Abdullah Gül Gürcistan'da işadamlarına seslendi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ile Gürcistan arasında güzel işbirlikleri olduğunu belirterek, bu tip güzel işbirlikleri olan bölgede refah, ekonomik kalkınma ve huzurun söz konusu olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, resmi temasları çerçevesinde bulunduğu Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te Türk-Gürcü İş Forumu'na katılarak, iş adamlarına hitap etti. Konuşmasına Türkiye'nin küresel planda çok sayıda büyük şirketleri ve büyük yatırımları bulunduğuna dikkat çekerek başlayan Gül, "Yani Gürcistan'a Türk iş dünyasının verdiği değeri de açıkça burada işaret etmek isterim. Türkiye ile Gürcistan sadece komşu değil, aynı zamanda akraba topluluklar. Türkiye'de de, burada da birbirinin akrabaları var. Bugün bunlar tabi ki işbirliğimizin halktan halka olmasının da temel direklerinden birisi. Halktan halka bir muhabbet ilişkisi söz konusu olmasa bu arzu ettiğimiz iklim ortamını oluşturamayabiliriz. Dolayısıyla kadim bir dostluk var aramızda ve bu dostluğun da neticelerini almak istiyoruz. En zor zamanlarımızda daima hep birbirimizi desteklemiş ülkeleriz" diye konuştu.
"KALKINMA FAALİYETLERİNE ÖZELLİKLE ÖNEM VERİYORUZ"
İki ülke arasındaki mevcut siyasi atmosfer içerisinde kalkınma faaliyetlerine özellikle önem verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:
"Aslında Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan bütün bunları bir uzantı olarak görebiliriz ve bütün bunların Avrupa-Atlantik yapılarıyla birleşmesinin hem değerler açısından, demokrasi-hukuk, hem de serbest piyasa ekonomisi açısından birleşmesini temin etmek üzere olduğumuzu da doğrusu burada herkesin görmesi gerekir. Aynı zamanda çok büyük global planda bir siyasi aktivite olduğu da gayet açık. Ama bunun esas mahsullerini, neticelerini ekonomik alanda zaten almaya başladık. Bildiğiniz gibi Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı, Tiflis-Kars-Erzurum gaz boru hattı bunları yapalım diye konuşulduğunda vaktiyle, 'Bunlar olacak işler değil' diyen dünyada çok devlet adamı vardı. Ama bunlar gerçekleşti. Kafkaslar'ın, hatta Orta Asya'nın, çünkü Orta Asya'da Hazar üzerinden Bakü'ye bağlandı, petrolleri Akdeniz, Ceyhan üzerinden dünya piyasalarına artık pazarlanabiliyor Gürcistan üzerinden gelen hatlarla. Şimdi ulaşım açısından da Bakü-Tiflis-Kars demiryolunu yapmak üzereyiz, neredeyse yüzde 80'i tamamlanmak üzere. Bugün yaptığımız toplantıda değerli Ulaştırma Bakanlarımız bizlere son durumla ilgili resimler, video gösterileri yaparak hep bilgiler verdiler. Gerçekten 4 bin metre uzunluğunda tüp tünellerin açıldığını, kaç tane hem de tünelin büyük viyadüklerin yapıldığını gören muhakkak ki çok heyecanlanacaktır. Bütün bunlar ne için yapılıyor dersek; bütün bunlar işte siz iş adamlarının malları bu güzergâhlardan serbestçe geçsin gelsin, yatırımlar serbestçe yapılsın diye geliyor."
