Aktüel

Ağız kuruluğu çok yaygın bir hamilelik belirtisidir. Hamile kaldıktan sonra vücudunuz,bebeğinizin gelişimine yardımcı olduğu için ve artan kan hacmini sağlamak için daha fazla suya depolar ve böylece siz de daha fazla suya ihtiyaç duyarsınız. Ayrıca sık idrara çıkma yaşayabilirsiniz. Bu iki şey, ağız kuruluğuna, susuzluğa ve diğer dehidrasyon işaretlerine neden olabilir. Gestasyonel diyabet yani gebelik şekeri, ağız kuruluğuna ve susuzluğa katkıda bulunabilir (doktorunuz glukoz tolerans testinizi 24-28 haftalar arasında yapacaktır).

Ihlamur çayı, ılımlı bitki örtüsünde yetişen ıhlamur bitkisinden elde edilir. Birkaç ıhlamur türü vardır. Tıpta da bazı ıhlamur türleri tedavi amaçlı kullanılır. Ihlamurun hem çiçeklerinden hem de yapraklarından çayı yapılır. Çiçekleri daha sağlıklı bulunur fakat yaprakları da faydalıdır. Ihlamurun hamilelikte zararlı olabileceğini gösteren bir kanıtlanmış bilgi yoktur fakat hamile kaldığını andan itibaren, yine de doktorunuza danışmadan kullanmamanızı tavsiye ederiz. Ihlamurun raf ömrü bir yıldır. Bir yıldan fazla kullanılmaması Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu tarafından tavsiye edilmemektedir.

Bingöl'ün Yayladere ilçesinde düzenlenen operasyonda PKK'lı teröristlere ait 3 odalı sığınak imha edildi. El yapımı basma düzenekli patlayıcı, muhtelif gıda ve yaşam malzemeleri ele geçirildi.

Hamilelikte, birçok değişim yaşayan anne adaylarının yaşadığı farklılıklardan biri de ayak yanmasıdır. Belki de hayatı boyunca hiç ayaklarını sıcak hissetmemiş anne adaylarının, hamilelikte ayaklarının yandığı görülebilir. Bu durum değişen ve dalgalanan hormonlardan kaynaklanır. Birkaç ay sürecek bu yanma doğum sonrası kendiliğinden geçmektedir.

Hamilelikte karşılaşılan ve merak edilen konulardan biri de hamilelikte akıntı olup olmayacağıdır. Uzmanlar bu konuda geniş bir açıklama yapmıştır. Hamilelik sırasında akıntı olması normaldir ve normal zamandan daha da fazla gelebilir. Akıntının fazla olması kimi anne adaylarını tedirgin etse de aslında bu normal bir süreçtir. Hamilelikte akıntının rengi, genellikle açık renkte ve beyazdır. Sarı yada daha koyu kahverengi gibi renklerde olduğu da görülmüştür bunlar da normaldir. Akıntının, ne kadar geldiği veya tam olarak rengi kişiden kişiye farklılık gösterir.

Ananas, hamilelikte sağlıklı ve güvenilir bir yiyecek seçimi olur. Eğer birisi size bu meyvenin erken doğum veya düşük riskine neden olduğunu söylerse buna inanmayın çünkü bu bir efsanedir. Ananasın, sağlıksız olduğunu ve hamilelik boyunca yenmeyeceğini gösteren bilimsel bir kanıt yoktur. Ananas, bir enzim türü olan bromelain içerir. Bromelainin ilaç olarak hamilelikte kullanılması önerilmez. Vücuttaki proteinleri parçalayabilir ve anormal kanamaya neden olabilirler. Her ne kadar bromelain, ananasın çekirdeğinde bulunsa da aslında çok az bir şey ananasın etinde yer alıyor. Tek bir ananas porsiyonundaki bromelain miktarının hamileliğinizi etkilemesi muhtemel değildir.

Uyumak için en rahat pozisyonu bulmakta zorluk çekmek, sabah bulantıları veya bebeğine özlem çekmek, ağrılı bir hamilelik, hamileliğin tam olarak bir parçasıdır. Tüm bunların yansıra başka farklı rahatsızlıklar ve fiziksel durumlar ortaya çıkabiliyor. Bunlardan bir tanesi de diş ağrısıdır. Bazen hamilelik, diş eti hastalığı gibi diş eti problemlerine veya daha ciddi diş çürümelerine neden olabiliyor. Bu durum, vücudun artan hormon seviyelerine verdiği bir tepki azalan mineraller sebebiyle olmaktadır.

