Yaralı sanıyordu, cenazesini karşısında buldu
Kazada yaşamını yitiren 10 işçiden Hıdır Ali Genç'in cenazesi, memleketi Tunceli'de defnedildi. Acılı baba Mustafa Genç, 'Asansöre binerken bana el salladı, gülümsedi'
Şişli'de inşaatta asansörün zemine düşmesi sonucu hayatını kaybeden 10 işçiden 21 yaşındaki Hıdır Ali Genç'in cenazesi, memleketi Tunceli'nin Pertek ilçesinde toprağa verildi. Tunceli Üniversitesi Maliye Bölümü 2. sınıf öğrencisi Genç'in cenazesi, Pertek ilçesine bağlı Söğütlütepe köyüne getirildi. Oğlunun iş kazasında yaşamını yitirdiğinden haberi olmayan anne Songül Genç, cenazenin getirilişi sırasında sinir krizi geçirdi. Üzülmemesi için ilk etapta oğlunun kazadan yaralı kurtulduğu yönünde bilgilendirilen anne Genç'i, cenaze töreni sırasında yakınları teskin etmeye çalıştı.
Hıdır Ali Genç'in cenazesi, helallik alınması ve dua okunmasının ardından köy mezarlığına defnedildi. Genç'in ablası Dilan ve bazı yakınları, törende gözyaşlarını tutamadı.
- "Asansöre binerken bana el salladı, gülümsedi"
Hıdır Ali Genç'in birlikte çalıştığı babası Mustafa Genç, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bu, bir cinayettir. Sorumsuzluktan başka bir şey değil. Yapılan cinayettir. 10 insanın orada ölmesi bir cinayetti. Hepsi 17 yaşında, 20 yaşında gençler" dedi.
Asansörün 3-4 gündür bozuk olduğunu ileri süren Genç, "Elektrik sorunu var. Söyledik, kimse ilgilenmedi" iddiasında bulundu.
Genç, şunları söyledi:
"10 canın hepsi öldü. Ben 2 yıldır orada çalışıyorum ama çocuğum işe başlayalı daha 5 gün oldu. Ovacık'ta üniversite öğrencisiydi. Asansöre binerken yanına gittim, 'Oğlum bir sıkıntı var mı?' dedim, 'Baba ben çocuk muyum?' dedi. Kapıyı kapattı, bana el salladı, gülümsedi. Ben de yukarı çıktım. Bir ses geldi. Koştum geldim, asansör 32. kattan yere çakılmış. İtfaiye 5-6 saat uğraştı."
Baba Mustafa Genç, olayın takipçisi olacaklarını belirterek, "Davamın peşini bırakmayacağım" dedi.
ASANSÖR KAZASI KURBANI FERDİ VE TAHİR KARA KARDEŞLER, GÜMÜŞHANE’DE TOPRAĞA VERİLDİ
İSTANBUL Mecideköy’deki Torun Center rezidans inşaatında meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden 10 işçiden 19 yaşındaki Ferdi Kara ile ağabeyi 25 yaşındaki Tahir Kara, memleketleri Gümüşhane’nin Şiran ilçesi Yeşilbük Beldesi Konaklı Mahallesi’nde gözyaşları içinde toprağa verildi.
Kara kardeşler için Konaklı Camii’nde dua ardından cenazeler mahalle mezarlığına getirildi. Burada kılınan cenaze namazına Gümüşhane Valisi Yücel Yavuz, AK Parti Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın, protokol üyeleri ve köylüler katıldı. Cenazeler kılınan namaz ardından aynı yerde yan yana defnedildi. Cenaze namazı sırasında Vali Yavuz ve Milletvekili Aydın, baba Mithat Kara’yı teselli etti. Aile üyelerinden fenalık geçirenler ambulansta tedavi altına alındı.
