ABD'li gazetecilerden Trump'a sürpriz mektıp

Donald Trump’a yazılan ortak mektup, “sizin yönetiminiz ile Amerikan basın kuruluşları arasındaki ilişkiyi nasıl gördüğümüzün açıklığa kavuşmasının faydalı olacağını düşündük” diyerek başladı. “Aramızdaki ilişkiyi gergin gördüğümüzü söylememiz size şaşırtmayacaktır” denilen açıklama şöyle devam etti: “Son günlerde basın sekreterinizin haber ve medya ofislerini Beyaz Saray’dan çıkarmayı düşündüğüne dair bilgiler, sizin kampanyanız boyunca gösterdiğiniz davranış zincirinin son halkası: Basın kurumlarının sizi haberleştirmesini yasaklıyorsunuz. Twitter’ı kullanarak muhabirleri bireysel olarak tehdit ve tahrik ediyor, destekçilerinizi de aynısını yapmaya teşvik ediyorsunuz. Hakaret yasalarını genişletme yanlısısınız ve kendiniz de pek çok kez dava açma tehdidinde bulundunuz, bunların hiçbiri de gerçekleşmedi. Kaçabildiğinizde medyadan kaçtınız ve basın toplantılarında habercilik normlarını çiğnediniz. Sevmediğiniz bir şey yazdığı için, bir muhabirin engelli olmasıyla dalga geçtiniz. 

Trump’ın medyayı engelleyici tutumunu eleştirdiler

“Sizin basınla ilişkilerde kendi temel kurallarınıza karar verme hakkınız olduğu kadar, bizim de var; neticede etkilemeye çalıştığınız, bizim yayınlarımız ve yazılarımız. Okuyucularımıza, dinleyicilerimize ve izleyicilerimize nasıl en iyi şekilde hizmet edeceğimize siz değil, biz karar veririz. Dolayısıyla, söyleyeceklerimizi, bundan sonraki dört yıl bizden ne bekleyeceğinize dair bilgi notu olarak düşünün.

Beyaz Saray’dan basın ofislerinin bulunmasını ‘istenen ama zorunlu olmayan’ bir durum olarak tanımlayan raporda “muhabirlerin girişine izin vermenin bir avantajı olmadığını düşünebilirsiniz. Bunu sizin adınıza bir hata olarak görüyoruz ama bu da yine sizin tercihiniz. Biz bilgi edinmenin farklı yollarını bulmakta başarılıyız; gerçekten de kampanya sırasında yapılan en iyi haberlerden bazıları, mitinglerinize girmesini yasakladığınız basın kuruluşlarından geldi.” 

"Siz bizi dışarıda bırakmaya çalışsanız da..."

“Bazı görevlilerinize gayri resmi olarak görüşmeyi kabul edebilir ya da etmeyebiliriz. Bilgi toplantılarına ve resmi olmayan sosyal etkinliklere katılabilir ya da bunları atlayabiliriz. Gazetecilere neye ulaşıp ulaşamayacaklarının söylenmesi bizim tercih ettiğimiz bir durum değil ama biz bu engele karşı mücadele etmekten keyif alacağız. Sözcü ve vekillerinizi ne kadar süre yayınlayacağımıza biz karar veririz. Siz bizi dışarıda bırakmaya çalışsanız da, biz sizin görüşlerinizi almak için çabalayacağız. Ama bu, ısrarla gerçeği çarpıtan ve bozan insanlara yayınlarımızı ve yazılarımızı açmamız gerektiği anlamına gelmiyor.

“Sizi nesnel gerçeklere göre değerlendireceğiz”

“Nesnel gerçeklerin var olduğuna inanıyoruz ve sizi buna göre değerlendireceğiz. Siz ya da vekilleriniz kanıtlanabilir biçimde yanlış bir şey söylediğinde veya yazdığında, biz bunun böyle olduğunu tekrar ifade edeceğiz. Gerçekler bizim işimiz ve yanlış savları yansıtma mecburiyetinde değiliz” denilen bildiride, politikacıların bunları söylemiş olması kadar, gerçeğin testinden geçememesinin de haber niteliği taşıdığı ve ikisine de eşit ağırlık verilmesi gerektiği belirtildi.

