Keşkül-ü Fukara tatlısı Osmanlı Mutfağından günümüze kadar yadigar kalmış tatlılarımız arasında yer alır. Adını Osmanlı dönemi dervişlerinden alan tatlı, görünümüyle gözlerinize, tadı ve aroması ile damak tadınıza hitap edecek. Şerbetli tatlılara göre çok daha hafif olan, pratik bir şekilde yapılabilen tatlı eğer geleneksel keşkül lezzetine sadık kalarak hazırlanırsa tadına da doyum olmaz. Dilerseniz bu tatlıyı sizlerde evinizde kolayca yapabilirsiniz. İşte tüm yönleriyle Keşkül-ü Fukara...
Tatlının tarifine geçmeden önce birçok kişinin merak ettiği "Keşkül-ü Fukara ne demek" biraz bunu açmak isteriz. Efendim Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen tatlımız ismini dervişlerden almıştır. Dervişlerin çantası anlamına gelen keşkül, dervişlerin bellerine iple bağladıkları kâselere denirdi.
Osmanlı döneminden kalma bu bakır keşkül görüntü olarak buna benzerdi. Bu bak keşkülün üzerinde Arapça: "Keşkül-ü-Fukara" yazmaktadır.
Keşküller genel olarak 20-30 cm uzunluğunda, iki yanından geçirilmiş bir zincirle omuza asılan ve kayık biçimindedir. Dervişler tarafından takılan bu kap, "gurur ve kibirden" arınmak için takılır aynı zamanda dervişlerin yiyeceklerini bu kapta taşımasını sağlardı.
Dilenme günümüzdeki anlamından farklı olarak felsefi bir öğreti olarak görülür ve bir çeşit sınav olarak dervişlere uygulatılırdı. Türk resim sanatının en önemli eserlerinden biri sayılan Osman Hamdi Bey’in ‘Kaplumbağalar ve Adam’ (Kaplumbağa Terbiyecisi) adlı eserinde, adamın sırtında görünen çanak, "Keşkül"dür.
Keşkül bu yönüyle ressamlara ilham kaynağı olan derin bir anlam içermektedir.
Şimdi Kanuni devrinin imâretlerinde fakirlere dağıtılan yüksek kalorili, doyurucu olan ve Osmanlı mutfağından günümüze kadar varlığını sürdüren sütlü Keşkül-ü Fukara tatlısı nasıl yapılır gelin hep birlikte bir göz atalım...
Alınacak Malzemeler
Tatlının Üstüne Alanıcaklar
Hindistancevizi, badem, ceviz, antepfıstığı
Tarifi
Afiyet olsun…