Bir çeşit sanrı oluşumuna neden olan şizofreni hastalığı, hasta kişiliğini ve davranışlarında değişimler yaptığı için kişinin yaşam biçimini ve günlük hayatını olumsuz etkiler. Mental bir bozukluk çeşidi olarak nitelenen hastalıkla ilgili bu makalemiz de "Şizofreni nedir, şizofren nedir?, Şizofreni belirtileri nelerdir?, Şizofreni nedenleri nelerdir? Şizofreni tedavisi nasıl yapılır?, Paranoid şizofreni belirtileri nelerdir?, Şizofreni belirtileri testi var mıdır?, Şizofreni belirtileri nasıl anlaşılır, Şizofreni tedavisi ne kadar sürer, şizofren hastaları kaç yıl yaşar" gibi tüm şizofreni çeşitleri nelerdir sorularının etraflıca cevaplarını bilimsel olarak almış olacaksınız. İşte şizofreni hastalığı ile ilgili tüm detaylar makalemizde. Keyifli okumalar..
Şizofreni, kronik bir psikiyatrik bozukluktur. Şizofrenler, hezeyanlar (yanılsamalar) ve halüsinasyonlar nedeniyle, gerçekliğin çarpıtılmış biçimlerini yaşarlar. Tam bir tahmin yapmak mümkün olmasa bile, insan nüfusunun yaklaşık %1’nin bu hastalıktan etkilendiği sanılıyor. Bu hastalık hakkında halk arasında yayılmış yanlış bilgiler bulunmaktadır. Örneğin, bazıları şizofreninin bölünmüş bir kişilik yarattığını düşünüyorlar. Aslında şizofreni ve bölünmüş kişilik (bilimsel adı “çoklu kişilik bölünmesi”dir) iki ayrı hastalıktır.
Bu hastalık her yaştan kadın ve erkeklerde görülebilir. Erkekler genelde gençlik çağında ve yirmili yaşların başlarında belirtiler gösterir. Kadınlarda ise daha çok 20’li yaşların sonlarıyla 30’lu yaşların başları arasında görülmektedir.
Rahatsızlık belirtileri genelde 15-25 yaş aralığında ortaya çıkar. Bu yaşlarda ortaya çıkacak ilk işaretler tipik ergenlik davranışları nedeniyle göz ardı edilebilir.
Şizofreni belirtileri kısaca:
Şizofreninin “pozitif” belirtileri, sağlıklı insanlarda görülmeyen psikotik davranışları işaret eder.
Pozitif şizofreni belirtileri şunlardır:
Düşünce bozuklukları: Bunlar alışılmadık düşünme veya bilgi işleme yöntemleridir.
Hareket bozuklukları: Sürekli tekrar eden hareketler, garip duruşlar ya da donup kalmalar bu çeşit bozukluklar arasındadır.
Hezeyanlar: Aksine kanıt ya da gerçeklere rağmen takıntılı biçimde belirli inanç ve düşüncelere sahip olma ve bunları değiştirememe durumudur.
Halüsinasyonlar: Halüsinasyonlar gerçek gibi görünen fakat zihinde yaratılmış deneyimlerdir. Çevrede bulunanların görmediği objeler görme, duymadığı sesler duyma ya da almadığı kokular alma halüsinasyon belirtileridir.
Negatif belirtiler, bir kişinin duygu, davranış ve yeteneklerinde bozulmalara neden olur.
Negatif şizofreni belirtileri şunlardır:
Şizofreninin bilişsel belirtileri bazen oldukça hafif bir şekilde kedini gösterir. Öyle ki, bu belirtileri tespit etmem mümkün olmayabilir. Ancak bu rahatsızlık hafıza ve düşünme yetisini etkileyebilmektedir.
Bilişsel şizofreni belirtileri aşağıdaki gibidir:
Şizofreni belirtilerini tespit etmek zor olabilir. Teşhis koyabilmek için hastalık hakkında çok geniş bir bilgiye sahip olmak gerekir.
Şizofrenin tam olarak neden kaynaklandığı bilimsel olarak ispat edilememiştir. Fakat yapılan araştırmalara göre çeşitli faktörlerin hastalığın ortaya çıkışında rol aldığı düşünülmektedir. Buna göre, şizofreni hastalığında faktörler kısaca şöyledir:
Yukarıdaki üç faktör hastalığa neden olabilmektedir.
