Avustralya’nın en gizemli cinayeti! Üstünden çıkanlar yıllarca konuşuldu! 75 yıl sonra kim olduğu çözüldü 

Avustralya​ yıllarca spekülasyonlara neden olan bu olayı konuşuyor. Uzun yıllar savcıların, polislerin, amatör dedektiflerin, komplo teoricilerin, gazetecilerin hatta tarihçilerin bile çözmeye çalıştığı 75 yıllık bir cesedin kime ait olduğu bulundu. On yıllarını Avustralya'nın en gizemli olaylarından birine adayan Profesör Derek Abbott, Amerikalı Profesör Colleen Fitzpatrick’in de yardımıyla 75 yıl sonra sahil kenarında cesedi bulunan kişinin kimliğini çözmeyi başardı. Cesedin 1905'te Melbourne​'da doğan bir elektrik mühendisi  olan Carl "Charles" Webb'e ait olduğu ortaya çıktı. 

4.000 KİŞİLİK SOY AĞACINDAN ULAŞILDI 

Cesedin kime ait olduğu polis tarafında çözülemeyince ceset alçılanarak gömüldü. Abbott'un talebi üzerine mezar yeninden açıldı ve alçıların arasında çıkarılan saç kılları toplandı. Saçlar, Abbott ve Fitzpatrick Adelaide Üniversitesi'ndeki DNA uzmanları ekibi ile yıllarca incelendi. Yapılan DNA çalışmaları, kişinin DNA’sının yaklaşık 4.000 isimden oluşan karmaşık bir aile ağacına ait olduğunu ortaya koydu.  Abbott, "Kişinin birinci kuzenini bulmayı başardık" dedi. Ardından 23 Temmuz'da saçtan elde edilen DNA ile Webb'in uzak akrabaları tarafından alınan DNA testleri eşleştirildi ve cinayet çözüldü.  Abbott, DNA eşleşmesini yaptıkları anları şöyle anlattı: "Bir dağı tırmanmış gibi hissettim ve Everest Dağı'nın tepesindeydim" dedi. 

CASUS OLDUĞU İDDİA EDİLDİ! KIYAFETLERİNDE GİZLİ CEPLER BULUNDU 

Dosya zaman aşımına uğraması nedeniyle kapalı olduğu kaydedildi. Ancak cesedin kime ait olduğunun ortaya çıkması beraberinde cinayeti kimin ve neden işlediği gibi soruları gündeme getiriyor. Ancak cesedin üzerinden bir Farsça şiirin son sözleri ve bir kitaba karalanmış bir türlü çözülemeyen şifreli ifadeler, bavulunda etiketleri yırtılmış kıyafetler uzun yıllar onun hakkında spekülasyonlara yol açtı, casuslukla suçlandı. Üstünden kimlik çıkmaması bu spekilasyonları daha fazla alevlendirdi.  

ÜSTÜNDEN ÖMER HAYYAM’IN RUBAİLERİ ÇIKTI

Kim olduğuna dair hiçbir kanıt bulunamazken en şaşırtıcı ipucu bir patolog şahsın kıyafetlerini yeniden incelemesiyle ortaya çıktı ve gizli bir cepte Farsça "bitti" veya "bitti" anlamına gelen ifadeler buldu. Öte yandan Farsça şiirin Ömer Hayyam'ın Rubaileri olduğu ortaya çıktı. 

Kitabın arka kapağında Adelaide banliyösü Glenelg'de yaşayan bir kadına ait bir telefon numarasının izini sürdü. Ancak kadın şahsı tanımadığını iddia etti. 

İSTİHBARAT SERVİSLERİNE GÖNDERİLDİ 

Şahsın parmak izleri ve fotoğrafı, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Afrika'daki İngilizce konuşulan ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanına gönderildi. Soruşturmaya göre, FBI direktörü John Edgar Hoover tarafından imzalanan Ocak 1949 tarihli bir mektup, ABD'nin dosyalarında parmak izleriyle eşleşmediğini doğruladı.

Kişinin cesedi çözülemeyince cesedi alçı ile kaplanarak gömüldü.  

PEKİ GERÇEK CARL WEBB KİM?

DNA sonuçlarından kimliğine ulaşan Abbott ile Fitzpatrick kamu kayıtlarını inceledi. Kayıtlara göre Webb, 16 Kasım 1905'te Victoria eyaletinin başkenti Melbourne'ün bir banliyösü olan Footscray'de doğdu. Altı kardeşin en küçüğü olan Carl, hakkında çok az şey bilinen Dorothy Robertson ile evlendi. Kurumlara göre Webb’in son bilinen kaydı Dorothy'den ayrıldığı Nisan 1947'deki boşanma belgeleri oldu. Eşi Robertson'ın Melbourne'de boşanma davası açtı. 1951 belgelere göre eş Dorothy, Melbourne'ye yakın Bute kasabasına taşındı. Bu yüzden Webb’in eşini aramak için yola çıkmış olabileceği düşünülüyor. 

Webb hakkında kamuya açık kayıtlardaki bilgiler, cinayetin ve şahsın kim olduğuna biraz ışık tutuyor. Kitap üstünde buluna işaretlerin Webb’in atlar üzerine bahis oynadığı iddiasını güçlendiriyor.