ABD'nin tipik politikası: Övücü sözlerin altındaki kışkırtma! 'İsrail'i yok edecek tek adam Erdoğan'
Türkiye'nin Orta Doğu'daki etkisini kırmaya çalışan ABD'nin emekli askeri Douglas Macgregor'un algısı yeniden gündem oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında övücü ifadeler kullandığı paylaşımın altındaki kışkırtıcı politikasını Siyasal İletişim uzmanı Nur Tuğba Aktay, tgrthaber.com'a yorumladı.
ABD'nin emekli albayı Douglas Macgregor'in Kasım 2023’de X plarformu üzerinden yaptığı paylaşımda "Türk askerleri sonunda Gazze'de savaşacak Erdoğan zamanlama konusunda hassas, ülkeyi harekete geçiriyor. Bu gerçekleşecek, onu göz ardı etmek hata olur.
Erdoğan Ortadoğu'da İsrail'i yok edebilecek kapasiteye sahip tek adam. Dikkatli olun!" sözleri yeniden gündem oldu. Siyasal iletişim uzmanı Nur Tuğba Aktay, Macregor'un yeniden gündem olan bu sözlerini tgrthaber.com'un özel haber şefi Zehra Maslak'a konuştu.
DOUGLAS MACGREGOR'UN TÜRKİYE KIŞKIRTMASI
Aktay, sözlerine öncelikle sosyal medya hesaplarında açıklamalarıyla ses getiren Douglas Macgregor'un kim olduğuyla başladı. Siyasal iletişim uzmanı, "Douglas Macgregor, emekli bir ABD Albayı ve askeri stratejisttir. Özellikle ABD dış politikası ve askeri strateji konularında yaptığı açıklamalarla bilinir. Macgregor, ABD'nin askeri müdahaleleri ve dış politikası konusundaki eleştirileriyle tanınır. ABD'nin müdahaleci dış politikalarına karşı daha izoleci bir yaklaşımı savunur. Sıklıkla medyada, özellikle de ABD'nin Orta Doğu'daki politikaları ve NATO'nun genişlemesi gibi konularında genellikle eleştirel bir duruş sergiliyor" dedi.
ABD'NİN ORTA DOĞU POLİTİKALARI NELER?
Siyasal iletişim uzmanı Nur Tuğba Aktay, Amerika Hükümetinin Orta Doğu'daki politikalarından bahsetti. İki farklı başlık altında açıklayan Aktay, şu ifadeleri kullandı:
"ABD Müdahaleleri: Macgregor, ABD'nin Orta Doğu'da gerçekleştirdiği askeri müdahalelere ve bu bölgede süregelen askeri varlığına karşı eleştirilerde bulunuyor. ABD'nin Irak ve Afganistan'daki uzun soluklu savaşlarının sonuçsuz ve maliyetli olduğunu savunuyor. Ona göre, bu müdahaleler, ABD'ye büyük maddi kayıplar ve insan hayatı kaybı getirmiş olmasına rağmen bölgeyi istikrara kavuşturmakta başarısız olmuştur.
İzoleci Yaklaşım: Macgregor, ABD'nin Orta Doğu'daki askeri müdahalelerden çekilmesi ve daha izoleci bir politika izlemesi gerektiğini öneriyor. Özellikle İran ve Suriye gibi ülkelere karşı daha az müdahaleci bir tutum alınmasını savunuyor. Bu ülkelerle doğrudan çatışmadan kaçınılması gerektiğini belirtiyor."
NATO'NUN GENİŞLEMESİ
ABD'nin sadece Orta Doğu değil aynı zamanda diğer devletlerinde ilişkilerini etkilediğini vurgulayan Aktay, Rusya ve Ukrayna savaşını değindi. Aktay açıklama başlıklarında gündem konularını ayıran açıklamalara yer verdi:
Rusya İlişkileri: Macgregor, NATO'nun doğuya doğru genişlemesi konusundaki endişelerini dile getiriyor. NATO'nun, Rusya'ya karşı bir tehdit olarak algılanmasının gereksiz bir gerginliğe neden olduğunu savunuyor. Ona göre, NATO'nun Rusya sınırlarına yaklaşması, Rusya'nın güvenlik kaygılarını artırıyor ve bu da Avrupa'da istikrarsızlığa neden oldu.
Avrupa'nın Güvenliği: Macgregor, ABD'nin NATO'yu genişletmek yerine, Avrupa'nın kendi güvenliğini sağlaması gerektiğini ve ABD'nin bu süreçten geri çekilmesi gerektiğini düşünüyor. Avrupa'nın kendi savunma kapasitelerini artırmasının, bölgesel istikrarı sağlayacağına inanıyor.
