Batı'nın Türkiye Yüzyılı hazımsızlığı
28 Mayıs’a sayılı günler kaldı. İkinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimi bu seçimde nihai sonuca varacak. Dünya basını bu seçimleri yakından takip ediyor...
Dünya basını 'tarafsızlık' ilkesini hiçe sayıyorlar. Açıkça Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı hatta Türkiye karşıtı karalama haberlere imza atıyorlar. ABD ve Avrupa farklı algı operasyonlarıyla ülkemizi siyasi bir çıkmazın içine sürüklemek istiyor. Peki bununla neyi amaçlıyorlar? Neyden rahatsız oluyorlar? Bu seçimden nasıl bir beklentileri var?
Türkiye’nin sahadaki kararlı duruşu, enerjide, savunma sanayiinde dışa bağımlılığımızı gittikçe azalması, Azerbaycan’a karabağda verilen destek terörle mücadele… Bulunduğumuz coğrafyada güçlü ve barış yanlısı bir Türkiye istemiyorlar…
Erdoğanın başbakanlık döneminde Fransa’da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde eli cebinde yaptığı tarihi konuşmayı ya da birleşmiş milletler’de dünya beşten büyüktür çıkışını hatırlarsınız…
TSK'NIN İHTİYACININ YÜZDE 80'İNİ KARŞILIYOR
Daha geçtiğimiz gün Karadeniz tahıl koridoru anlaşması 2 ay daha uzatılmış 28,9 milyon ton tahıl uluslararası pazarlara ulaştırılmıştı. Türkiyenin Dış politikada boyun eğmeyen hatta oyun kuran bir strateji benimsenmesi karanlık odalarda yapılan anlaşmaları bozuyordu. Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Libya ile yapılan deniz yetki anlaşmasını iptal etmek için yoğun çaba harcadı, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin haklarına el koymanın peşine düştü.
Tabi bir de savunma sanayi projeleri var. Türk savunma sanayiinin geliştirdiği insansız hava araçları (İHA) ile silahlı insansız hava araçları (SİHA) dünya genelinde büyük ilgi görüyor.
Şu ana kadar yapılan çalışmalar sonucunda projeler sayesinde TSK'nın ihtiyacının yüzde 80'ini karşılar hale gelindi. Terör ülkemizde neredeyse bitti. Sınır ötesi operasyonlarda kullanılan bu ürünler sayesinde sınır güvenliğimizde sağlanacak.
Kaanımız, anka üçümüz, akıncımız, bayraktar TB2 ve TB3’ümüz… Türkiye bütün bu platformlarla hatta daha fazlasıyla dünya genelinde savunma alanında kendi kendine yetebilen ülkeler arasına girdi.
DÜNYANIN KAPISINI ÇALDIĞI ÜLKE TÜRKİYE
Gabardaki petrol, filyostaki doğalgazla, eskişehirdeki nadir toprak elementi tesisiyle enerjide ve hammadde de bağımsızlığı yakaladık hatta dünyanın kapısını çaldığı bir ülke olduk.
Türkiye artık bulunduğu bölgede Batı'nın karakol bekçiliğini bırakarak, savunma, güvenlik ve dış politika gibi meselelerde ülke çıkarlarından taviz vermeyen ve terörle mücadelede sınır ötesinde dahi geri adım atmayan bir konuma gelmiştir. Dolayısıyla Türkiye küresel güç projeksiyonuna sahip olan etkili bir bölgesel güç olarak gerekirse Batı'nın çıkarlarına karşı kuvvet çarpan konumuyla direnen bir ülke haline gelmiştir.
Türkiye düşmanlıklarını Erdoğan üzerinden perdelemeye çalışan Batı'nın amacı ise artık kendi ayakları üzerinde duran ve gittikçe güçlenen Türkiye'nin yeniden Batı ittifakının edilgin ve işbirlikçi bir hizmetçisi konumuna dönmesini sağlamaktır.