Hamilelikte sağlıklı ve iyi beslenmek çok önemlidir. Hamilelik boyunca vücudun ek besinlere, vitaminlere ve minerallere ihtiyacı vardır. Buna göre üçüncü aydan sonra ve 5. Aydan sonra her gün fazladan 350-500 arası kaloriye ihtiyaç duyarsınız. Bu süreçte eksik beslenme, bebeğinizi olumsuz yönde etkiler. Bunun yanı sıra, kötü beslenme alışkanlıkları ve aşırı kilo alımı, aynı zamanda gebelik diyabetini ve hamilelik veya doğum komplikasyonları riskinizi de artırabilir.

Hamilelikte baş dönmesi yaşamak oldukça yaygın bir durumdur. Baş dönmesi, bulunduğunuz yerin döndüğü hissini verir. Kendinizi, baygın, yorgun hissetmenize sebep olur. baş dönmesi ile ilgili doktorunuzla konuşmalısınız. Acil tıbbi yardım almanız gerekebilir. Hamilelikte baş dönmesi nedenleri ve belirtileri ile ilgili detaylı bilgi için makalemizi okumaya devam ediniz.

Hamileliğin güzel yanları olduğu gibi zor tarafları da vardır. Örneğin o mat ve hacimsiz saçlarınız bir anda hacim kazanıp ışıl ışıl parlamaya başlarken, diğer taraftan da istediğiniz ilacı alamayacağınız bir boğaz enfeksiyonu da yaşayabilirsiniz. Maalesef hamilelik bakteriyel boğaz enfeksiyonların geçirmek mümkündür fakat iyi tarafı her boğaz ağrısı enfekte olmuş anlamına gelmez. Yine de hamilelik sırasında boğaz ağrısı yaşama ihtimalinize karşılık önlem alınız. Boğaz enfeksiyonu tedavi edilmediğinde; böbrek iltihabı, romatizmal ateş dahil olmak üzere ciddi potansiyel komplikasyonlara neden olabilir.

Hamilelik anne adayının hem fiziksel hem de ruhsal açıdan birçok değişiklik yaşadığı bir dönemdir. Bu dönemde hassasiyetleri artar ve duyu organları daha iyi çalışır. Hızla kilo alımı yaşanır. Vücut tüm bu değişikliklere alışmaya çalışırken bir taraftan da bazen vücudunuzda ağrılar hissedebilirsiniz. Bu ağrılar kaçınılmazdır ve normal kabul edilir. Bu ağrılar genellikle, kasıklar, karnın alt kısmın, bazen bacaklarda veya göğüslerde olabilir. Bu ağrıları tamamen geçirmek mümkün değildir. Bunun yerine yapılması gereken ağrıları hafifletmeye bakan çareler aramak olmalıdır.

Hamilelik döneminde aldığınız ilaçlar sadece sizi değil bebeğinizi de etkilediği için, yaşadığınız herhangi bir sağlık problemi sırasında hastalığı tedavi etme yöntemi kafa karıştırıcı olabilir. Bebeğinizin bu durumdan en az etkilenmesi ve sizin de en sağlıklı şekilde bu hastalık halini atlatabilmeniz için uzmanlar bazı doğal yöntemler tavsiye etmektedir. Biz de sizler için bu yöntemleri araştırdık.

Hamile kaldıktan sonra, sizin ve eşinizin, en merak ettiği şeylerden biri, bebeğinizin cinsiyetidir. Bu konu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bebeğinizin cinsiyetini tahmin etmede kesin olmamakla beraber, veriler ışığında doğru çıkma ihtimali yüksek olan, erken bebek cinsiyeti tahmin yöntemleri vardır. Bu, doktorların bebeğinizin cinsiyetini bulmak için kullandığı yöntemlerdir. Bunlar ultrason testi, genetik testi ve kan testleridir. Tüm bu yöntemlerin yanı sıra geleneksel bazı yollarla da bebeğiniz erkek olup olmadığını anlayamaya çalışabilirsiniz. Bu geleneksel yollar doktorların yaptığı testler kadar yüksek doğruluk oranı taşımasa da bazı hamilelerde tahminlerin doğru çıktığını görmek mümkündür.