Şimdi konuyu biraz daha açacak olursak hastalar üzerinde yapılmış görüntüleme testlerine dayalı son araştırmalar, beyin yapısındaki anormalliklerin şizofreninin nedeni olabileceğini düşündürmektedir bu bir biyolojik faktördür. Bu araştırmalar devam etmektedir. Beyindeki kimyasal anormalliklerin, belirtilerin birçoğundan sorumlu olduğuna inanılmaktadır.
Beynimizde bulunan bazı kimyasallar duygu ve davranışlarımızı etkilemektedir. Araştırmacılar, bu kimyasalların düşük seviyelerinin şizofreninin görülme riskini artıracağına da inanıyorlar.
Genetik faktörlerin de etkili olduğu düşünülüyor. Aile geçmişinde şizofreni olanların bu hastalığa yakalanma riskleri artmaktadır.
Teşhis koymak için tek bir test yoktur. Tam bir psikiyatrik muayene yapılmadan teşhis koymak zordur. Bu nedenle, şüpheleriniz varsa, bir psikiyatriste ya da akıl sağlığı uzmanına gitmelisiniz.
Muayeneye gittiğinizde şu konularda sizden bilgi istenecektir:
Bazen, şizofreni belirtilerine çok benziyor olsa bile, ortaya çıkan semptomların başka nedenleri olabilir.
Bu nedenleri şöyle sıralayabiliriz:
Doktorunuzun şizofreni tanısı koyabilmesi için, bir aylık bir dönemde en az iki belirti göstermeniz gerekir.
Bu belirtileri şöyle sıralayabiliriz:
Şizofreni iyileştirilebilir bir hastalık değildir. Şizofren kişiler ömür boyu tedaviye muhtaçtır. Tedaviyle semptomlar kontrol altına alınabilmekte ya da semptomların şiddeti azaltılabilmektedir. Bu hastalığın tedavisinde deneyim çok önemlidir. Bu nedenle benzer hastalıkları tedavi etmiş psikiyatrist ya da akıl sağlığı uzmanlarına başvurun.
Antipsikotik ilaç kullanımı, şizofreninin en yaygın tedavisidir. Şizofreni ilaçları sayesinde ortadan kalkan şizofreni belirtileri şunlardır:
Eğer psikoz ortaya çıkarsa, hastaneye yatmanız ve tıbbi gözetim altında tedavi almanız gerekebilir.
Şizofreni için kullanılan bir diğer tedavi çeşidi de psikososyal terapilerdir. Destekleyici kişisel terapiler yardımıyla kişilerin stres ve hastalıkla başa çıkmaları amaçlanır.
Bu terapiler, sosyal becerilerin gelişmesine ve iletişim sorunlarının giderilmesine de yardımcı olabilir.
Mesleki rehabilitasyon yeniden işe dönebilmenizi sağlayacak becerileri geliştirmenize yardımcı olabilir. Düzenli bir işi sürdürmeyi kolaylaştırabilir.
Şizofreni tedavisinde en önemli adım ilaç tedavisi ile yapılan yöntemdir. Ancak, bazı hastalar tamamlayıcı tıp uygulamalarından da istifade etmek isteyebilir. Bitkisel şizofreni tedavisi de bunlardan biridir. Eğer alternatif tedavileri kullanmak isterseniz, tedaviyi tehlikeye atmamak için doktorunuzla birlikte hareket etmeniz de bir sakınca yoktur
Alternatif tıp da tedavi tipleri arasında:
Alternatif tedavilerin faydasını kanıtlayan araştırmalar sınırlıdır. Bu tedavileri kullanmak istediğinizde, mutlaka konunun uzmanlarına danışın.
Toplamda beş şizofreni tipi vardır.
Bunlar:
Paranoid tip şizofreni: 2013’de doktorlar paranoyanın ayrı bir tip değil, şizofreninin pozitif belirtileri arasında yer aldığına karar verdiler.
Dezorganize (Dağılmış) tip şizofreni: Bu tip şizofreni de halüsinasyon ve hezeyan görülmez, fakat konuşma ve hareket bozukluğu vardır.
