İbn-i Heysem Kimdir? İbn-i Heysem'in Eserleri ve Hayatı
Optik, ışık ve görme gibi fizik biliminin atası olarak bilinen İbn-i Heysem, tarihin ve alanının en önemli bilim insanı olarak bilinir. İbn-i Heysem'in bilinen en önemli eseri olan "Optiğin Hazinesi" kitabı alanın en önemli eseri olarak kabul edilir. Astronomi, felsefe, sayı teorisi, geometri alanında da eserleri olan ve İslam dünyasının yetiştirdiği en önemli fizikçi, batılıların Alhazen ismiyle tanıdıkları Ebu Ali el-Hasen İbn-i Heysem‘in hayatına ve bize bıraktığı eserlere gelin hep birlikte bir göz atalım...
965 yılında Irak'ın Basra şehrinde doğan ve optik biliminin babası olarak bilinen İbn-i Heysem, Batı'nın bu alanda ünlü bilim insanı olan Roger Bacon’un'da hocası olarak kabul edilir. Heysem, Orta Çağ Dönemi'nde; “Optiğin Hazinesi” isimli kitabıyla Doğu ve Batı'yı bilgi ışığıyla aydınlatmış, günümüzde kullandığımız fotoğraf makinelerinin atası sayılan Kamera Obscura’nın mucidi ve bilimin kurallarını ilk kez belirleyen İslam dünyasının yetiştirdiği en önemli fizikçi ve matematikçidir. Batı dünyasında Alhazen, Alhacen veya Avenetan, Avennathan adlarıyla bilinen Heysem, büyük bir şöhrete sahip olmasına rağmen maalesef hayatına dair yeterli bilgi yoktur.
Evet şimdi gelin hep birlikte Ebu Ali el-Hasen İbn-i Heysem‘in kısa da olsa hayatına ve miras bıraktığı eserlere hep birlikte göz atalım...
İbn-i Heysem ismini duymamış olabilirsiniz. Ancak Heysem olmasaydı bugün ne kamera teknolojisi ne de bu teknoloji ile çalışan cihazları ve evreni incelememizi sağlayan teleskopları kullanamayacaktık. Diğer taraftan, bilimin araştırma ve çalışma kurallarını da belirleyen Heysem'in kendisinden sonra yapılan tüm bilimsel çalışmada onun metotlarını kullandığını da hatırlatmış olalım.
İbn-i Heysem Hayatı
Orta Çağ'da yetişmiş olan ve zamanının en ünlü ilim ve bilim insanı olmasına rağmen maalesef Batılı bilim insanları kadar ismini bilmediğimiz İbn-i Heysem kendi dönemindeki çoğu Müslüman bilim adamları gibi Basra’da doğmuş ve daha sonra fizik, matematik, geometri, astronomi ve mühendislik alanlarında eğitim alarak bu konularda söz sahibi biri olmuştur. En büyük başarılarını ve şöhretini de Mısır’da kazanmıştır. Özellikle fiziğin bir kolu olan optik ve matematiğin inşaat alanlarında kullanılabileceğini uygulamalı bir şekilde gösteren Heysem, yaptığı çalışmalar sebebiyle şüphecilikle itham edilse de bunu ispatlayacak herhangi bir kanıt mevcut değildir. Tam aksine Heysem gerçek ve inançlı Müslüman kimliğiyle kendi dönemindeki kaynaklarda din alanında değil sadece bilim alanında şüpheci ve sorgulayıcı olmanın faydalı olduğunu savunmuştur.
Hatta bir görüşünde: “Her daim bilginin ve gerçeğin peşinde oldum ve Yaradana yakın olmak ve aydınlığa kavuşma söz konusu olduğunda, bilginin ve gerçeğin peşinde olmaktan daha iyi bir yol olmadığına inandım.” diyerek hakkında söylenen tüm olumsuz ithamları bertaraf etmiştir.
