Alman madenlerinde çalışan Türk işçiler anlattı
Soma'da meydana gelen maden faciası Almanya'daki Türk madencileri de üzdü. Türk maden emekçileri Almanya'daki çalışma koşullarını şöyle anlattılar.
Türkiye'de yaşanan maden faciası Almanya'daki Türkleri de derinden sarstı. Özellikle de maden emekçileri kazada yaşamını yitiren meslektaşlarının üzüntüsünü yaşıyor. Deutsche Welle Türkçe'ye konuşan Almanya'daki Türk maden işçileri bugüne dek yüzlerce iş kazasıyla karşılaştıklarını, ancak bu denli büyük bir faciayı akıllarına bile getiremediklerini belirttiler. Almanya'da sayıları gittikçe azalan madenlerde çalışan bir avuç Türk işçisinden 49 yaşındaki Sedat Güneş, Soma'daki maden kazasıyla ilgili gelişmeleri televizyondan izlediğini belirterek görüntüler karşısında üzüntüsünün daha da artığını söyledi. Şu anda Marl'daki maden ocağında çalışan 32 yıllık maden emekçisi Güneş, 1990'dan itibaren sendikal çalışmalar yaptığını da ifade ederek Almanya'daki madenlerde iş güvenliğine verilen önemin altını çizdi.
"Almanya'da güvenlik önde gelir"
Güneş, Almanya'da madenlerde alınan önlemlerle ilgili şu bilgileri verdi:
"Almanya'da emniyete ayrılan bütçe çok yüksek miktarlarda. Yani teknolojik olarak her türlü imkanı kullanıyorlar. Onun için her yerde gaz ölçüm cihazları, havalandırma, yangın söndürülmesi için her 300- 500 metrede basınçlı su sistemleri kurulu. Bunlar hergün kontrol edilir. Böyle bir kazanın Almanya'da olma şansı, benim şahsi görüşüme göre sıfır."
Türkiye'de madeni inceledi
Zonguldak'ta maden çıkarılan bir ocağı 1990'lı yıllarda ziyaret ettiğini söyleyen madenci Sedat Güneş, orada karşılaştığı manzaranın hiç de iç açıcı olmadığını belirterek şöyle konuştu:
"Türkiye'de bir arkadaşın aracılığıyla Zonguldak Karadon işletmelerine gitmiştik. Yer altına indik. Türkiye'deki sistemin Almanya'dakine göre çok geride olduğunu gördüm. Madenciler tam bilgilendirilmemiş. Yanlarında taşıdıkları maskeleri doğru dürüst kullanmayı bilmiyorlar."
"Kazaların önüne geçilmeli"
Recklinghausen ve çevresindeki madenlerde 34 yıl çalıştıktan sonra 2002'de emekli olan 61 yaşındaki Mansur Taşcan ise Türkiye'de sık yaşanan maden kazalarının önüne geçilmesi gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Bu denli kaza Türkiye'de ilk değil ki. Düşünün Zonguldak'ta olan kazayı. Bilhassa özel ocaklarda olan kazaları... Bunların önüne geçilmelidir. Türkiye'deki şartları bilmiyorum, fakat buradaki iş arkadaşlarımızdan edindiğim deneyimlere göre ilkel bir çalışma sistemi varmış."
Madene kartla inilir
Taşcan, Soma'daki kazada şu ana kadar madende kaç kişinin bulunduğuna dair kesin rakamların bilinememesine de tepki gösterdi. Almanya'da madene inenlerin nasıl tespit edildiğini Taşçan şöyle anlattı:
"Kart basma yeri var. Orada herkesin kendi numarası var, kartı var, lambası var. Lambayı, filtrelerimizi, kartlarımızı aldıktan sonra elektronik olarak kartı basarız. Bunlar kimin kaç kişi, saat kaçta indiğini tespit eder. Eğer bir kişi kart basmadan inerse, onun yevmiyesi ödenmez."