Farklılaşmamış tip şizofreni: Diğer dört alt tipten herhangi birisinin baskın gelmediği hastalara tanı koymak için kullanılmıştır.
Tortu tip şizofreni: Önceden şizofreni teşhisi konulmuş, ancak daha sonra şizofreni belirtileri ortadan kalkmış hastalar için bu alt tip kullanılmıştır.
Katatonik tip şizofreni: Bu alt tip, konuşma yeteneği zayıflayan ya da hareketlerinde taşkınlık, gariplik veya uyuşukluk sergileyen hastalar için kullanılmıştır. Bu tip hastalar günlerce aynı pozisyonda kalarak konuşmadan durabilirler.
Paranoid şizofreni bu hastalığın en yaygın tipidir. Bugün bir doktor ya da sağlık uzmanı bu adla bir tanı koymaz. Onun yerine, paranoyanın en belirgin semptom olması durumunda bile, kısaca şizofreni denilecektir. Ancak paranoya belirtilerinin bilinmesi en uygun tedavinin planlanması noktasında doktorlara yardımcı olmaktadır.
Şizofreni olan herkes paranoya yaşamaz. Ancak, belirtileri tanımak, size veya sevdiğiniz bir kişinin tedavi görmesine yardımcı olabilir.
Katatonik de eskiden kullanılan bir şizofreni tipiydi. Artık o da tanı koymada kullanılmıyor.
Katatonik şizofreni belirtileri şunlardır:
Katatonik şizofreni teşhisi artık kullanılmıyor olsa da onu tanımak, şizofreniyi anlama ve hızlı tedavi geliştirme konusunda yardımcı olabilmektedir.
Teşhis genelde 15-25 yaş aralığındaki insanlara koyulmaktadır. Ancak çok yaygın olmasa da şizofreni daha erken yaşlarda başlayabilir. Şizofreni belirtileri 13 yaşından önce ortaya çıkarsa, buna erken başlangıçlı ya da çocukluk şizofrenisi denir.
Bu vakayı teşhis etmek zordur. Çocuk ve gençler geliştikçe davranış değişikliklerinin olması sıradan bir durumdur. Buna ek olarak, bu akıl sağlığı bozukluğunun en genel belirtileri aynı zamanda depresyon, bipolar bozukluk, dikkat bozuklukları gibi başka rahatsızlıkların da belirtisidir.
Çocuklarda şizofreni belirtileri şunlardır:
Çocuklar ve gençlerde ortaya çıkabilecek yeni davranışları, ciddi bir akıl sağlığı durumunun belirtilerinden ayırmak çok önemlidir.
Şizofreni ve psikoz kavramlarını maalesef halkımız birbiriyle çok karıştırır. Oysa bu iki kavram yani hastalık da birbirinden farklıdır. Şöyle ki şizofreni bir akıl sağlığı durumu iken, psikoz ise tam olarak bir semptomdur.
Psikoz da hasta gerçeklikten kopar. Bir psikoz esnasında, garip sesler duyabilir, gerçek olmayan şeyleri görebilir veya doğru olmayan bir şeylere inanabilirsiniz.
Psikoz, şizofreniyi de içine alarak çeşitli akıl sağlığı bozukluklarının bir belirtisidir. Psikoz akıl sağlığı sorunu belirtisi göstermeyen kişilerde de kendini gösterebilir.
Bu sebeple psikoz şizofreni hastalarında görülürken, her şizofreni hastasında psikoz görülmez.
Şizofreni ve bipolar bozuklukları kronik bir akıl sağlığı sorunlarıdır. Bu iki hastalık birbirinden farklıdır.
Bipolar bozukluk durumlarında hasta ruhsal durumunda güçlü değişimlere neden olur. Bu değişmeler mani (taşkınlık) ile depresyon (çöküntü) arasında salınır.
Hastada özellikle taşkınlık safhasında halüsinasyonlar ve hezeyanlar görülür. Bu tarz hastalarda gündelik işleri yerine getirme oranı çok azdır.
Benzer biçimde, şizofren hastalarda, halüsinasyon ve hezeyanlarla birlikte, düşünce dağınıklığı ve konuşmada tutarsızlık en çok rastlanan durumlar arasında yer alır. Diğer taraftan, mani safhadaki bipolar hastalardan farklı olarak, psikoz belirtilerine mani eşlik etmez.