Bu sözüyle Heysem, bilimsel araştırmalarda sorgulayıcı ve şüpheci olarak bilgiye ulaşılmasının kendisini Allah'a yakın hissettirdiğini söylemiştir
İbn-i Heysem Çalışmaları
İbn-i Heysem’in birçok bilimsel çalışması mevcuttur. Ancak göz ve ışık ile ilgili yaptığı araştırmalar ve öne sürdüğü hipotezler Heysem’i büyük bir bilim insanı yapmış ve tarihe adını altın harflerle kazımasını sağlamıştır. İlk Çağ'da Batılılar görme olayını insanların gözlerinden çıkan ışınların ortamdaki nesnelere çarparak göze geri gelmesiyle gerçekleştiğini düşünüyorlardı.
Işığın insan gözünden çıktığını resmeden bir erken dönem ortaçağ eseri.
Heysem ise gökyüzünde görülen yıldızların gözlerden çıkan ışınların ulaşamayacağı kadar uzak mesafede olduğunu ve bu yüzden de gözlerden ışın çıkmadığını tam tersine ışığın nesnelere çarparak göze geldiği düşünüyordu. Çünkü Heysem ışığın oluşması için bir kaynak olması gerektiğini gayet iyi biliyordu ve gözün gerçeğe yakın biyolojik tasvirlerini yaptığından dolayı gözlerin böyle bir yeteneğe sahip olmasını imkansız görüyordu. .
İbn-i Heysem ‘e ait biyolojik göz modeli
İbn-i Heysem, ışığın havada kırılmasıyla ilgili birçok ilimsel araştırmalarda ve çalışmalarda bulunmuştur. Tek ve çift gözle görme konusunda yapmış olduğu buluşlar bilim dünyasında çağır açmıştır. Özellikle ışık ile ilgili bilimsel çalışmalarda karanlık oda kullanan ilk bilim insanı olmuştur.
İbn-i Heysem'in Karanlık Oda Deneyi
İbn-i Heysem’in ışık ile ilgili yaptığı birçok çalışma vardır. Ancak en bilinen çalışması ise karanlık oda deneyidir. Heysem, bu deneyi yapabilmek için çadırını güneşin yoğun olduğu bir zamanda uygun bir yere kurmuş, daha sonra çadırın dışarıdan ışık alabilecek her noktasını kapatarak çadırı tamamen karanlık bir odaya dönüştürmüştür. Çadırın bir noktasına delik açan Haysem, ışık ışınlarının bu küçük delikten içeri girmesini sağlamış, çadırın iç tarafına, dış ortam görüntüsünün ters bir şekilde yansımış olduğunu görmüştür.
İşte bu durum tarihte ilk camera obscura yani karanlık oda adı verilen fotoğraf makinelerinin temel çalışma prensibini oluşturan sistem olmuştur.
Fotoğraf makinasının çalışma prensibine ışık tutan buluş daha sonra teleskoplarında yapılması sağlamıştır. İbn-i Heysem deneyini gece uygulasaydı ışık yoğunluğu az olduğundan çadırın içinde görüntü oluşturabilmek için ışığın içeriye girdiği delik büyütülerek daha büyük oranda ışık toplanması gerekecekti. Bu prensiple teleskoplar ilk kez yapılabilmiştir.
Teleskopların çalışma sisteminde ise ışığı toplayan kısımda büyük bir mercek yer alır. Bu mercek teleskop ile uzak noktaları görmemizi noktalardan gelen ışığın toplanıp görüntünün bize aktarılması ile görmemizi sağlar. Teleskobun ışığı toplayan merceği ne kadar büyük olursa teleskopla daha uzak mesafeleri görmek mümkün hale gelir. O yüzden yıldızları ve diğer galaksileri inceleyen teleskoplar çok büyük ışık toplaçlarına sahiptir ve ışığı yakalayabilmeleri için aynı bölgeye bir süre odaklanmalarını beklemek gerekir. Hubble teleskobu gibi büyük teleskoplar da evrendeki diğer galaksileri gözlememizi sağlayarak uzayı daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
İbn-i Heysem ve Astronomi
İbn-i Heysem yeryüzünün etrafını saran atmosferin kalınlığını hesaplamaya çalışmış Güneş ve Ay’ın ufuk çizgisine yakınken daha büyük gözüktüğü tezini ortaya koymuştur. Diğer taraftan, atmosferin yoğunluğu ve ağırlığının nesneler üzerindeki etkisini de inceleyen Haysem, ışığın kırılmasının hava yoğunluğuyla doğru orantılı olduğunu ispatlamıştır. Hava yoğunluğunun yükseklikle birlikte azaldığını tespit eden bu dahi bilim insanı, Öklid ve Apollonius’un matematik ve geometride yaptıkları çalışmaları geliştirerek günlük hayatta nasıl kullanılabileceğini göstererek tarihte özellikle matematiği inşaatlarda kullanan ilk bilim insanı olarak tarihe geçmeye başarmıştır.
