Taşeron işçiler kadro Son durum 2014, Taşeron İşçiler sorunları çözülecek mi

Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi yeni hizmet binasının açılış töreninde konuşan Çelik, 1992'de kurulan ve yaklaşık 450 bin üyesi olan Türkiye Kamu-Sen'in çalışma hayatının en önemli aktörlerinden biri olduğunu söyledi. Örgütlü toplum olma yolunda yapılan mücadeleler sayesinde birçok kazanım elde edildiğini belirten Çelik, sendikal hayatta hala birçok beklentinin de devam ettiğini dile getirdi. Çelik, "Biz 76 milyonun sorumluluğunu üstlenmiş insanlarız. Bu dönem içerisinde kamu ve diğer çalışanların, enflasyona ezilmemesi konusunda ciddi mücadelelerimiz oldu. Bu konuda da başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. İhtiyaçlar sonsuz, refah düzeyi arttıkça ihtiyaçlar artıyor, dolayısıyla talepler de yoğunluk kazanıyor. Bunu da saygıyla karşıladığımızı ifade etmek istiyorum" dedi.
Bu yılki toplu sözleşme sürecinde özellikle eğitim alanında çalışanların önemli kazanımlar elde ettiğini bildiren Çelik, "Öğretmenlere 273 liralık bir ücret aylığının gerçekleşmesini, eğitimin geleceği açısından önemli bir süreç olarak değerlendiriyorum" ifadesini kullandı.

- Üst düzey bir toplantı yapılacak

Çelik, taşeron işçilere yönelik yasal düzenleme taslağına ilişkin 16 Nisan Çarşamba günü üst düzey bir toplantı yapacaklarını bildirerek, şunları kaydetti:

"Danışma Kurulunda ele aldığımız çok önemli konu başlıkları var. Bunlarla ilgili uzlaştıklarımızı derleyip, toparlayıp Başbakanlığa gönderdik. Ama uzlaşmada zorlandığımız bazı konular var onları da önümüzdeki çarşamba üst düzey bir toplantı yaparak ele alacağız. Bir an önce Meclis'e gönderilmesi konusunda seçimlerden önce görüşümüzü beyan etmiştik. Çarşamba günkü görüşmeden sonra yasanın Meclis'e sevk edilmesi ve oradaki yeni kazanımların da kamu çalışanlarına ve diğer çalışan kesimlere yansıtılması konusunda kararlılığımızı ifade etmek istiyorum."

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da Bakan Çelik'in diyalogdan yana ve eleştiriye açık bir bakan olduğunu söyledi.

Binanın yaklaşık 16 bin metrekareye sahip olduğunu ve tüm sendikaların da kendi daireleri olduğunu belirten Koncuk, yeni hizmet binasının hayırlı olmasını diledi.

Törene, Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Atila Kaya, çeşitli sendikaların genel başkanları ve sendika temsilcileri de katıldı.

Taşeron Yasası: Taşeronlaşma ve taşeron işçileri yıllardır çalışma hayatının gündemini meşgul ediyor. 585 bini kamuda olmak üzere bir milyonun üzerinde taşeron işçisi mevcut. İş mahkemelerinde on binlerce taşeron davası devam ediyor. Açılacak davalar da kapıda. Taşeron ilişkisinin muvazaalı (göstermelik) olduğu durumlarda mahkemeler bütün sorumluluğu asıl işverene yüklüyor ve tazminatlar gündeme geliyor. Sadece kamu kurumlarının taşeron işçileri için iki milyar liraya yakın tazminat ödemesi söz konusu.

Sayın Faruk Çelik'in inisiyatifiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bir süredir taşeron konusu üzerinde çalışıyor. Tespit edilen sorunlara, yargı kararları ve dünya uygulamaları doğrultusunda çözüm paketi oluşturuldu. Paketin yasalaşması halinde taşeron işçileri için en fazla gündeme gelen 8 konuda çözüm sağlanmış olacak.

1. Kapsam netleşiyor

Yeni düzenlemede hangi işlerin taşerona verilebileceği konusu net olarak düzenlenecek. Böylece muvazaalı taşeronlaşmanın önüne geçilmesi hedefleniyor.

