'AGİT'in görevi siyasi yorumlar yapmak değil'
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, AGİT'in gözlem heyeti ile ilgili, "Bu sefer gelen heyetin iyi niyetli gelmediğini ve teknik konular haricinde siyasi konulara girdiklerini gördük. Oysa bu heyetin görevi siyasi yorumlar yapmak değil." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TRT Haber'de, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu ile Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin (AKPM) ortak çalışması olan, uluslararası gözlem misyonunun raporu ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
"Halk oylaması öncesi "hayır" kampanyası yürüttüler"
Türkiye'nin, seçim süreçlerinde AGİT gibi uluslararası örgütlerle her zaman iş birliği içinde olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, anayasa değişikliği için yapılan halk oylamasını izlemek üzere AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu ve AKPM tarafından gönderilen heyette yer alan bazı üyelerin, Türkiye aleyhine toplantılara katıldıklarını ve halk oylaması öncesi "hayır" kampanyası yürüttüklerini söyledi.
Çavuşoğlu, "Bu sefer gelen heyetin iyi niyetli gelmediğini, ön yargılı geldiğini ve teknik konular haricinde siyasi konulara girdiklerini gördük. Oysa bu heyetin görevi siyasi yorumlar yapmak değil." dedi.
"Ön yargılı oldukları her bakımdan belli"
Çavuşoğlu, terör örgütü PKK taraftarlarıyla fotoğrafları ortaya çıkan Almanya Sol Parti üyesi Andrej Hunko'nun da heyette bulunduğuna işaret ederek, "Ayrıca gelip Ankara'da 'hayır' kampanyası yapanların içine de katılmışlardır. Bu kesinlikle yasaktır." diye konuştu. Bu durumun kabul edilmez olduğunu heyet başkanına da bildirildiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Hazırladıkları taslak rapora baktığımız zaman o kadar yanlış teknik bilgiler var ki ön yargılı oldukları her bakımdan belli." dedi.
"Buraya gelip keyfi terörü destekleyici adımlar atamazlar"
Çavuşoğlu, heyetin seçimleri objektif olarak gözlemlemesi için davet edildiğini vurgulayarak, "Ama güvenimizi sarstılar. Bundan sonra bu örgütlerle seçim ve diğer zamanlarda ilişkilerimizi ona göre değerlendiririz, ona göre kararlar alırız." diye konuştu.
"Yani buraya gelip keyfi terörü destekleyici adımlar atamazlar, yorumlar yapamazlar, siyasi haddini aşan yorumlar yapamazlar. Sadece seçimle ilgili teknik gözlemlerini yaparlar." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, AGİT'in raporunun hiçbir bağlayıcılığı ve yaptırımı olmadığını bildirdi.
"Türkiye'nin güçlenmesi Avrupa'da "eksen kayması" olarak tanımlanıyor"
Türkiye'nin ekonomik ve siyasi anlamda güçlendikçe daha bağımsız hareket etmeye başlamasının ve diğer ülkelerle ilişkilerini geliştirmesinin, Avrupa tarafından "eksen kayması" olarak tanımlandığını dile getiren Çavuşoğlu, "Bu şu demektir. Ben senin patronunum. Yani sen bana bağlı kalmalısın." dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin prangalarından kurtulduğuna ve Avrupa'nın da bundan çok rahatsız olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin güçlenmesinin Avrupa'nın aleyhine olmadığını ve
Türkiye'nin kimsenin aleyhine kararlar almadığını belirtti.
AB'nin kendi politikalarını gözden geçirmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, AB'nin ekonomi, güvenlik ve entegrasyon politikalarının başarısız olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB'ye eşit ve onurlu bir şekilde üye olmak istediğinin altını çizerek, Türk halkının kendisine olan güvenini yeniden kazandığını ve dayatmaları kabul etmeyeceğini söyledi.
"Hayır diyorlarsa geri kabul de, göç anlaşması da iptal olacak"
"Biz Avrupa Birliğine de şunu söylüyoruz. Bizimle ilişkileri sağlıklı olarak götürebilmek için bizi eşit bir ortak olarak görmek durumundasınız." diye konuşan Çavuşoğlu, AB'nin Türkiye'ye şantaj yaparak bir yere varamayacağını ifade etti.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin vize serbestisi ile ilgili son teklifini AB'ye vereceğini belirterek, "Artık kararlarını versinler. Evet ya da hayır. Hayır diyorlarsa diğer anlaşmalar da, geri kabul de, göç anlaşması da iptal olacak." dedi.
AB'nin Türkiye'yi Müslüman bir ülke olduğu ve Almanya-Fransa dengesini bozarak Avrupa Parlamentosunda ön sırada yer alacağı için üye olarak kabul etmek istemediğine vurgu yapan Çavuşoğlu, AB'nin bu politikalarının artık yürümediğini kaydetti.