AB Liderler Zirvesi'ne iklim değişimi damga vuracak

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin lideri, iklim, bütçe, ekonomi ve Brexit gibi konuları görüşmek için Brüksel’de iki günlük zirve için bir araya geldi.

İlk kez başkanlığını yapacağı AB Liderler Zirvesi öncesinde basına açıklamalarda bulunan AB Konseyi Başkanı Charles Michel, "İklim değişimi bugünün toplantısının ana gündem maddesi olacak." diye konuştu.

Liderlerin anlaşma sağlayacağını umduğunu aktaran Michel, iklimde dengenin sağlanmasının çok önemli bir hedef olduğunu söyledi.

Ülkesinde gerçekleşen seçimler nedeniyle zirveye katılmayan İngiltere Başbakanı Boris Johnson’u da temsil edecek Michel, seçimler hakkında yorum yapmaktan kaçınarak, çıkan sonuçları takip edeceklerini, seçmenlerin tercihlerine saygı duyduğunu ifade etti.

"Dünyaya güçlü mesaj verir"
Zirve girişinde konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Avrupa'nın 2050 yılına kadar iklim dengesini sağlaması dünyaya güçlü bir mesaj verir." dedi.

Toplantıda, Avrupa'yı 2050'ye kadar iklime zarar vermeyen bir kıtaya dönüştürmeyi hedefleyen Avrupa Yeşil Anlaşması'nın değerlendirileceğini belirten Merkel, göreve 1 Aralık'ta başlayan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konsey Başkanı Michel ile yakın iş birliği içinde çalışmayı "dört gözle" beklediklerini sözlerine ekledi.

"Liderleri ikna etmeye çalışacağım"
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Yeşil Anlaşması'nın dün duyurulduğunu anımsatarak, "2050'ye kadar iklimde dengenin sağlanması konusunda diğer Avrupalı liderleri ikna etmek için elimden geleni yapacağım." ifadesini kullandı.

Macron, AB'nin gelecekteki uzun dönemli bütçesinin Ortak Tarım Politikasını koruması gerektiğini belirterek, "Avrupalı çiftçileri desteklemeyi sürdüreceğiz. Gıdada bağımsızlığı koruyan ve kaliteli gıda üreten bir Avrupa'ya inanıyorum." diye konuştu.

"Hareket etmemiz gerekiyor"
AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, açıkladıkları Avrupa Yeşil Anlaşmasına verilen desteği umut verici bulduğunu belirterek, "İklim değişikliğinin ne kadar yıkıcı olduğunu görüyoruz ve hareket etmemiz gerektiğini biliyoruz." dedi.

Leyen, İngiltere'de bugün yapılan seçim sonuçlarını liderlerle yarın değerlendireceklerini ifade etti.

Çekya Başbakanı Andrej Babis, "AB üyesi her ülkenin enerji üretim kaynakları farklılık gösteriyor. 2050 yılına kadar iklimde dengeyi sağlama hedefini yakalamanın maliyeti ülkeler için farklılık gösteriyor. Bunun Çekya için 30-40 milyar avrodan fazla maliyeti olur. Bunu analiz ederek tartışmak gerekiyor." diye konuştu.

Babis, Fransa'nın 60 nükleer santrali bulunduğuna ve elektriğinin yüzde 63'ünü nükleerden sağladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Polonya, elektriğinin yüzde 68'ini kömürden sağlıyor. Çekya yüzde 37'sini kömür, 33'ünü nükleerden üretiyor. Aynı zamanda nükleere karşıt Avusturya enerjisinin yüzde 25'ini Çekya'daki nükleer santralden alıyor. Avusturya’nın durumu komik çünkü onlar için enerji ürettiğimiz kaynağı protesto ediyorlar. Şimdi iklimde dengeyi sağlasak Avusturya enerjisiz kalır. Özellikle Avusturya’nın yaklaşımını anlamıyorum."

"Polonya'ya maliyeti yüksek"
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, "İklim hedeflerini yakalamak için planlanan dönüşümün Polonya'ya maliyeti diğer ülkelere göre çok daha yüksek." diye konuştu.

Morawiecki, bu alanda Polonya halkına zarar verecek bir dönüşüm modelini kabul etmeyeceklerini vurguladı.

Lüksemburg Başbakanı Xavier Bettel, AB’nin iklim hedeflerinin yakalanması için nükleer enerjiye yönelinmemesi gerektiğine işaret etti.

Bettel, nükleer enerjinin sürdürülebilir ve güvenli olmadığını, nükleer atıkların ise başka bir sorun ortaya koyduğunu söyledi.

AB ülkelerinin enerji tercihlerini kendilerinin yapabileceğini anımsatan Bettel, nükleer yatırımlarda AB fonları kullanılamayacağını anlattı.

Zirve öncesi protestolar
Liderler Zirvesi öncesinde çevre örgütü Greenpeace üyesi bir grup protesto gerçekleştirdi.

Protestocular, sabah erken saatlerde kamyonla AB Konseyi binası önüne yaklaştı. Hızlı biçimde AB Konseyi'ne tırmanan dağcı ekipmanlı yaklaşık 60 kişilik grup, binanın 2 cephesine dev posterler astı.

Binanın yandığı görüntüsünü veren 3 boyutlu biçimde hazırlanmış posterler dikkati çekti.

Öte yandan, Malta'nın büyükelçiliği önünde toplanan bir grup ise Maltalı gazeteci Daphne Caruana Galizia suikastini protesto etti.

Grup, Avrupa'da basın özgürlüğü çağrısı yaptı.