Hükümetin faaliyetlerini detayıyla takip edeceklerinin vurgulandığı açıklamada, “Siz ve personeliniz Beyaz Saray’da otursanız da Amerikan hükümeti her yana yayılan bir oluşum” denilerek, muhabirlerin tüm hükümet kurumlarından bilgi takip edeceği aktarıldı ve “Politikacılar kararları verirken, bunların gerçekte nasıl uygulandığını haberleştirme konusunda biz üstünlüğe sahibiz” denildi.

“Kendimize daha yüksek standartlar koyacağız”

Özeleştiri de yapılan mektupta, basın kuruluşları olarak “kendilerine her zamankinde daha yüksek standartlar koyacakları” bildirilerek, “siyasi çevrede medyaya karşı olan yaygın ve ciddi güvensizliğin altını çizdiğiniz için hakkınızı teslim ediyoruz. Kampanyanız buna parmak bastı ve hepimiz için bir uyanma çağrısı oldu. O güveni geri kazanmak zorundayız. Bunu da doğru ve korkusuz habercilikle, hatalarımızı kabullenip kendimizin için belirlediğimiz en sıkı etik ölçütlere uyarak yapacağız” ifadelerinde bulunuldu.

“Medyayı bölmeye çalıştınız”

Açıklama şu ifadelerle sürdü: “Birlikte çalışacağız, bizi bölmeye çalıştınız ve muhabirler arasındaki derin rekabet unsurlarını kullanarak aileler arası sorunlara neden oldunuz. Artık sizinle ilgili haber yapma mücadelesinin, birbirimizle işbirliği yapmak ve mümkün olduğunca yardımlaşmaktan geçtiğini anlıyoruz.

“Bu yüzden, basın toplantısında hoşunuza gitmeyen bir şey söyleyen bir muhabiri azarladığınızda ya da yok saydığınızda, karşınıza birleşmiş bir cephe çıkacak. Meslektaşlarımıza aralarımızda etik, beğeni ve adil yorumlama konularında anlaşmazlıklar ya da tartışmalar elbette olacak. Ama bu tartışmaları biz başlatıp biz bitireceğiz.”

“Cumhuriyet kurulduğundan beri buradayız”

Basın mensuplarının açık mektubu, “Siz en iyi ihtimalle sekiz yıl bu görevde olacaksınız. Biz ise cumhuriyet kurulduğundan beri buradayız. Bizim bu büyük demokrasideki işlevimiz tekrar tekrar tasdiklendi ve destek buldu. Siz bizi, kim olduğumuz ve ne için burada bulunduğumuz gibi en temel soruları yeniden düşünmeye zorladınız. Bunun için size çok minnettarız. Yemin töreniniz tebrik ederiz” ifadeleriyle sonlandı.

Trump geri adım attı

Trump daha sonra Fox televizyonunda katıldığı bir programda, Beyaz Saray’daki medya ofislerinin kaldırılması konusunda geri adım attığını şöyle açıkladı: “Medya çıldırınca ben de ‘kaldırmayalım’ dedim ama basından bazı kişiler içeri giremeyecek. İçeride olmak isteyen çok kişi var bu yüzden odaya girebilecek olanları seçmemiz gerekecek, eminim diğerleri bundan çok hoşlanacaklardır.

Törene çok az bir süre kaldı

Trump, Türkiye saatiyle 20:00'de Kongre binasının önünde kurulan platformda Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın huzurunda yemin edecek. Yemin töreninin ardından bir de konuşma yapacak olan Trump daha sonra yardımcısı Mike Pence ile birlikte Pennsylvania caddesinde yaklaşık iki buçuk kilometrelik yürüyüşe katılacak.