2. Kanuna aykırı taşeronlaşmaya son

Kanunda belirtilen konuların dışında taşeron işçisi istihdam edilirse, bu işçiler asıl işverenin işçisi kabul edilecek. Ancak bu konuda kararı idare değil yargı verecek. Şu an müfettiş raporuyla muvazaa tespiti yapılabiliyor.

3. Yıllık izinde hak kaybı olmayacak

Şu an özellikle kamudaki taşeron işçileri, her yıl taşeronun değişmesi sebebiyle yıllık izin kullanamıyor. Yeni sistemde izinler ilk işe giriş tarihine göre hesaplanacak. Taşeron firma değişse bile izin hakkı önceki çalışmalar da dikkate alınarak hesaplanacak.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in 13 Nisan tarihinde taşeron işçilerle ilgili sözlerine işaret ederek," 16 Nisan 2014 tarihinde, taşeron çalışma ile ilgili üzerinde uzlaşma olan konuları TBMM'ye sevk edeceklerini, diğer konuları da Danışma Kurulu'nda bir kez daha görüşeceklerini belirtmiştir. Çalışma Bakanı, siyasi iktidarın taşeron işçilere yönelik yıllardır uyguladıkları taktiği bir kez daha kullanarak, yaklaşık 1.750.000 taşeron işçisine sorunlarınızı çözmeyeceğiz demektedir, çünkü üzerinde uzlaşma olamayan konu, ya da başka bir deyişle siyasi iktidarın bir türlü kabul etmediği konu muvazaalı sözleşmelerle "ucuz işgücü" olarak çalıştırılan işçilerin esas talebi olan kadroya geçirilme talepleri kabul edilmemiştir." ifadelerini kullandı.

"KAYNAK YOK SÖYLEMİ GÜNDEME GETİRİLDİ"

Akkaya, açıklamasında şunları kaydetti:

"2012 yılının Mayıs ayından itibaren işçi ve işveren taraflarıyla defalarca bir araya gelen, ancak çalışanların haklı, yasal ve meşru olan taleplerini bir türlü kabul etmeyen AKP, salt yerel seçimlerde tepki çekmemek için konuyu sürekli seçim sonrasına bırakmış, taşeron işçilere sürekli umut aşılamış, sorunu sanki çözecekmiş gibi göstermiştir. Ancak bugün gelinen noktada taşeron işçilerin asıl sorunu olan kadro sorunu yine çözülmemektedir. Çalışma Bakanlığı tarafından bugüne kadar yapılan açıklamalar ışığında taşeron işçiler kadroya alınmayacağı aşikârdır. Bunun gerekçesi olarak da yine kaynak yok söylemi gündeme getirilmektedir. Buradan başta kamuda taşeron işçilere sesleniyoruz. Bu siyasi iktidar, sizleri kadroya almayacaktır. Eğer taşeron işçileri kadroya almak isteseydi, bunun için yasa değişikliğine bile ihtiyaç yoktur. Ortada Yargıtay tarafından da onanmış, Karayolları Genel Müdürlüğü'ne, üniversitelerde ve hastanelerde çalıştırılanlar için kamunun asıl işlerinde çalıştıklarına ve devlet işçisi olduklarına dair kesinleşmiş yargı kararları bulunmaktadır. Bu kararlara yaklaşık 2 yıldır fiilen uyulmamaktadır. Maliye Bakanlığı suç işlemektedir. Oğulları için bir gecede yasa, yönetmelik ve savcı, emniyet müdürü, hâkim değiştirenler, iş taşeron işçilere gelince topu taca atmaktadırlar, çünkü taşeron sisteminden kendileri beslenmektedirler. Bu nedenle siyasi iktidar, yasa değişikliğine bile gitmeden bir kararla yapabileceği bu işlemi yapmamaktadır."

BAKAN ÇELİK'E TEPKİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e tepkili olan Akkaya, şöyle devam etti:

"Faruk Çelik, İşyerlerinde ucuz işçi çalıştırmak için kullanılan taşeron sisteminde ücretleri eşitleyeceklerini, taşeron işçilere düşük ücret verilemeyeceğine ilişkin yasal düzenleme yapacaklarını vurgulamaktadır. Şimdi buradan soruyoruz: Evet işyerinde aynı işi yapan taşeron işçiye asgari ücret verirken; diğerine 3 katı ücret vermek yanlış; hastanede hemşire, tekniker, hastabakıcı asgari ücretin 3-4 katı ücret alırken; adı taşeron kendisi fiilen yukarıda işleri yapanlara asgari ücret vermek yine yanlıştır. Bunun sona erdirilmesi gerekir. Ancak, bunun için yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç yoktur. Mevcut İş Kanunu'na göre "İşverenin işçilere eşit işlem yapma borcu" bulunmaktadır. Ey Çalışma Bakanlığı bu kuralın uygulanıp uygulanmadığını da denetlemek senin görevindir. "Ortada bütün belgeler, kayıtlar bulunurken bu güne kadar neden denetim yapmadın? Neden, bu yasaya aykırı, insanlık onuruna aykırı olan durumu çözmedin?" Öncelikle bunu açıklamalısın."

CHP'li Akkaya ayrıca Çalışma Bakanı'nın yine çalışanları yanılttığı ve sanki çalışanların sorununu çözüyormuş gibi davranıp işverenlerin sorunlarını çözdüğünü belirterek, " Bunu da müfettişlerin tespit yetkilerini ellerinden alarak yapmaktadır. Mevcut yasalara göre müfettişlerin tespit kararları işçileri korumakta, muvazaalı, yasadışı, hileli çalıştırmayı önlemektedir. Bakanın kamuoyuna açıklama yaptığı şekilde mahkeme kararı olmaksızın yasadışı çalıştırma tespiti yapılamayacak olursa bu durumda bütün işverenler mahkeme süreci içerisinde bu tür yasadışı çalıştırılanları işten çıkarabilir, o işleri sonlandırabilir ve olan yine işçiye emekçiye olur. Çalışma Bakanlığı bunu açıkça bilmesine rağmen salt işverenlerin gönlünü hoş tutmak için bu değişikliği gündeme getirmektedir. Çalışma Bakanlığı'nda yarın 16 Nisan'da yapılacak olan Danışma Kurulu'nda Bakanlık tarafından işçileri, çalışanların haklarını törpüleyecek, uzaktan çalışma, geçici işçi büroları ve kıdem tazminatı fonu yine konfederasyonların önüne getirilerek, yine kırk katır mı kırk satır mı denilecektir. Amaç, işçilerin sorunlarını çözmek değildir. Amaç, bu bozuk düzenin devamını sağlamak, sermayeye ucuz işgücü cenneti sağlamaktır." şeklinde konuştu.

4. Kıdem tazminatı korunacak

Mevcut uygulamada yine taşeron şirketlerin her yıl değişmesi sebebiyle taşeron işçiler kıdem tazminatına hak kazanamıyor. Yeni sistemde işçilerin kıdem tazminatı fonda tutulacak. Ayrıca kamu ihalelerinde kıdem tazminatı için ayrı kaynak verilecek. Taşeron işçisi ne zaman ayrılırsa ayrılsın tazminatını alabilecek.

5. İş güvenliğinde boşluk olmayacak

İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarında taşeron işçisi ile asıl işveren işçisi arasında fark olmayacak. Asıl işveren her iki işçiye karşı da eşit sorumlulukta olacak. Mevcut uygulamada dolaylı olarak yer alan sorumluluk, "doğrudan sorumluluk" haline getiriliyor.

6. Ücretten kaçış yok

Asıl işveren, her ay taşeron tarafından işçilere ücretin ödenip ödenmediğini kontrol edecek. Ödenmeyen ücretleri kendisi ödeyecek ve taşeronun hesabından kesecek. Şu an pek çok işyerinde fiilen uygulanan durum bir anlamda yasal zemine kavuşmuş olacak.

7. Ücretler eşit olacak

Taşeron işçilerinin ücreti,asıl işverenin işçileri emsal alınarak belirlenecek. Mahkemeler de ücret takdir ederken, asıl işverenin ödediği ücretleri emsal kabul edecek. Böylece asıl işverenin 3000 TL ücret ödediği bir iş için taşeron asgari ücretli işçi çalıştıramayacak.

8. İhaleler en az üç yıllık olacak

Kamuda temizlik, güvenlik ve ulaştırma gibi işler için her yıl ihaleye çıkılıyor. Bu durumda taşeron işçisi pek çok haktan mahrum kalıyor. Bundan sonra ihaleler en az üç yılda bir yapılacak. Böylece taşeron işçisinin kıdeme bağlı hakları koruma altına alınmış olacak.