Davutoğlu, '30 yılın en etkin operasyonları yapıldı'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör örgütü PKK'ya karşı 30 yılın en etkin operasyonlarının yapıldığını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Show TV'deki "Türkiye Sandık Yolunda Başbakan ile Özel" programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, "Şartlar, konjonktür değişmişse yeni politikalarla o konjonktüre hitap etmek gerekir. Onu yapıyoruz, seçim beyannamesinde de bunların işaretleri, 4 Ekim'de daha açık gözükecek" dedi.
"7 Haziran seçimleri bize, AK Parti'nin tazelenmekle köklü geleneğini sürdürmek arasındaki dengeyi doğru muhafaza etmesi gerektiği dersini verdi tabiri caizse" ifadelerini kullanan Başbakan Davutoğlu,
"AK Parti'nin en büyük başarısı çok geniş bir insan kaynakları havuzu oluşturmuş olması. Bu, zamanla devlet adamı yetiştiren bir fidanlık oldu, tabiricaizse ve bunun getirdiği bir büyük zenginlik var" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, "Bizim şimdi hedefimiz, bütün bu trend içinde tekrar yüzde 50'ye doğru bir yükselişi yakalayabilir miyiz?"dedi.
"Bütün AK Parti benim ekibim"
Davutoğlu, "Şu anda Türkiye'nin kaderi, AK Parti'nin karakteriyle ile örtüştü. Başka hiçbir Avrupa'da, hiçbir çağdaş demokraside bir partinin kaderi bir ülkenin kaderiyle böylesine örtüşmemiştir" dedi.
"Bütün AK Parti benim ekibim. Bütün AK Parti herkes bana aynı uzaklıkta, aynı yakınlıkta" ifadelerini kullanan Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Önemli olan partinin geleneği içinde ortaya çıkan ve büyük tecrübe kazanmış saygın isimlerle yeni ve taze isimlerin kenetlenmesi, bütünleşmesi."
Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı da herhalde benim bir emanetçi başbakan görüntüsüyle etkisiz ve yönlendirmeyle hareket eden bir devlet adamı olmayacağımı en iyi kendisi bilir. Onu da zaten kendisi talep etmedi, etmez. Bizim o anlamda ilişkimiz de buna izin vermez, müktesebatımız da" şeklinde konuştu.
"30 yılın en etkin operasyonları yapıldı"
PKK terör örgütüne yönelik operasyonları değerlendiren Başbakan Davutoğlu, 30 yılın en etkin operasyonlarının yapıldığını söyledi.
"Hepsi cezalandırılacak"
Davutoğlu, "Cudi Dağı'na yürüyenler, teröristlerle aynı işi yapmış olurlar. Cudi Dağı Türkiye Cumhuriyeti topraklarının bir parçasıdır ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarının her santimetrekaresinde de sadece ve sadece meşru güvenlik birimleri rol oynar" dedi.
Başbakan Davutoğlu, "Hem askerimize, polisimize tuzak kurup, pusu kurup şehit edeceksiniz, hem sivil halkı katledeceksiniz sonra da katledenlere bir takım şeyler, işte canlı kalkan olacaksınız. Hepsi cezalandırılacak" ifadelerini kullandı.
"Bu mücedele sürecek"
Tunceli'de önemli bir operasyonda bu bölücü terör örgütünün üst düzey yetkililerinden, görevlilerinden birisinin etkisiz hale getirildiğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Bu mücedele sürecek. Yol açık" dedi.
"Talimatımız çok açık ve net"
Başbakan Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Arkalarını Kuzey Irak’a verecekler, dağlarda hakimiyet kuracaklar, şehirlerin etrafında mahkemeler, haraç yerleri kuracaklar. Şehirlerde bir takım şeyler, sonra da 80 milletvekiliyle efendim Meclis'te bir tavır sergileyecekler. Doğu ve Batı'da bazı güç odakları oluşturacaklar ve bir yere Türkiye’yi sürüklemeye çalışacaklar. Çözüm Süreci'nden kastedilen şey bu değildi."
"Şimdi de şehrin etrafındaki yerleri temizleyeceğiz" diyen Davutoğlu, "Talimatımız çok açık ve net ve bundan geri dönüş yok. Halka baskı uygulayan ne kadar yer varsa, işte bazı yerlerde böyle yapılanmalar, şehir etrafında hepsi tasviye edilecek" şeklinde konuştu.
"Sivil kayıp verilmemesi için olağanüstü bir özen gösterildi"
Davutoğlu, "Gerçekten iftihar ederek ve güvenlik birimlerimizi bu anlamda tebrik ederek söylüyorum; 23 Temmuz'dan bu yana sivil kayıp verilmemesi için olağanüstü bir özen gösterildi" dedi.
Başbakan Davutoğlu, "Burada sivil halkın evinde olması lazım ki tespit edilen noktalardaki terörist hedeflere ulaşılabilsin ve teröristlerin silah, yığınak yaptığı evlere girilebilsin. Yoksa burada sivil halkı cezalandırmak değil" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "Birisi 'ben burada bir kanton ilan ediyorum' diye bir iddiada bulunuyorsa, onun olmayacağını göstermek gerektiğini kaydetti.