YAN YANA TOPRAĞA VERİLDİLER
Ferdi ve Tahir Kara, mahalle mezarlığında yan yana toprağa verildi. Kara kardeşlerin en küçüğü Gökhan Kara, ağabeylerinin mezarlarının başına dikilen ve isimlerinin yazılı olduğu tahtaları öperken, diğer kardeş Murat Kara’ yı ise arkadaşları teselli etmeye çalıştı. Cenazeler toprağa verildikten sonra mezarlığa gelen anne Arzu Kara ise çocuklarının mezarlarına toprak attı, su döktü. Gözyaşlarına boğulan anne Arzu Kara ve diğer aile üyelerini yakınları teselli etti.
BAŞBAKAN’DAN TELEFON
Gazetecilere açıklama yapan ve çocuklarının şehit olduğunu söyleye Mithat Kara, "Dostlar sağ olsun. 4 oğlum daha var, Allah’a feda olsun. Sayın Başbakanım acılarımı dindirdi. Herkes destek oldu, acılarımı azalttılar. Çalışmaya devam edeceğim. Çocuklarıma, aileme bakmam lazım. Ayakta, dik durmam gerekiyor. Ölenlere örnek oldum, kalanlara da örnek olmam lazım" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da acılı babayı arayarak başsağlığı dilediği ve her türlü desteği vereceklerini söylediği belirtildi.
DÜĞÜN PARASI BİRİKTİRİYORDU
Şişli'deki asansör kazasında hayatını kaybeden Bilal Bal (23), memleketi Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde toprağa verildi.
Sabah saatlerinde Ahırcık köyü Velioğlu Mahallesi Camisi'nin morguna getirilen Bal'ın cenazesi, morgdan alınarak helallik için baba evine götürüldü.
Helallik alınması sırasında ağıtlar yakan anne Gülsen Bal ile Bilal Bal'ın küçük kardeşi Emre Bal baygınlık geçirdi. Aileyi yakınları teskin etmeye çalıştı.
Bal'ın cenazesi, Velioğlu Mahallesi Camisi'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi.
Törende baba Hüsnü Bal'ın güçlükle ayakta durabildiği görüldü.
Cenaze töreni sırasında jandarmanın çevrede geniş güvenlik önlemi aldığı gözlendi.
Cenazeye Bal ailesinin yakınları ile Kaymakam Erkan Kalender, Alucra Belediye Başkanı Asım Kaymakçı, Şebinkarahisar Belediye Başkanı Şahin Yılancı, ilçe protokolü, vatandaşlarla Bilal Bal'ın çalıştığı iş yeri adına ustabaşı Cemalettin Kül katıldı.
Baba Hüsnü Bal'la görüşen Kül, iş yerlerinin 10 cenazeye de temsilci gönderdiğini belirterek, "Biz buraya geldiğimiz gibi şirkete de döndüğümüzde yakınlarını kaybeden cenaze sahiplerine her türlü maddi ve manevi yardımda bulunacağız. İşyerim bana bu yetkiyi verdi" dedi.
Şişli'de şantiyede asansörün düşmesi sonucu hayatını kaybeden işçilerden Bilal Bal'ın, ailesinin geçimine katkı yapmak ve düğün parasını biriktirmek için inşaatta çalışmaya başladığı, Bal'ın aynı zamanda İstanbul'da yanında kalan ve kan değerlerindeki bozukluk nedeniyle tedavi gören kardeşi 20 yaşındaki Emrah Bal'ın da tedavisini yaptırdığı öğrenilmişti.
'HANİ BU İNSANLARIN HAKKI'
MECİDİYEKÖY’deki rezidans inşaatında meydana gelen asansör faciasında yaşamını yitiren 10 işçiden biri olan 45 yaşındaki 1 çocuk babası İsmail Sarıtaş’ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Yakınlarının yardımıyla güçlükle ayakta durabilen Nezahat Sarıtaş, eşinin tabutuna dokunarak gözyaşı döktü.