Hamileliğin en belirgin belirtilerinden birisi gazdır. Bundan bazen utanç duyabiliriz. Vücudunuzun, bu kadar çabuk gaz yapıyor olması, yediklerimiz ve içtiklerimiz ile ilgilidir. Progesteron hormonu, hamilelik sırasında aşırı gazın ana nedenlerinden biridir. Vücudunuz hamileliğinizi desteklemek için daha fazla progesteron ürettir. Progesteron hormonu da vücudunuzdaki kasları gevşetir. Bu, bağırsak kaslarınızı da genişletmesi demektir. Genişlemiş ve daha yavaş hareket eden bağırsak kasları, sindiriminizin yavaşlaması anlamına gelir. Bu da şişkinlik, geğirme ve gaza neden olur.

Kabızlık, bağırsak hareketlerinin az olarak, tuvaletini yapamama durumudur. Karın ağrısı olur ve dışkı çok sert olur. Hamilelerin üçünden biri bu durumu mutlaka yaşar. Bu durumun sebebi, hormonal değişiklikler ve rahim üzerindeki baskı ve prenatal vitaminlerdeki demirdir.

Flu görme ya da bulanık görme, katarakta, baş ağrısı, baş dönmesi tansiyona işaret ediyor olabilir. Yüksek ateş, ağrı, ani kilo değişimi, yorgunluk hissi, baş dönmesi, şiddetli öksürük, kaşıntı ve istemsiz kas hareketleri... Vücudun bir çeşit dili olan bu belirtilerin birçok anlamı olabilir. Bu belirtiler büyük hastalıkların habercisi olabilir. Belirtilerden yola çıkarak erken teşhisi yapılan hastalıkların tedavisi ile hem yaşam kalitenizi hem de uzun ve sağlıklı bir ömür sürebilirsiniz. Gelin hep birlikte hangi belirti hangi hastalığın habercisi ya da hangi sağlık sorunu hangi hastalığın işaretçisi hep birlikte bakalım.

Hamilelik boyunca çeşitli ağrılardan dolayı ilaç almaya ihtiyaç duyabiliyoruz. Bu bazen bir geçmeyen baş ağrısı bazen de bir sırt ağrısı veya diş ağrısı olabiliyor. Bu dönemde, ilaçların içinde bulunan kimyasallardan kaynaklı, ilaç kullanımı hakkında tedirginlik duyarız. Bunu da ancak doktorumuza danışarak kullanmamız gerekir çünkü ilaçlar içerdikleri çeşitli bileşenlerden dolayı hamilelikte bebeğe zarar verebilir.

Limon içeriğindeki kalsiyum, magnezyum, folik asit, c vitamini ve B6 gibi besinler sayesinde oldukça faydalıdır. Buna rağmen konu hamilelik olunca her şeyde olduğu gibi limona da şüpheyle yaklaşırız. Uzmanların bu konudaki düşünceleri limonun hamilelikte anneye ve bebeğe zararı olmadığıdır. Hatta tam tersine bu kadar besleyici bir yiyeceğin hem anne hem de bebek sağlığına faydası olduğudur. Her yiyecek ve içecekte olduğu gibi bu besini de fazla tüketmek çeşitli problemlere yol açabilir. Bunun için doktorunuzun tavsiye ettiği ölçüde kullanmanızı tavsiye ederiz.

Şeker yükselmesi, her anne adayının, hamilelik sürecinde yaşanabileceği bir durumdur. Bu yüzden şekerin yükselme ihtimaline ve anne adayının gebelik şekerine maruz kalma ihtimaline karşılık anne adayı bir teste tabi tutulur. Bu test, hamileliğin 24. Ve 28. Haftalarında yapılır. Test sonucunu doktorunuz değerlendirerek, hamilelik şekerine yatkınlığınızı veya yakalanıp yakalanmadığını tatbik eder. Hamilelikte kan şekerini kontrol altında tutmak daha zor olur. Bu yüzden gebelik şekerinin önceden tespit edilmesi anne adayını olası durumlar karşısında tedbir alamaya yönlendirir. Bu da doğabilecek problemleri önlemeyi sağlar.

Hamilelikte kalça ağrısı yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Birçok kadında, hamilelik sırasında bir çeşit kalça ağrısı görülür. Ağrı kalçanın yanına veya arkasına veya genel pelvik kuşak alanına doğru olabilir. Daha az veya daha keskin olabilir ve yavaş yavaş veya aniden yanabilir.