"90'lara dönen PKK'ydı, devlet 90'lara dönmedi"
Başbakan Davutoğlu, "Bütün Doğu'da, Güneydoğu Anadolu'daki vatandaşlarımıza sesleniyorum, hiçbir tereddütleri olmasın. 90'lara dönen PKK'ydı, devlet 90'lara dönmedi" dedi.
Bir iki yerde yanlış uygulama olduğunu ve anında tahkikat açtırdıklarını belirten Davutoğlu, "Vatandaşlara müdahale veya davranış konusunda tek bir aksama olursa hesabını sorarız. Tek bir vatandaşımızın kılına zarar gelirse, onun hesabını sorarız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, "Bizim demokratikleşme ve sivil halkı kesinlikle, bütün bu mücadeleden etkilememe konusunda kararlılığımız açıktır" diyerek, konuşmasına şöyle devam etti.
"Bir iradeyle çözüm sürecine yönelmiştik, ama karşı tarafta başka bir irade, Türkiye'yi bölme ve kaosa sürükleme tavrını ısrarla devam ettirmesi üzerine, bir de 7 Haziran sonrası 'Türkiye'de puslu hava var. Tam da vakti' dendiğini hissettiğimiz anda alternatif planı, yani terörle mücadelenin en etkin şekilde yapılması planını devreye soktuk."
"İstihbarat örgütlerinin Kuzey Irak'ta kiminle ne yaptığını biliyoruz
Başbakan Davutoğlu, "Hangi istihbarat örgütlerinin Kuzey Irak'ta kiminle ne yaptığını biliyoruz. Bunların hedeflerinin ne olduğunu, yakında uzaktaki bazı unsurların nasıl PKK üzerinden Türkiye'yi zaafa düşürmek istediklerini, nerede, ne konuştuklarını biliyoruz. Onun için kimse Türkiye'de böyle bir demokrasi söylemi içinde vakaları örtmeye kalkışmamalıdır" dedi.
Davutoğlu, "Çözüm Süreci başarıya ulaşmış olsaydı ve bu silahlı gruplar Türkiye'yi terk etmiş olsalardı, Türkiye'de barış ihdas edilmiş olsaydı, bu anlamda ve hepsi bu çerçevede demokratik sürece katılmış olsalardı bir kere Ortadoğu bölgesine güzel bir örnek göstermiş olacaktık" şeklinde konuştu.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi PKK ve onun bileşenleri, böyle bir yola girmek yerine demokratik, bizimle birlikte demokrasi örneği olmak yerine ve demokratik önlemlerle meseleleri çözmek yerine, Suriye'deki yöntemi tercih ettiler. Yani, sanki Türkiye'de Ankara'da, Esed benzeri bir yapılanma ya da Baas benzeri bir yapılanma varmış da demokrasi yokmuş gibi, Kobani'deki gibi benzeri bir kalkışmayla, Tükriye'de bir etki alanı kurmaya yöneldiler."
"Bu iki yüzlü tavırdan HDP'nin çıkması lazım"
"Bu iki yüzlü tavırdan HDP'nin çıkması lazım" diyen Davutoğlu, "Türkiye'de meşru bir siyasi partiyse bize, cumhurbaşkanımıza, 'Savaşı başlattı' diye suçlamalar ve hakaretler yerine, dönüp Kandil'e 'Ne için siz iki masum polisi gece uykusunda şehit ettiniz? Neden söz verdiğiniz halde silahları terk etmediniz?' sorması lazım" şeklinde konuştu.
Suriyeli sığınmacılar konusu
Başbakan Davutoğlu, Suriyeli sığınmacılar konusu ile ilgili olarak da "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Toplantısı'na gittiğimizde, konuşmamın ana odağını bu oluşturacak. BM Genel Kurulu gündemine bunu aldırdık. Gündemde bunu konuşacağız" dedi.
"Rusya'nın Suriye'ye desteği eskiden beri süren bir destekti, şimdi sadece daha görünür oldu. Sahaya indi. Çok tehlikeli bir durum. O bakımdan çok kaygıyla izliyoruz" ifadelerini kullanan Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu tehlikeli tırmanışın en önemli sorumlusu, hem sorunun derinleşmesine sebep olan Esed'dir hem de bütün bu süreci sadece izlemekle yetinip, Suriye'yi karşılıklı güç dengelerinin oyunu haline getiren uluslararası toplumdur. Hepimizin bu konuda çok duyarlı olması lazım."
"Biz hiçbir partiye alanı terk etmeyiz"
Başbakan Davutoğlu, "Gürültü kirliği olmasın diye bir çağrım oldu. CHP buna olumlu cevap vermiş. Biz hiçbir partiye alanı terk etmeyiz. Bütün partiler bunu kabul ederse hep beraber bu yola gireriz. Ümit ederim ki MHP ve HDP de olumlu cevap verir" dedi.