"GÜZEL İŞBİRLİKLERİ OLAN BÖLGEDE REFAH, EKONOMİK KALKINMA VE HUZUR SÖZ KONUSU OLACAKTIR"
İki ülke arasında gerçekleştirilen işbirliklerinden bahseden Gül, "Gürcistan'da üretilen elektriğin fazlası Türkiye'ye ithal edilecek ve Türkiye üzerinden gerekirse Avrupa'ya da gönderilebilecek. O bakımdan özellikle enerji yatırımları sadece kendi ihtiyaçları için değil, aynı zamanda bir ihraç kalemi olarak, enerji ihraç kalemi olarak da Gürcistan için çok önemli olduğu gibi bizler için, tabi ki komşu Türkiye'nin elektrik ihtiyacını gidermek açısından da önemli. Bunlar en güzel şekilde işbirliği örnekleri. Hangi bölgede bu tip güzel işbirlikleri varsa muhakkak ki orada refah, ekonomik kalkınma ve neticede de huzur söz konusu olacaktır" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül konuşmasına şöyle devam etti: "Batum Havaalanı dünyada çok örnek bir projedir. Dünyada ikincidir. Bir Cenevre Havaalanı vardır iki ülkenin ortak kullandığı, birisi de Batum Havaalanı'dır. Batum Havaalanı'nı yapanın, işletenin de bir Türk şirketi olduğunu hepimiz biliyoruz, iftihar ediyoruz tabi ki. Burada Türk ve Gürcü işbirliği de çok önemli. Neticede Türkler ve Gürcüler pasaportsuz ve vizesiz seyahat ediyorlar. Bu demektir ki sınırlarımızı idari sınır haline getirmişiz adeta. Bu işte bugün en gelişmiş Avrupa'nın aslında uzun süreçlerden sonra ulaştığı entegrasyondur. Biz bunu iki ülke olarak konuşarak gerçekleştirdik. Bütün bunlar ekonomik gelişmeleri daha da arttırmak için. Bunun neticesindedir ki Gürcüler'in en çok ziyaret ettiği ülke Türkiye, Türklerin de en çok ziyaret ettiği ülkelerden birisi Gürcistan. 1,6 milyon vatandaşımız, Türk vatandaşı, gerek iş, gerek turizm, gerek başka kültürel sebeplerle Gürcistan'a gelmiş. Gürcistan'da 1,8 milyon kişi Türkiye'yi ziyaret etmiş. Bu rakamlar demek ki iki halk birbirine bu kadar yakın hissediyor. Akrabalık bağları, komşuluk bağları, ticari bağları, yatırım bağları var ki gerçekleşiyor demektir." Gül, Gürcistan ile serbest ticaret anlaşmasının imzalandığını da hatırlatarak, "Bu ticareti daha çok teşvik ediyor" dedi.
"GÜRCİSTAN'IN AVRUPA-ATLANTİK SİSTEMLERİNE ENTEGRASYONU İKİLİ VE BÖLGESEL VİZYONUMUZLA ÖRTÜŞÜYOR"
Gürcistan'ın Avrupa-Atlantik sisteminin bir parçası olmasını desteklediklerini söyleyen Gül, "Bunun siyasi olduğu kadar ekonomik kazanımları da vardır. Bunu Gümrük Birliği'nin 1996'dan beri bir üyesi olan ve AB ile tam üyelik müzakereleri yapan bir ülkenin devlet başkanı olarak söylüyorum. Gürcistan'ın AB-Atlantik sistemlerine entegrasyonu, Gürcistan'a yönelik ikili ve bölgesel vizyonumuzla da örtüşmektedir. Bu çerçevede Gürcistan'ın AB'nin Doğu Ortaklığı girişimi çerçevesinde AB ile ilişkilerini geliştirmesini de destekliyoruz. Gürcistan'ın gelecek ay AB ile ortaklık anlaşmasını imzalayacak olmasını da memnuniyetle karşılıyoruz" ifadelerini kullandı. Bu anlaşmayla birlikte AB-Gürcistan derinleştirilmiş ve kapsamlı serbest ticaret anlaşmasının da yürürlüğe gireceğine dikkat çeken Gül, "Şüphesiz ki bu size çok başka avantajlar da sağlayacaktır. Özellikle sermayenin daha hızlı gelmesini, ülkenizin belki de üretim üssü haline dönüşmesini, bütün bunları temin edecektir" diye konuştu.
"SİYASİ İLİŞKİLERİMİZİN MEYVELERİNİ EKONOMİK İŞBİRLİĞİNDE ALACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Gül, "Siyasi ilişkilerimiz mükemmel bir şekilde devam ediyor. Bunun meyvelerini de ekonomik işbirliğinde alacağız karşılıklı olarak. Bunu da artık devlet şirketleriyle yapmıyoruz. Devlet şirketleriyle yapanlar, yapmaya ısrar edenler geride kaldılar. Büyük bir sistemin iflas etmesinin sebebi de buydu. Onun için özel sektörün rekabetçi bir ortam içerisinde daha verimli bir şekilde, daha süratli bir şekilde, daha az maliyetle işlerini yaptığında hepimiz biliyoruz. Türk özel sektörünü teşvik ettiğim gibi Gürcü özel sektörünü de bu anlamda teşvik ediyorum. Ve siz de gelin Türkiye'de yatırımlar yapın, Türkiye'de işler yapın, beraber Türk işadamlarıyla, yatırımcılarla başka ülkelere gidin. Bütün bunların hepsinin kapısı açıktır" dedi.