ABD'den çok konuşulacak itiraf: Askerleri yanlışlıkla vurduk
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, 17 Eylül'de koalisyon güçlerinin Esed rejimi askerlerini vurmasıyla ilgili soruşturma raporunda, askerleri "DEAŞ hedefi sanarak yanlışlıkla vurduğunu" kabul etti.
Suriye'nin Deyr Ez-zur kentinde 17 Eylül'de koalisyon güçlerinin Beşşar Esed rejimi askerlerini vurmasıyla ilgili soruşturmasını tamamlayan ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığından (CENTCOM) yapılan açıklamada, DEAŞ hedefi sanılarak düzenlenen hava saldırısındaki birçok "insan kusuruna" vurgu yapıldı.
CENTCOM, 17 Eylül'de ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun Deyr Ez-zur kentinde düzenlediği ve 62 Suriye rejimi askerinin ölümüyle sonuçlanan hava saldırısıyla ilgili soruşturmasını tamamladı.
Soruşturma sonucunda, söz konusu askeri üssün "DEAŞ hedefi sanılarak yanlışlıkla vurulduğunun" kabul edildiği bildirildi. CENTCOM, ellerindeki istihbarat bilgilerinin değerlendirilmesi sonucunda üssün DEAŞ hedefi olduğu kanısına varılmasının "yanlış" olduğunu kaydetti.
Bir insansız hava aracından alınan görüntülerin değerlendirilmesi sonucunda söz konusu hedefin DEAŞ hedefi olduğuna karar verildiğini kaydeden soruşturma sorumlusu Tuğgeneral Richard Coe, "Bu unsurlar DEAŞ unsuru gibi davranıyorlardı." ifadelerini kullandı.
Saldırı kararındaki "insan kusurları"
Ancak raporda belirtilen "değerlendirme sürecinin yanlış işletilmesindeki insan kusurlarının çokluğu", koalisyon saldırılarının nasıl planlandığıyla ilgili soru işaretlerine neden oldu.
Açıklamada söz konusu üsse saldırı düzenlenmesi kararı, "daha önceden belirlenmiş bir hedef" ile "anlık karar verilmiş bir hedef" unsurlarının birleşimi olarak tanımlandı ve "hibrit hedef" şeklinde betimlendi. Fakat bu açıklama, hedefin vurulmasının önceden alınan bir karar mı, yoksa anlık bir karar mı olduğuna ilişkin soru işaretlerini tam olarak gideremedi.
Rus askeri yetkilisi 27 dakika bekledi
Son olarak, vurulan üssün Esed rejimine ait olduğunu bildirmek için özel hattan arayan Rus askeri yetkilinin, 27 dakika telefonda muhatabını beklediği ve bu sürenin de oldukça uzun olduğu da bir başka "insan kusuru" olarak not edildi. Kritik bir bölgedeki bir Rus askeri yetkilisinin neden bu kadar uzun süre bekletildiği sorusu da net bir şekilde cevaplandırılamadı.