Sarıgazi Cemevi’nde öğlen vakti düzenlenen törene İsmail Sarıtaş’ın eşi Nezahat, kızı Irmak (11), babası Hüseyin Sarıtaş, kardeşleri Gülay, Tülay, Haydar, Ferit, Barış Sarıtaş’ın yanı sıra çok sayıda yakını ve çalışma arkadaşları katıldı. Tören öncesi Sarıtaş’ın ailesi cemevi bahçesinde taziyeleri kabul etti.
ONUNLA GURUR DUYUYORUM
Tören öncesi Sarıtaş ailesi ve çalışma arkadaşları basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Oğlunu kaybeden acılı baba Hüseyin Sarıtaş ise " Oğlumun tüm bedellerini ödemeleri gerekiyor. Benim oğlum, nazlım, dürüst, çalışkan, işyerine hainliği olmayan bir insandı. Onun için hakkının talep edilmesini istiyorum. Bu kadar dost edinen bir evlat yetiştirdiğim için de gurur duyuyorum" dedi. Sarıtaş’ın kardeşi Haydar Sarıtaş, "Şimdi konuşma yanlış olur. Zamana bırakmak gerekiyor. Zaman her şeyin ilacıdır. Ben şu anda bir şey söyleyemem fazla" dedi.
HALLEDECEĞİZ SIKINTI YOK
Tören öncesinde konuşan İsmail Sarıtaş’ın çalışma arkadaşlarından Serkan Göktaş, "Asansör daha önce birkaç defa daha düştü. Söylüyorduk ama ilgilenen olmuyordu. Her defasında bize, ’Halledeceğiz, sıkıntı yok’ diyorlardı. Alçak katlardan düştüğü için ciddi bir yaralanma yada ölüm olayı yaşanmıyordu. Bir defasında içerisinde 7-8 kişi varken düştü" dedi. Göktaş, basın mensuplarının asansörlerin gece-gündüz sürekli kullanılmasının bir sıkıntı doğurup doğurmadığının sorması üzerine ise, "Hemen hemen her sabah işe geldiğimizde en az bir asansör arızalı oluyordu. Öğlen saati bir bakıyorduk tamir edilmiş bile. Bu şekilde onarım olmaz ki. Bir vida sıkmakla o iş halledilmez ki. Sonuçta 20-25 kişiyi taşıyan bir asansör bu. Geçtiğimiz günlerde ben gece mesaisinde mahsur kaldım. Malzeme taşıyordum. Asansör aniden durdu. Yardım çağırdım, geldiler. Tek yaptıkları bir vida sıkmak oldu. Sonra ’çalışmaya devam edin’ dediler" şeklinde konuştu.
BİR DAHA ÇALIŞMAYIZ ORADA
İnşaattaki iş güvenliği hakkında konuşan işçi Dursun Akdağ ve beraberindeki arkadaşları, "İnşaatta iş güvenliği yok. Kesinlikle sıfır güvenlik var " ifadesini kullandı. Bazı işçiler, "Bir daha aynı inşaatta çalışacak mısınız" sorusu üzerine de, "Birlikte çalıştığımız, aynı yerde birlikte yediğimiz, içtiğimiz 10 arkadaşımızı kaybettik. Bir daha çalışmayız orada" dediler.
Feryat eden bir kadın "Garibanlar hep böyle tek tek ölecek mi. Türkiye’de yaşamadığım için rahat konuşuyorum. Biz gavurun memleketinde bile bu rezaleti görmedik. Biz kendi hakkımızı arıyoruz. Hani bu insanların hakkı? Ne zamana kadar bu insanlar ölecek. "
EŞİNİN TABUTUNA DOKUNARAK GÖZYAŞI DÖKTÜ
Yakınlarının yardımıyla güçlükle ayakta durabilen acılı eş Nezahat Sarıtaş, cenaze namazının kılınmasının ardından omuzlara alınan eşinin tabutuna dokunarak uzun süre gözyaşı döktü. Sarıtaş’ın cenazesi Sancaktepe Yenidoğan Mezarlığı’nda toprağa verildi. (Milliyet)