Bu hastaların hangi durumda veya evrede olduğunu tespit edecek herhangi bir test biçimi yoktur. Fakat doktor kapsamlı bir psikiyatrik değerlendirme yapabilir ve muhtemel nedenleri azaltmak için kan ve görüntüleme hatta ilaçlı tarama testleri uygulayabilir.
Bu sonuçlara göre doktor tüm davranış ve semptomları izleyerek tedaviye yönelik yollar izler.
Her şizofreni hastasında hastalık farklılıklar gösterir. Hastalık, kişinin sağlık durumuna, yaşına, belirtilerine ve tedavi alıp olmadığına göre değişiklikler gösterebilir.
Yapılan birçok araştırmada şizofreni tedavisi gören bir hasta da olsa hastaların ancak % 20’sinde olumlu sonuçlar alınmıştır. İyileşme oranındaki etkinin azlığı şizofren hastalarının çoğunun yeterli tedaviyi alamıyor olması sebebiyledir. Şizofren hastalarının %5’i intihar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Eğer birinin -bu bir yakınınız da olabilir, komşunuz da olabilir- kendisine ya da başkasına zarar vereceğini düşünüyorsanız:
Ailelerin de iştirak ettikleri tedavi programlarının çok başarılı oldukları gösterilmiştir. Bu tür tedaviler hastanede kalma ihtiyacını azaltır ve sosyal becerilerin gelişmesine katkıda bulunur.
Bu nedenle, sürdürülmesi kolay ve sizin için en yararlı olan tedavi planını bulmak için eğitimli bir akıl sağlığı uzmanı veya doktorla birlikte çalışmanız çok önemlidir.
Şizofreni, ihmale gelmeyecek ve mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir akıl hastalığıdır. Hastalık ciddi komplikasyonların görülme riskini arttırır.
Şizofreni kaynaklı sorunlar şunlardır:
Şizofreni, çalışmayı ve okula devam etmeyi de zorlaştırır. Çalışmıyorsanız ve ailenizden maddi destek de almıyorsanız, yoksulluk ve sokakta yaşama riski yüksektir.
Şizofreniyi önlemenin bir yolu bulunmuyor. Yine de, kimin risk altında olduğunu ve hastalığın risk altındaki bireylerde ortaya çıkmasının nasıl önleneceğini belirlemek, araştırmacıların son yıllarda önem verdikleri konular olmuştur.
Sağlıklı ve semptomlardan uzak bir hayat sürmek mümkündür. Şizofreni belirtileri bir süreliğine uzaklaştırılabilse de sonra yeniden geri dönerler. Hastalık seyrini iyileştirmek için doktorunuzun tavsiyelerini mutlaka yerine getirin.
Uzmanlara göre, şizofreni teşhisi konulmuş her 5 kişiden 3’ü tedaviyle daha sağlıklı olmaktadır. Gelişmeyi sürekli kılmak için şunlar önemlidir:
Şizofreni hastası yakını olmak; özellikle hastaların tedavi reddi olduğu ya da akut alevlenme dönemlerinde çok hasta yakınları için çok zor olabilmektedir.
Ayrıca hasta yakınları hastalığın utanılacak bir şey olduğu düşüncesi nedeniyle dışlanma, aşağılanma korkusuyla hastalığı gizleyebilmekte bazen yok sayabilmektedirler.
Ancak hasta yakınlarının dengeli tutumunu hastalık seyri üzerinde çok olumlu tesirleri olduğu bilinmektedir. Bu nedenle hasta yakınlarının hastayla kurdukları ilişkinin hastalığın tedavisindeki asla yadsınmamalıdır.
Şizofreni hastalığı ile mücadelede hasta yakını ekibin en önemli parçalarından biridir.
Hastanemizde şizofreni hastalıkları yatırılarak servislerde tedavi edilebildiği gibi 182’yi arayarak veya internet üzerinden MHRS (Merkezi Hastane Randevu Sistemi)’yi kullanarak Psikotik Bozukluklar (Şizofreni) polikliniğinden randevu alabilirsiniz.
İlginizi çekebilecek makalemiz: Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Nedir? Anksiyete Belirtileri Nelerdir?