İbn-i Heysem ve Felsefe
İbn-i Heysem felsefe ile de ilgilenmiştir. Bu alanda o kadar ilerlemiştir ki Aristo ve Batlamyus’un eserlerindeki hataları ortaya koymuştur. Heysem, Aristo ve Batlamyus’un evrenin Dünya’nın etrafında döndüğünü savunan fikirlerine karşı çıkmış ve evrenin dünyayı merkez olarak alıp onun etrafında dönecek kadar küçük bir şey olmadığını bilakis Dünya ve güneş sistemimiz gibi birçok sistemin olabileceğini savunmuştur. Heysem, Aristo ve Batlamyus’un birçok ilmi eserini de Arapça'ya çevirmiştir.
İbn-i Haysem Ne Zaman Ölmüştür?
İbn-i Heysem 1038 yılında 73 yaşında Mısırın başkenti Kahire’de vefat etmiştir. İbn-i Şatır, Batruci, Newton ve Kepler gibi birçok bilim insanı İbn-i Heysem’in ileri sürdüğü güneş sistemi modelini baz alarak yaptıkları çalışmalarda ilerleyebilmişlerdir. İbn-i Heysem bilimin temel felsefesi olan hata düzeltme olgusunu hem uygulayıp hem de bunu yazılı bir metot haline getiren tarihteki ilk bilim insanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
İbn-i Heysem‘in Eserleri
Heysem'in en önemli eseri "Kitab-ül Menazır" dır. Bu eser optik bilimi hakkında günümüzde hala geçerliliğini koruyan birçok çalışmayı içermektedir.
Bu kitap 7 bölümden oluşur.
Genel olarak;
- Vücudun görme işlevinin bilimsel olarak açıklamasını
- Göz ve ışığın özelliklerini
- Işığın görüntüleri nasıl oluşturduğunu
- Aynalar ve bunlardan yansıyan ışınların görme üzerindeki etkisini
- Işığın şeffaf nesnelerden geçişini
eserinde ayrıntılı bir şekilde ele almıştır.
- Heysem’in bu önemli eser Latinceye çevrilip Avrupa’daki üniversitelerde uzun yıllar ders kitabı olarak okutulmuştur.
- Alman matematikçi Friedrich Risner, 1572 yılında bu eseri Latinceye çevirip İspanya’da bastırmıştır.
- Bir başka Müslüman bilim adamı Kemaleddin Farisi ise bu değerli eseri kendi görüşleriyle de geliştirerek Hindistan’da bastırmıştır.
- İbn-i Heysem’den sonra Polonyalı bilim adamı Witello gibi optik bilimcilerin yaptıkları çalışmalar bu bilim dalını geliştirse de Heysem’in sağladığı katkıyı verememiştir.
Nobel ödüllü fizikçi Abdus Salem’in İbn-i Heysem hakkındaki sözleri ise şunlardır:
- “Heysem tüm zamanların en önemli fizikçilerindendir. Optik alanında yaptığı deneysel katkılarla çıtayı en yükseğe çıkarmış, Fermat, Newton ve Roger Bacon gibi bilim adamlarına ışık olmuştur.”
Bilim tarihçisi George Sarton da Bilim Tarihine Giriş adlı kitabında Heysem hakkında şu sözlere yer vermiştir:
- “İbn-i Heysem sadece İslam dünyasının değil, her halükarda tüm orta çağın en önemli bilim adamıdır.”
Neil Degrasse Tyson’un sunduğu dünyaca ünlü Cosmos belgeselinin 5. bölümünde İbni heysemin çalışmalarına yer verilmiştir. Hayatını sadece bilime adayarak insanlığın ilerlemesinde ve gelişimine büyük katkılarda bulunan İbn-i Heysem belki de günümüz dünyasının oluşmasını sağlayan en önemli bilim insanıdır.