Albright, 'Suriyeli mültecilerle ilgili harekete geçmeliyiz'
ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Albright, Suriyeli mültecilerle ilgili 'Bu bir alarm veren kriz ve bir an önce harekete geçmemizi gerektiriyor' dedi.
ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Suriye’de üç yıldır devam eden savaş nedeniyle sayıları her geçen gün artan mültecilerin durumuyla ilgili, “Bu bir alarm veren kriz ve hepimizin bir an önce harekete geçmemizi gerektiriyor” dedi. Aspen Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunda “Suriye’de Artan Mülteci Krizine Yönelik Politikalar” başlıklı panel düzenlendi. Panele, ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı David Miliband, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan ile Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ABD Özel Temsilcisi Najib Ghadbian konuşmacı olarak katıldı. Madeleine Albright, Suriye’ye ilişkin gelen son raporlara bakıldığında ülkedeki mülteci krizinin yakında Afganistan’daki mülteci krizini geri bırakacağını söyledi. Albright, “Bu bir alarm veren kriz ve hepimizin bir an önce harekete geçmemizi gerektiriyor” diye konuştu.
Albright, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin rakamlarına göre 2,5 milyon insanın Suriye’deki şiddetten dolayı ülkeyi terk ettiğini hatırlatarak, bu sayınının 1 milyondan fazlasını çocukların oluşturduğunu anlattı. Albright, 6,5 milyon insanın da ülke içerisinde yer değiştirmek zorunda kaldığını anımsatarak, binlerce insanın barınacak yeri olmadığını ve tıbbi yardım alamadığını kaydetti. Geçen haftalarda düzenlenen Cenevre görüşmeleri sürerken, Suriye’de Beşşar Esed güçlerinin çok sayıda insanın ölümüne neden olduğuna değinen Albright, “Yapılacak yeni tur görüşmelerin, devam eden şiddetin sonlandırılmasını sağlamayacağı açık. Rejim, ABD’ye ve uluslararası topluma kimyasal silahları teslim etmeye yönelik sözünü tutmadı. BM Güvenlik Konseyi’nin, kimyasal silahların yok edilmesine yönelik tasarıda belirlenen takvimin gerisine düştü ve bu silahların ülkeden çıkartılmasına yönelik herhangi uygun bir plan sunmadı” ifadesini kullandı.
Avrupalı müttefikleriyle birlikte Suriyeli mültecilere yönelik çalışmaları sürdürmeleri gerektiğini dile getiren Albright, Suriye’de olup bitenlerin sadece bu ülkeye ait bir problem olmadığına dikkati çekti. Albright, “Suriye’de yaşananlar aynı zamanda bölgesel bir karmaşa. Bölgede devam eden mülteci akını, Ortadoğu bölgesini istikrarsızlığa sürüklediği gibi uluslararası güvenliği de tehdit ediyor. Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Mısır da ülkelerini şiddetten daha fazla korumada zorluk çekiyorlar” ifadesini kullandı. Albright, geçen yıl Ürdün’ü ziyaret ettiğini anlatarak, “Ürdün’deyken mültecini akınının etkisini ilk elden görme imkanım oldu. Kişisel olarak orada bulunmak ve tüm olanları görmek inanılmazdı” açıklamasında bulundu. İngiltere'nin eski Dışişleri Bakanı ve Uluslararası Kurtarma Komitesi Başkanı David Miliband de, Suriye’deki savaşı sadece sonu olmayan bir savaş değil, aynı zamanda kendilerini en az 150 yıl öncesine götüren, kanunların olmadığı bir savaş olarak tanımladı.
Üç yıldır devam eden savaşın binlerce insanın ölümüne neden olduğunu vurgulayan Miliband, “Örnek olarak, insani krizin ölçüsü çok açık; 1500 Suriyeli çocuk hapishanelerde işkenceye uğradı veya keskin nişancılar tarafından öldürüldü” dedi. Savaşın tüm Ortadoğu’yu istikrarsızlığa sürüklediğine işaret eden Miliband, şiddetin sona erdirilmesinde güçlü liderliğe ihtiyaç bulunduğuna vurgu yaptı. Miliband, “İnsani kriz jeopolitik istikrarsızlığa neden oluyor. İnsani krizi çözmek için güçlü bir siyasi istek var ama bu noktada Batı kadar Arap dünyasının da liderliği önemli” diye konuştu.
Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan da, binlerce insanın hayatını kaybettiği savaşa uluslararası toplumun tepkisinin yetersiz olduğunu belirtti. “ Suriye ve mülteci krizi, Suriye’nin ve tüm uluslararası toplumun problemi” diyen Tan,Suriye konusuna hesap sorulabilirlik açısında da bakmak gerektiğini vurguladı. Tan, bu zamana kadar ne yapıldığıyla ilgilenmenin dışında, bundan sonra ne yapılacağı ve siyasi çözümle ilgili konuşulması gerektiğine dikkati çekti. Tan, “Aksi takdirde gelecek 10 yılda da bu konuyu konuşuyoruz olacağız” ifadesini kullandı. Krizin çözümünde güçlü bir liderliğe ihtiyaç duyulduğuna değinen Tan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Liderlik sadece askeri birlikleri sahaya sürmek değil. Sahada herhangi bir askeri birlik istemiyoruz. Biz, BM Güvenlik Konseyi’nde değiliz ancak ABD orada bulunuyor. Washington’ın, insani yardım açısından, diğer ülkelere göre daha fazla şeyleri yapabileceğini düşünüyorum.”
SMDK ABD Özel Temsilcisi Najib Ghadbian da Suriye’deki krizin çözümünde liderliğe duyulan ihtiyaca vurgu yaptı. Bölgedeki birçok ülkenin ABD’nin liderliğini istediğine işaret eden Ghadbian, “Bu ülkelerin Başkan Barack Obama’ya ihtiyacı var” dedi.