Macgregor'un bu konulardaki görüşleri, genellikle ABD'nin mevcut dış politika yaklaşımından daha farklı ve izoleci bir stratejiye dayalıdır. Bu yüzden, özellikle geleneksel dış politika uzmanları arasında tartışmalı bir figür olarak kabul edilir.
Özellikle, Ukrayna krizi ve ABD'nin bu krize yaklaşımı gibi konularda yaptığı açıklamalar, Rusya'ya yakın görüşleri savunduğu iddialarına yol açmıştır.
TÜRKİYE İSRAİL'E SAVAŞ AÇACAK MI?
Aktay, Douglas Macgregor’un Kasım 2023’te X platformu üzerinden yaptığı bu paylaşımı hakkında "Hem Türk dış politikası hem de uluslararası dengeler açısından oldukça dikkat çekici ve tartışmalı bir yorum içeriyor. Macgregor, Türkiye’nin askeri olarak Gazze’ye müdahil olabileceğini ve bu durumun gerçekleşmesinin muhtemel olduğunu vurguluyor. Bu iddia, oldukça spekülatif ve ciddi bir askeri müdahaleyi ima ediyor. Türkiye'nin, Filistin davasına verdiği tarihsel,insani,diplomatik destek ve Gazze’deki insani krize olan duyarlılığı bilinse de, Türk askerlerinin Gazze'de doğrudan savaşa gireceği iddiası oldukça iddialı ve riskli bir yorumdur. Macgregor'un bu ifadesini daha çok kişisel bir tahmin veya provokatif bir yorum olarak değerlendirebiliriz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politika hamlelerinde stratejik ve zamanlama açısından dikkatli davrandığını ima ederek , Erdoğan’ın bölgede güçlü bir liderlik pozisyonu aldığı ve bunu harekete geçirdiği mesajı veriliyor. Ancak, bu yorumun dayanağı somut bir gelişmeye değil, Macgregor’un kişisel gözlemlerine dayanmaktadır.(açıklamanın zamanlaması acısından değerlendirirsek.)" ifadelerini kullandı.
Siyasal iletişim uzmanı Nur Tuğba Aktay, ABD'nin sergilediği sinsi ve kışkırtıcı politikaların altında yatan nedenleri şöyle sıraladı:
ERDOĞAN ORTADOĞU'DA İSRAİL'İ YOK EDEBİLECEK KAPASİTEYE SAHİP TEK ADAM
"Çarpıcı bir iddia ve retorik olarak güçlü bir söylem. Macgregor, Erdoğan'ın Ortadoğu'da İsrail'e karşı en büyük tehdit olabilecek lider olduğunu öne sürmesi Sayın Cumhurbaşkanımızın bölgedeki etkisini vurguluyor ve Türkiye ile İsrail arasındaki gerilimi dramatik bir şekilde yükseltme çabasında diyebiliriz. Ancak, bu tür bir söylem, uluslararası diplomaside güçlü pozitif gibi görünse de kışkırtıcı bir yorum olarak değerlendirebiliriz.
"DİKKATLİ OLUN!" UYARISI
Bir tür alarm çanı çalar gibi görünüyor. Macgregor, Sayın Cumhurbaşkanımızın Ortadoğu’daki stratejik gücü ve rolüne dikkat çekerek, uluslararası toplumu bu konuda uyarıyor. Bu, Sayın Erdoğan'ın politikaları ve Türkiye'nin bölgedeki potansiyel askeri hamleleri konusunda Batı dünyasına veya İsrail'e bir uyarı olarak da algılanabilir.
Sonuç olarak; Macgregor’un bu açıklaması, genellikle provokatif ve tartışmalı söylemleriyle bilinen bir figür olarak, dikkat çekmeyi ve tartışmaya neden olan bir paylaşım olarak değerlendirilebilir. Paylaşım, spekülasyon ve stratejik tahminlerle dolu, ancak somut verilere dayanmayan iddialar içerdiğinden Bu tür açıklamalar, uluslararası ilişkilerde yanlış anlamalara ve gereksiz gerilimlere yol açabilecektir.
Macgregor'un bu tür bir paylaşım yapmasının arkasında, ABD veya Batı dünyasına Türkiye'nin Ortadoğu'daki artan rolü hakkında bir uyarı yapma amacı olabilir, ancak bu söylem özellikle batı dünyası ve ABD tarafında oldukça abartılı ve potansiyel olarak tehlikeli bir anlatı olarak değerlendirildi."
