Osmanlı ve Avrupalı devletlerin hakimiyetine karşı verdikleri özgürlük mücadelesine önderlik etmesinden dolayı onu, Arap ulusal uyanışının öncüsü ve halk kahramanı olarak kabul ederler. Kendisine hayran bazı Bedevilertarafından Lawrence'a Dinamit Emir lakabı verilmiştir. Britanyalılar da onu en büyük savaş kahramanlarından biri olarak kabul ederler.
ARAP AYAKLANMASI
İlk tayin yeri olan Kahire'de İngiliz Askeri Haberalma Servisi için çalıştı. Araplarla olan sıcak ilişkileri Lawrence'ı, İngiliz ve Arap kuvvetleri arasındaki irtibat subaylığı görevi için biçilmiş kaftan kılıyordu. Ekim 1916'da, Arap millî faaliyetlerini rapor etmesi için çöle gönderildi.

Mekke şerifi Hüseyin bin Ali'nin oğlu Emir Faysal komutasındaki düzensiz birliklerle birlikte Osmanlı ordusuna karşı gerillamücadelesi verdi. Arapları, Medine'deki Osmanlı muhafız birliklerini şehirden çıkarmamaları konusunda ikna etti. Böylece Araplar, şehre malzeme getiren Hicaz demiryoluna yaptıkları saldırılara ağırlık verebildiler. Şehri savunmakla meşgul olan Osmanlı askerlerini diğer yandan da demiryolunu tamir etmek zorunda bırakmak suretiyle oyaladılar. Lawrence, Akabe ve Şam'ın işgalinde de önemli rol aldı.

Araplarla geçirdiği zaman zarfında, gelenek ve yaşantılarına bayağı adapte oldu. Deve ile seyahat edip, sıkı bir dostluk kurduğu Prens Faysal'ın hediye ettiği yerel kıyafetlerigiymeye alıştı.

I. Dünya Savaşı'nın sonlarında İngiliz hükümetini, Arapların bağımsızlığının İngilizlerin yararına olduğuna ikna etme konusunda oldukça başarılı oldu.

EFSANENİN YAYILIŞI

Lawrence, 1918'de savaş muhabiri Lowell Thomas'ın belgesel film ve fotoğraflar çekmesine yardımcı oldu. Savaştan sonra bu belge niteliğindeki fotoğraf ve filmlerle dünya turuna çıkan Lowell Thomas, oldukça yüksek kazançlar elde etti.

Lowell Thomas'ın Lawrence'ı büyük bir kahraman gibi göstermesi, Lawrence'ın da kendi anılarında bölgede daha önceden yüzlerce İngiliz ajanı tarafından yapılmış birçok şeyi kendine mal etmesi Lawrence'ın aslında çok da hak etmediği bir üne kavuşmasını sağladı. Öyle ki sonradan Lawrence'ın efsanesini kaleme alan yazarlar yeri geldiğinde Lawrence'ı gerilla savaşı'nın m... olarak kabul etmişlerdir. 1962'de çekilen Arabistanlı Lawrence filmi ise efsaneyi doruk noktasına ulaştırmıştır.

BİLGELİĞİN YEDİ SÜTUNU

Bilgeliğin Yedi Sütunu, bunun haricinde ikisi çeviri olan birkaç kitabı daha bulunan Lawrence'ın başyapıtıdır. 1919 yılında All Souls Koleji'nde araştırma yapma şansı verilmiş, bu çalışmaları yedi yıl sürmüştür. Kitap, Lawrence'in savaş anılarından müteşekkildir ancak bazı kısımları askerî strateji, Arapkültürü ve coğrafyasıyla ilgili denemeler de içermektedir. Kitap oldukça yoğun ve karmaşık bir kelime örgüsü ile yazılmış, yer yer acıklı, yer yer komik öğeler içeren önemli bir yapıttır.

Lawrence, notlarını kaybettiği için kitabı üç defa yazmak zorunda kalmıştır. Öyküsel anlatımında gerçek ile fantaziyi ayırt etmek zaman zaman zor olmaktadır. Gerçekle hayali karıştırmaktan zevk aldığı aşikârdır. Kendisiyle olan iç hesaplaşmaları yer yer kendisini küçümsemesine ve yer yer de Arap İsyanı'nda aldığı rolü abartmasına neden olmuştur. Bu anlamda kitap hem otobiyografi olarak hem detarih ve psikoloji açısından önemli bir yapıttır.

Lawrence'in abartma alışkanlığı, biyografisini yazan yazarlar ve diğer araştırmacıları zaman zaman anlaşmazlığa düşürmüştür. Kitabında süslü bir anlatımla dile getirdiği iddiaların bir kısmı sonradan yalanlanmış ve aksi ispat edilmiştir. Sina Çölü'nü iki günde geçtiği iddiası ve birçok savaş yarası olduğu iddiası bunlardan ikisidir. Gerçekte bu yolculuk üç gün sürmüştür ve sadece birkaç savaş yarası vardır.

Arap İsyanı'na katıldığı doğrudur ancak bu isyanın temel taşlarından biri, hatta ilham perisi olduğu iddiası doğru değildir. Almanlar Arap İsyanı'nı her yönüyle anlatan 12 ciltlik bir rapor hazırlamışlardır. Bu büyük raporda Lawrence'ın adına bile rastlanmaz. Buna rağmen Araplar, etkisi olduğunu kabul ederler.

George Bernard Shaw, Lawrence'a kitabını düzenlemesinde yardımcı olmuş ve gramer hatalarını düzeltmiştir. Lawrence kitabının önsözünde Shaw'a ve eşine hiç istemediği halde teşekkür etmiştir.

Kitabın 1926'daki ilk baskısı fahiş fiyattan satılıyordu ve özel sipariş gerektiriyordu. Halkın, kendisinin çok fazla kazanç elde edeceğini düşünmesinden korkarak, halkın gönlünü kazanmak amacıyla bu kitabın kendisinin savaş anıları olduğunu ilan etti. Daha sonra bu kitabın gelirinden bir kuruş bile almayacağına yemin etti ve kitabın fiyatını basım masrafının üçte birine düşürdü. Gerçekten de kitabın gelirinden pay almadı ve büyük bir mebla olan borcunu da ödedi.

ÖLÜMÜ

Lawrence 19 Mayıs 1935 günü Clouds Dorset-İngiltere'de bir motosiklet kazasında yaralandı. Altı gün sonra, 19 Mayıs 1935'te, 46 yaşında hayatını kaybetti. Kaza yaptığı yol kenarındaki yer, küçük bir anma ile işaretlenmiştir. Naaşı Eric Kennington tarafından St Paul Katedralinin kilise mahzenine yerleştirildi.

500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...