ABD'deki 'gözaltı protestosu'nda çok sayıda kişi gözaltına alındı
ABD'nin New York kentinde Trump yönetiminin ülke genelinde başlattığı yasa dışı göçmenlerin gözaltına alınması operasyonlarını protesto eden eylemcilerden bazıları "sivil itaatsizlik" yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.
ABD'nin New York kentinde, Beyaz Saray'ın göçmen politikası çerçevesinde ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafazanın (ICE) ülke genelinde kaçak göçmenlere yönelik gözaltı operasyonları gerçekleştirmesini ve New York Polis Teşkilatının (NYPD) "Kırık Pencereler" politikası protesto edildi.
Manhattan'daki Washington Meydanı'nda toplanan bazı New Yorklular, mitingin ardından yaptıkları yürüyüşte polisin uyarılarına uymadıkları ve "sivil itaatsizlik" eyleminde bulundukları gerekçesiyle gözaltına alındı.
Protesto eylemi, "ICE'siz New York" Koalisyonu, Kırık Camları Sona Erdirme ve Göçmenlik için Siyahi İttifak adlı kuruluşların öncülüğünde düzenlenirken, eyleme 500'e yakın kişi katıldı.
Bu arada, New York'taki miting ve yürüyüş dışında ülkenin diğer şehirlerinde de ICE'yi kınayan protestolar gerçekleştirildi.
Yasa dışı göçmenler gözaltına alınmıştı
ABD'de, Başkan Donald Trump'ın 26 Ocak'ta yasal olmayan göçe karşı daha katı bir tutum izlenmesine ilişkin kararnamesinin ardından bugüne kadar yapılan en kapsamlı gözaltı operasyonları başlatıldı.
New York, Atlanta, Chicago, Los Angeles, Savannah, Phoenix, Kuzey Carolina ve Güney Carolina'daki göçmenlik ofisi yetkilileri operasyonları doğrularken, ABD İç Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, operasyonları "rutin önlemler" olarak açıkladılar.
Operasyonların belirgin suçlulara yönelik olduğu belirtilmesine rağmen, suça karışmamış kaçak göçmenlerin de gözaltına alındığı kaydedildi.
Los Angeles'ta 160 kişinin gözaltına alındığı ve bunlardan sadece 10'unun suç geçmişi bulunduğu kaydedildi.
3 eyalete bakan ICE'nin Atlanta ofisinin ise 200 kadar göçmeni gözaltına aldığı belirtildi.
"Kırık Pencereler" politikası
Suç psikoloğu Philip Zimbardo 1969'daki bir deneyinden esinlenerek geliştirdiği "Kırık Pencereler" adlı suç teorisinden esinleninen "Kırık Pencereler" politikası, ilk camın kırılmasına, kamu malına zarar verilmesine ya da çevreyi kirleten ilk çöpe izin verilmemesi gerektiğini aksi halde kötü gidişatın engellenemeyeceğini savunuyor.