Günlük dilde veya klasik metinlerde zaman zaman karşımıza çıkan “müşkül” kelimesi, zorluk, sıkıntı veya güçlük ifade eder. Müşkül nedir, müşkül ne demek gibi sorular, bu kelimenin Osmanlı Türkçesi kökenine ve hangi durumlarda kullanıldığına dair merak uyandırır. Bir işin zorluğunu, bir durumun karmaşıklığını veya bir kişinin çıkmaza düştüğünü anlatmak istediğimizde “müşkül” ifadesine başvurabiliriz. Hem edebî eserlerde hem de gündelik hayattaki kullanımında “çetin, zor” anlamlarına gelen müşkül, geniş bir anlam yelpazesi içinde yer alır.
“Müşkül” kelimesinin kökeni Arapça “meşakkâtli, zorluk içeren” mânâsına dayanan bir ifadeye uzanır. Osmanlı döneminde divan edebiyatından ferman metinlerine kadar pek çok yazılı kaynakta “müşkül” sözcüğüne rastlanır; bu, hem bir işin yapılmasındaki zorluğa hem de kişinin içinde bulunduğu sıkıntılı hâle işaret edebilir. Günümüzde ise hâlâ “zorlu bir durum” veya “aşılması güç bir mesele” için “müşkül” sıfatını kullanabiliyoruz. Örneğin, “müşkül bir dava” dediğimizde, hem karışık hem de çok fazla çaba gerektiren bir hukuki süreci kastetmiş oluruz.
Temel olarak müşkül, “zor, çetin, güç, sıkıntılı” manalarını içeren eski bir Türkçe/Arapça sözcük sayılabilir. Konunun zorluk derecesini ve beraberinde getirdiği endişe veya uğraşıyı vurgular. Örneğin, bir probleme çözüm ararken ona “müşkül” denmesi, meselenin çözüme kavuşturulmasının pek kolay olmadığını ifade eder. Bir bakıma, “çetin ceviz” benzetmesiyle de benzer bir düşünceyi taşır. Hem manevi (ruhsal sıkıntı) hem de maddi (iş, görev, proje) konularda kullanılabilen bir sıfattır.
Müşkül kelimesinin gündelik hayattaki en yakın karşılıkları “zor,” “çetin,” “külfetli,” “sıkıntılı” şeklinde sıralanabilir. “Güç” veya “zorlu” gibi ifadeler de “müşkül” kelimesine eş anlamlı olarak rahatlıkla kullanılabilir. Örneğin, “Bu mesele çok müşkül görünüyor” dediğimizde, “Bu mesele çok zor bir mesele” ifadesiyle aynı manayı paylaşmış oluruz.
Müşkül, hem soyut hem de somut durumları anlatmaya elverişli bir kelimedir. Bir yanda duygusal veya manevi meseleler için kullanılırken, öte yanda günlük işlerin veya resmi evrak işlemlerinin zorluğunu dile getirmek için de kullanılabilir. Bir insan “müşkül durumda” ise, hem parasal açıdan hem de manevi yönden çıkmazda olabilir. Yani kelime, hemen her türlü güçlük çerçevesinde geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Özellikle Osmanlı döneminden kalma belgeler veya eski edebî eserler incelendiğinde, “müşkül-ârâ” (“işleri zorlaştıran”), “müşkülat” (“zorluklar, güçlükler”), “müşküllü” (“sorunlu”) gibi farklı türevlerine de rastlamak mümkündür. Günümüz Türkçesinde kullanılan “müşkülpesent” de buradan gelir: “Zor beğenen” anlamındaki bu sıfat, “müşkül” kelimesinin “zorluk” ve “pesent” (beğenmek) sözcüklerinin birleşmesinden oluşur.